SINIR KAPILARI AÇILAMAZ

  Acar, dernek adına yaptığı açıklamada şunları kaydetti: ”Azerbaycan ile Türk halkı iki bedenin bir uzvu gibidir. 70 yıllık ayrılık ve zulüm bu duyguları yok edememiştir. Rusya’nın desteği ile Ermeniler Azerbaycan topraklarının yüzde 25’ini işgal etmişlerdir. Bu işgal sonucunda tarihte eşi ve benzeri görülmemiş katliamlar yapılmış ve soykırım gerçekleşmiştir. Dünyanın gözü önünde bir gecede bir milyara yakın Azerbaycanlı yakın tarihimizde katledilmiş ve hala 2 milyon Azerbaycan Türkü hala yurdundan kovulmuş ve perişan bir durumdadır.”     
     Ermenistan’da kaybedilen topraklar için doğal bir anıt kimliği taşıyan Ağrı dağı ile ilgili figürleri, Devlet Arması’nda, paralarda, otel odalarında, basın ajanslarının amblemlerinde, şarap markalarında görmenin mümkün olduğunu belirten Acar, ”Bu ülkü ile yetiştirilen Ermeni gençleri Türk topraklarına sahip olmayı kendi lerine milli hedef haline getirmektedirler. Bazı ulusal gazetelerinde Ermeni öğrencilerinin “Kutsal Ağrı Dağı tamamen Ermenistan’a ait olmadıkça kendimi Ermeni saymayacağım” şeklide beyanları mevcuttur. En önemlisi; Türkiye, Türkler açısından kabul edilemeyecek Ermeni iddia ve talepleri dışında, belki de çok daha önemli bir unsur -faktör- var; Azerbaycan unsuru! Bu faktör de öylesine yan bir teferruat değil. İki Türk halkı arasındaki duygusal, tarihi bağlardan başka, Orta Asya-Kafkasya perspektifinde, Türkiye’nin uzun vadeli milli çıkarları açısından, stratejik  boyutları var! Eğer Türkiye, ABD’nin, AB’nin kullanacakları bir uydu ülke olmayacaksa, Kafkaslarda kendi sözlerinin sahibi olmalı ve kendi öz amaçlarına yönelmeli! Ermeniler, Amerikalılar ve Avrupalılar güya durumun normalleşmesi diye sınırın açılmasını neden isterler: elbette kendi stratejik vb.. çıkarları için.  Ancak bu çıkarlar Türkiye’nin milli çıkarlarıyla aynı olmadığı ortadadır. Büyük Ermenistan rüyası ile yaşayıp katliam ve soykırım yapanlar hangi yüzle sınır kapısının açılmasını isterler.”
Ziya Zakir ACAR