Genel Haber
Yayınlanma: 11 Mayıs 2013 - 05:04
SGK İl Müdürü Asım Göveren Basınla Kahvaltıda Bir Araya Geldi
Iğdır SGK İl Müdürü Asım Göveren ve İl Müdür Yardımcısı Ayhan Sakarya’ile birlikte 13-19 Mayıs Sosyal güvenlik haftası dolaysıyla basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi. Iğdır SGK İl Müdürü Asım Göveren, SGK İl müdürlüğü olarak yapılan çalışma ve etkinlikler hakkında basına bilgi verdi. İnsan hayatında sosyal güvencenin önemli olduğunu vurgulayan Göveren, “Biz kurum olarak Iğdır’da kayıt dışı istihdamla mücadele etmeye çalışıyoruz. Şu an ki en önemli sorunumuz kayıt dışı istihdamdır. Bu süreçte en büyük iş işverene düşüyor. Sigortasız işçi çalıştırmamaya özen gösterecek. İşçinin’de madur edilmemesi için hayatının güvencesini yani sigortalı yaptırması gerekiyor.”dedi. SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PİRİMİ Kurumumuzdan emekli olduktan sonra gerek kendi adına işyeri açmış gerekse şirket ortağı olmuş kişiler, Sosyal Güvenlik Destek Primi kapsamına alınıp geriye dönük tescil edilerek kendilerine borç çıkarılmaktadır. Bu durumdaki vatandaşlarımız için 6385 sayılı Kanunla borçlarını yapılandırma imkânı sağlanmış olup yapılandırmadan faydalanmak için son başvuru tarihi 31.05.2013 dür. Emekli olmuş vatandaşlarımızdan vergi kaydı veya şirket ortağı olmuş olanlar ile kayıtları halen devam etmekte olanların mağdur olmamaları için bu tarihe kadar Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğümüze başvurmaları gerekmektedir. Sosyal Güvenlik Reformu ve Genel Sağlık Sigortası Neler Getiriyor ? Dünyadaki ekonomik, teknolojik ve kültürel değişimler, paralel biçimde sosyal güvenlik anlayışında da değişikliklerin yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülkelerde sosyal güvenlik sistemlerinde yaşanan sıkıntılar, yeni düzenlemeler yapılmasını ve reform adıyla yeni kanunların çıkarılmasını zorunlu kılmıştır. Ülkemizde, yaklaşık yarım asırdır faaliyette bulunan üç sosyal güvenlik kuruluşu arasında norm ve standart birliğinin bulunmaması ve sosyal güvenlik sisteminin sürekli açık vermesi gibi nedenlerle, 30 yılı aşkın bir süredir siyasi iktidarların ve çeşitli partilerin, programlarında, tek bir sosyal güvenlik teşkilatı oluşturulması yönünde düzenlemelere gitmeleri söz konusudur. Dolayısıyla sosyal güvenlik reformuna ihtiyacın kaçınılmaz olduğu konusunda toplumsal bir mutabakatın temeli tesis edilmiştir. Bu çerçevede, 1946 yılından bu yana Türkiye’nin en büyük kesimine hizmet veren ve hizmet akdiyle bir işverene bağlı çalışanların tâbi olduğu SSK, 1950 yılından bu yana faaliyet gösteren ve memurların tâbi olduğu T.C. Emekli Sandığı ve kendi adına bağımsız çalışanların tâbi olduğu ve 1972 yılından bu yana faaliyet gösteren BAĞ -KUR kaldırılmış, bunlar yerlerini, TBMM’de görüşmeleri tamamlanarak 13/04/2006 tarih ve 5487 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile oluşturulan Sosyal Güvenlik Kurumuna bırakmıştır. Böylece yeni ihdas edilen bu Kurum, ülkemizdeki sosyal güvenlik sisteminin tek çatı altında yürütülmesi görevini üstlenecektir . I. SOSYAL GÜVENLİK KURUMLARININ TEK ÇATI ALTINDA TOPLANMASI Reformla ulaşılmak istenen temel hedef, yapılacak parametrik değişikliklerin yanında, kurumsal kültürü değiştirerek vatandaşlara eşit, adil ve standart bir hizmet sunan yeni bir kurumsal yapının oluşturulmasıdır. Söz konusu Kanun’un 3’üncü maddesinde, Kurumun temel amacı “sosyal sigortacılık ilkelerine dayalı,çağdaş, etkin, adil, kolay erişilebilir, aktüeryal ve mali açıdan sürdürülebilir standartlarda, sosyal güvenlik sistemini yürütmek” olarak belirtilmiştir. Hizmetin yürütülmesinde vatandaş odaklı bir sistem esas alınmıştır. Bu amaçla illerde ve ilçelerde nüfus, sigortalı ve genel sağlık sigortalı sayısı, işyeri sayısı, işlem yoğunluğu ve belirlenecek diğer kriterler doğrultusunda sosyal güvenlik merkezleri kurulmaktadır. SOSYAL GÜVENLİK REFORMUNUN GETİRDİĞİ YENİLİKLER Sosyal güvenlik, bir ülke halkının bugününü ve yarınını çok yakından ilgilendiren ve yüzyılların süzgecinden geçerek oluşan bir kurumlar bütünüdür. Sosyal güvenliğin temel amacı, sosyal risklerle karşılaşan bireylere ekonomik güvence veya eski sağlığına kavuşacak tıbbi güvenceleri sağlamaktır. A. Sosyal Sigortacılık Açısından Yapılan Düzenlemeler 1. Sosyal Güvenlik Sicil Numarası: Kanunun 92’nci maddesine göre, sigortalılar, isteğe bağlı sigortalılar, bunların hak sahipleri ile genel sağlık sigortalıları ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, tescil ve diğer tüm işlemlerinde sosyal güvenlik sicil numarası olarak, Türk vatandaşları için T. C. kimlik numarası, kullanılmasıdır. 2. Hizmetlerde Herkese Norm ve Standart Birliği Getirilmiştir: Kısa vadeli sigorta kolları, özellikle iş kazası ve meslek hastalığı uygulaması, kısmen BAĞ-KUR’da, genelde SSK’de mevcut iken, yeni Kanun’la tüm sigortlılara, aynı şartlarda, bu haktan yararlanma hakkı tanınmıştır. Aynı durum uzun vadeli sigorta kollarında farklı şartlarda malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından yararlanma söz konusu iken, 5487 sayılı Kanun ile tabiri caiz ise zenci - beyaz ayrımının ortadan kalkması sağlanmıştır. Örneğin ölüm sigortasından yararlanmada hak sahipleri açısından, SSK ve BAĞ-KUR’da en az beş yıllık sigortalılık süresi (1800 gün ) gerekirken T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi için ise en az on yıllık çalışmış olma şartı bulunmaktaydı. B. Genel Sağlık Sigortası’nın Getirdikleri Genel Sağlık Sigortası’yla ilgili düzenlemeler 5487 sayılı Kanun’un 60’ıncı maddesinden başlayarak 78. maddeye kadar yer almıştır. Mevcut kanunlarda yer almayan “Genel Sağlık Sigortası” ibaresiyle 60’ıncı maddede sayılan kişiler işaret edilmiştir.1. Kimler Genel Sağlık Sigortalısı Sayılmaktadır ?Yerleşim yeri Türkiye’de olan kişilerden:a) Zorunlu sigortalı olması gereken kişiler (Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının a,b ve c bentlerinde sayılan)b) isteğe bağlı sigortalılar,c) ( a ) ve (b ) bentlerine göre sigortalı sayılmayanlardan ;-3816 sayılı Kanun’a göre yeşil kart verilen kişiler,- Vatansızlar ve sığınmacılar,- 1005 sayılı Kanun’a göre şeref aylığı alan kişiler,- 3292 sayılı Kanun’a göre aylık alan kişiler,- 2330 sayılı Kanun’a göre aylık alan kişiler,- 2828 sayılı Kanun’a göre Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu’na göre korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kişiler,- Harp Malûllüğü aylığı ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alanlar,- 442 sayılı Köy Kanunu’nun 74’üncü maddesinin 2. fıkrasına göre görevlendirilenler,d) Oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından yabancı ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan kişiler,e) 4447 sayılı Kanun’a göre işsizlik Ödeneği’nden yararlandırılan kişiler,f) Sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık bağlanmış olan kişiler,g) Yukarıdaki bentlerin dışında kalan ve başka bir ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan kişiler,2. 18 Yaşını Doldurmamış Çocukların Genel Sağlık Sigortası’ndan Yararlanabilmeleri:Genel sağlık sigortalısı sayılanların çocukları, ana ya da babanın tescil edilmiş olmasına bakılmaksızın ve ayrıca bir işleme gerek olmaksızın 18 yaşına kadar genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlandırılır. 18 yaşından küçük çocuk, ana ve babası da yok ise 18 yaşına kadar 60’ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (7) numaralı alt bendi kapsamında primi Devlet tarafından ödenmek üzere genel sağlık sigortalısı sayılır.3. Kurumca Sağlanan Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Şartları :- Gelir almakta olanlar hariç olmak üzere genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün, genel sağlık sigortası prim ödeme gün sayısının bulunması yeterlidir.
Genel Haber
11 Mayıs 2013 - 05:04