AK Parti Genel Merkez Çevre ve Şehircilik Politikaları Başkanlığı tarafından 81 ilde hayata geçirilen "Yeşil Dönüşüm ve İklim Farkındalığı Programı"nın Kocaeli toplantısı gerçekleştirildi. Programda iklim değişikliğiyle mücadele, yeşil ekonomi ve sürdürülebilir kalkınma konuları ele alındı.
AK Parti Kocaeli İl Başkanı Dr. Şahin Talus’un ev sahipliğinde 29 Eylül Pazartesi günü düzenlenen 111. Genişletilmiş İl Danışma Meclisi, Kocaeli Kongre Merkezi’nde geniş bir katılımla yapıldı. Programda ayrıca AK Parti Genel Merkez Çevre ve Şehircilik Politikaları Başkanlığı tarafından 81 ilde yürütülen "Yeşil Dönüşüm ve İklim Farkındalığı Programı’nın Kocaeli buluşması da gerçekleştirildi. Toplantıya katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Çevre ve Şehircilik Politikaları Başkanı Sevilay Tuncer, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde hayata geçirilecek olan İklim Kanunu’nun çevre kadar ekonomiyi de büyüteceğini vurguladı. "Döngüsel yeşil ekonomi sadece çevreyi değil, ekonomiyi de büyütür" diyen Tuncer, yeşil dönüşümün yeni sektörler ve istihdam alanları oluşturacağını kaydetti.
Genel Merkez Çevre ve Şehircilik Politikaları Başkanı, Genel Başkan Yardımcısı Sevilay Tuncer’in de katıldığı danışma meclisine, AK Parti Kocaeli Milletvekilleri Radiye Sezer Katırcıoğlu,Veysal Tipioğlu, Sami Çakır, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, AK Parti Kocaeli İl Başkanı Şahin Talus, İl Koordinatörü Salih Koca, MKYK Üyeleri Mehmet Ali Okur, Davut Coşkun Şiviloğlu, eski milletvekilleri, il başkanları, belediye başkanları ve ilçe başkanları, İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Özdemir, İl Gençlik Kolları Başkanı Doğan Orak, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Berna Abiş, Hasan Soba ve partililerde katılım sağladı.
"Döngüsel yeşil ekonomi sadece çevreyi değil, ekonomiyi de büyütür"
Yeşil ekonomi çerçevesinde sürdürülebilir istihdamın sağlanacağını vurgulayan AK Parti Çevre ve Şehircilik Politikaları Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Sevilay Tuncer, "Doğayı ne kadar az kirletirsek onu temizlemek için de o kadar az harcama yaparız. Temizleme maliyetleri azaldığında elde edilen kaynak doğrudan ülke ekonomisine geri döner. Üstelik döngüsel yeşil ekonomi sadece çevreyi değil, ekonomiyi de büyütür. Yenilenebilir enerji yatırımları, geri dönüşüm tesisleri, atık yönetimi ve enerji verimliliği teknolojileri yeni sektörler oluşturur ve binlerce kişiye iş imkanı sağlar. Dolayısıyla İklim Kanunu çevreyi korumakla birlikte yeşil ekonomi, sürdürülebilir kalkınma ve istihdam için bir gelecek, yatırımıdır. Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde hayata geçirilen Sıfır Atık Projesi, hem dünya çapında başarılı bir çevre hareketi hem de toplumsal dönüşümün vicdani altyapısını oluşturmuştur. Sıfır Atık Projesi işte bu bilincin gelişmesi ve yaygınlaştırılması konusunda önemli bir işlev görüyor. Sayısız kazanımlar elde ettiğimiz bu proje, iklim kanunu içinde de önem taşımaktadır. Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele etmesi için gerekli olan finansman ihtiyacının karşılanması ve yeşil dönüşüm araçlarının ve teknolojisinin geliştirilmesi gerekmektedir. İklim Kanunu, emisyon ticaret sistemi gibi bütün mekanizmaları düzenleyen bir kanun olduğu için çok büyük bir öneme taşımaktadır. Kanunla; Türkiye’nin iklim adaleti ve geçiş konusundaki haklı taleplerini böylece karşılamış olacaktır. Sanayicimizin rekabet gücü artacaktır" diye konuştu.
"Türkiye emisyon ticaret sistemini kurdu"
Avrupa Birliği’nin yılbaşından itibaren karbon vergisi alacağının altını çizen Sevilay Tuncer, Türkiye’nin de bu düzenlemeye uygun olarak emisyon ticaret sistemi kurduğunu söyleyerek, Tuncer şu şekilde konuştu: "Avrupa Birliği, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olacak bir uygulamayı hayata geçiriyor. Avrupa Birliği; çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre, hidrojen ve elektrik gibi sektörlerde ithal edilecek tüm ürünler için karbon ayak izinin ölçülmesini şart koşuyor. Çevreye salınan her bir ton başına sınırda karbon düzenlemesi kapsamında karbon vergisi alınması uygulamasına geçiliyor. İhracatımızın yaklaşık yüzde 40’nın Avrupa Birliği ile olduğu gerçeği göz önüne alındığında, yaşanacak fiyat rekabetindeki dezavantajın önlenmesi ETS’yi çok önemli kılıyor. Türkiye bu düzenlemeye uyum sağlamak adına emisyon ticaret sistemini kurdu. AB’ye ayrıca karbon vergisi ödemenin önüne geçiyor. İkincisi, her ilde vali başkanlığında birer ‘İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu’ kurulmasıdır. Her ilin iklim sorunları farklı olduğu için o ile özgü iklim planlarının yapılanması önemli hale geliyor. Kurul, şehrin iklim risklerini belirleyecek ve buna uygun strateji ve eylem planlarını hazırlayacak. Bütünleşik afet yönetimi sistemiyle afet risk faktörlerini azaltacak. İklim Kanunu, toprağımızın ve suyumuzun korunmasına yönelik düzenlemeleri getiriyor. Kanun, yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesi ve yenilenebilir enerjiye geçiş için teşvik sistemini genişletiyor" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: