Iğdır sevdalısı, Eğitim ve Kültür hayatının ustalarından; Ziya Zakir ACAR Hocamızın Iğdır’la ilgili söyledikleri; “Dünden bu güne Iğdır görüntüleri” katılanları oldukça etkiledi. Nasıl etkilemesin; elli - altmış yıl öncesinin Iğdır görüntüleri: temiz ortam - geniş ana cadde, caddenin iki tarafında, ip gibi dizili, tek katlı, kırmızı tuğladan -taştan yapılmış evler, sokaklardaki faytonlar, bahçelerden taşan yeşillikler, balkonlardan göz kırpan saksı çiçeklerinin görüntüleri mest etti... Dahası var: Kekik kokan dağlar, ceylanlanların su içtiği dereler, çiçeklenemiş yaylalar, gölleri, kuşlarıyla yaşanası bir Iğdır, baba ocağımız, Ana kucağımız. Ne yazık ki Iğdır, bu doğal güzelliklerini, bu günlere taşıyamamış olarak kutluyor; 14 Kasım 2014’ünü Hayır, hayır; yüksek beton blokları demiyorum; daracık sokakları dolduran otomobiller de şöyle dursun; tozu - toprağını da görmemezlikleten geliyorum... Sözüm; şu anda bir karabasan gibi Iğdır’ın üstüne çöken ZEHİRLİ HAVAYA. Şu sıralarda Iğdır’ın en temel sorunu; en çok konuşulan konusu, çözüm istenen en acil sorunu bu zehirli havasıdır. En küçüğünden, en büyüyğüne; en yaşlısından en gencine kadar her kes bu sorunun en kısa sürede çözülmesini beklemektedir. Hava ve su, insanların temel hakkı ise; Iğdırda yaşayanlar bu temel haktan yoksun şimdi. Yakın zamanda kuş ölümleri başlayacak; Akçiğer hastaları hastane korudorlarını dolduracak. Kanser hastaları ve bu hastalıktan ölümler artacak. Iğdır, bu kez; yıllar sonra kurtuluş savaşını bu zehirli havaya karşı vermelidir. 15 Kasım 2014 Günü Iğdır’dan Ankara’ya döndüm; bir Kurtuluş töreni de Başkentimizde düzenlenmiş. Bir başka Iğdır sevdalısı; Enver TÜRKOĞLU’nun çaba ve gayretiyle düzenlenen bu kutlamaya; Türkiye’nin çeşitli illerinden gelenler ve Ankara’da yaşayanlar katılmıştı. İstekli, coşkulu, duygulu bir topluluktu. Milletvekilimiz Sn. Sinan OGAN da katılmıştı.Tandır lavaşı; Iğdır bozbaşı, yeşil ve kuru soğan; Peşine pancarı, üzerine de çay ikram edildi...Cavit Tebrizli türküleri eşliğinde, Azeri oyunları, tam anlamıyla bir şölen havasında geçti kutlama,..Benim aklım yeni geldiğim Iğdır’da ve Iğdır’ın zehirli havasına takılı kalmıştı. Çünkü; yakın zamanda ailemden iki ortayaş kanser hastasınını toprağa vermiş, onların acıları daha şuramda duruyordu..İçimden bir ses: “Evet Iğdır’ı kurtardık ama, koruyamadık.” diye seslendi bana. İnsanlar saat; 16,30 dan sonra evlerine kapanmakta, kapı ve pencerelerini sıkı sıkıya kapatmakta, adeta evlerini hapishaneye dönüştürmüş durumda...Iğdır, bu kez ikinci kurtuluş savaşını vermekle yüzyüze; “Zehirli Havasına” karşı. Bakın kirli demiyorum, diyemiyorum. Iğdır’ın havası, kirlilik düzeyini çoktaaaaaaan aşmıştır. Lütfen dikkaaaaaaat...Etkililere, yetkililere, herkese sesleniyorum. Hava ve su insanların en temel ihtiyacıdır. Ekmeksiz aşsız yaşanabilir bir süre; ama havasız ve susuz bir dakika bile yaşanamaz. Bu kez, Iğdır’ın havasını ve suyunu kirleten zehire karşı vermeli kurtuluş savaşı... 16.11.2014 İslam ÇANKAYA
Genel Haber
Yayınlanma: 19 Kasım 2014 - 06:03
Sıra Iğdırın Zehirli Havadan Kurtuluşunda
14 Kasım 2014 Iğdır’ımızın kurtuluşunun yıldönümüydü. Bu anlamlı günü Iğdır da Iğdır’lı hemşerilerimizle birlikte kutladık. Anatolia’da düzenlenen tören oldukça sıcak ve görkemliydi.
Genel Haber
19 Kasım 2014 - 06:03
İlginizi Çekebilir