Sana Şuşa mezar olacak

Ey Paşinyan! Hani o hep gezdiğin Cıdır düzü var ya, işte o Cıdır düzünde benim amcamın oğlu kayıplara karıştı. Bugün bir torunu var ve o çocuk dedesinin ismini taşıyor. Torun dedesini hiç görmedi. O çocuğun, o cocuğun babasının yüzündeki acıyı ben sana anlatamam. Sayfalar yetmez anlatmağa. Ama ben anlatayım sen bir dinle... Hep Türklerin sofrasının atıklarıyla beslendiniz. Karabağla ilgili Sorun ortaya çıkıncaya kadar, daha net söylüyeyim sizler bizim topraklarımızı işğal edinceye kadar hep elimizin altında çalıştınız. Ermeni kandan korkar diyorlardı hatta. Sonra sağdan, soldan, batıdan, doğudan destek aldınız, o korkuyu yendiniz. Yendiniz burnunuza kan kokusu değdi, kudurdunuz. Çoluk, çocuk, genç, ihtiyar demeden herkesi katlettiniz. Ama yetmedi, işğal ettiğiniz bölgede her türlü zalimliği yaptınız. Şimdi de benim kültür başkentimde kukla cumhurbaşkanın için yemin töreni gerçekleştirmeğe kalkıyorsun. Öncelikle bana Erivan'ın, Dereleyez'in, ordakı yıktığın, yaktığın camiilerin hesabını ver bakalım, vere bilecek misin? O yürek var mı sende? 
Ya, ben de kime ne anlatıyorum? Sen şuan korkudan yapıyorsun bunu, biliyorum... Şunu da unutma ama, o yemin törenin senin ölüm fermanın olacak... kendin imzaladın, mührü de kendin bastın... 
Şuşanın kaleyle çevrili olduğunu asla unutma! O şehrin girişini çıkışını sana göstereceğiz. 
Az kaldı.
Oktay Hacimusali Musayev