SORUN BİZDE

Alım esnasında kıyametler koptu. “Zengin çocukları alındı”, “partililer yerleştirildi”, “işe alınanlardan para istendi” gibi pek çok söylenti dolaştı. Hatta bu durum, belediye seçimlerinin kaybedilmesinin nedenlerinden biri olarak gösterildi.

 

Elbette, işe ihtiyacı olan herkes iş sahibi olmak ister. Bu talep doğaldır, bu istek hoşgörüyle karşılanmalıdır.

Ancak, örneğin 10 bin kişi başvurduğunda, bunların tamamının işe alınamayacağı da ortadadır.

KPSS’ye tabii olmayan, vasıfsız temizlik işçileri ve belediye şirketi üzerinden yapılan alımlar Türkiye’deki tüm belediyelerde benzer kriterlerle gerçekleşmektedir. Iğdır’da da benzer şekilde alım yapılmıştı.

 

İşçi alımı sonrası çıkan tepkiler nedeniyle birçok kişi sandığa gitmedi. Kimileri kızgınlığından DEM Parti’ye oy verdi. Hatta bazıları, “Bu alınanları işten çıkaracağınıza söz verirseniz size oy vereceğiz” dedi.

 

Anlayacağınız, “Ben olmayacaksam, tufan olsun” diyenler çıktı ve dediğini yaptı.

 

Sonrası zaten malum… Belediye Başkanı seçilen Mehmet Nuri Güneş, maaş ödeyemediği gerekçesiyle 204 işçiyi işten çıkardı. Geçtiğimiz günlerde ise istinaf mahkemesi kararı, belediye lehine bozarak işçilerin işten çıkarılmasını kesinleştirmiş oldu.

 

Bu saatten sonra ne olur, hiçbir fikrim yok.

 

Zira millet olarak böyle davranmaya devam ettiğimiz sürece, hiçbir şeyin değişmeyeceğini hepimiz görüyoruz.

 

Bayram arifesinde, saat 11.00’de İl Özel İdaresi’ne 40 kişilik işçi alımı yapılacağı duyuruldu. Başvurular alınmaya başlandı. İnternet üzerinden yapılan başvuruların yanı sıra, istenen evrakların da kuruma teslim edilmesi gerektiği açıklandı. Bunun için kuruma nöbetçi bırakıldı.

 

Elbette dışarıdan bakınca sürecin her aşamasında bilgi sahibi olduğumuzu düşünebilirsiniz.

Ama Allah da biliyor ki, bu işçi alımını saat 16.00’da öğrendim.

 

Yine bazıları sahte isimlerle yazmaya başlamış, benim de soyadımı kullanarak karalama kampanyasına dahil etmişler.

 

Olsun, sorun değil.

Zaten bu şehri el birliğiyle yaşanmaz hale getirip, sonra da oturup ağlayan bizler değil miyiz?

 

Birbirimizi sevmeyi öğrenemedik.

Sürekli eleştiren, her konuda baş köşeye oturmak isteyen kibrimiz; bu şehre ve bu halka çok ciddi zararlar veriyor ama farkında bile değiliz.

Bu sorumsuzluğumuz, kendi halindeki vatandaşı da günahımıza ortak ediyor.

Hırsımız, kinimiz, öfkemiz bu şehrin geleceğini karartıyor. Bunun farkına varmalıyız.

 

Şimdi soruyorum:

İl Özel İdaresi’ne alınacak 40 kişi kimdir?

İsimler önceden belirlenmiş midir?

Bu kararı kimler vermiştir?

Çoğunluğu ağır iş makineleri (kamyon, kepçe, greyder vb.) operatörlerinden oluşan bu kadrolara, bu işle hiçbir ilgisi olmayan kişilerin alınması mümkün müdür?

 

Sevgili okuyucular, sosyal medyada yazılan yorumlar, söylenen sözler, yapılan intikam yeminleri sizce normal mi?

 

Birincisi, herkesin işe ihtiyacı vardır.

Her işe ihtiyacı olan da, kendisinin işe alınmasını talep etme hakkına sahiptir.

 

Ancak bu talep yapılırken başkalarına küfrederek, “Benden sonrası tufan” diyerek hareket edilmemelidir.

“Yarın bunun hesabını soracağız”, “Hesap günü gelecek”, “Hesaplaşacağız” gibi ifadeler tehditten başka bir anlam taşımaz. Bu da kimseye fayda sağlamaz.

 

Kimden intikam alacaksınız?

Kime haddini bildireceksiniz?

Söylediğiniz bu sözlere karşılık olarak ne bekliyorsunuz?

“Tamam, görüşelim” mi denmesini umuyorsunuz?

Bu restleşme, topluma ne kazandıracak?

 

Sevgili dostlar, emin olun bu yol, yol değil.

Sürekli kırıyor, döküyor, kutuplaşıyor, ayrışıyoruz.

 

Kimse Amerika’yı yeniden keşfetmesin.

25 yıldır AK Parti iktidarında binlerce kişi işe alındı. Hepsi benzer yöntemlerle, siyasilerin bilgisi dahilinde alınmadı mı?

Ne oldu da şimdi kıyamet kopuyor?

 

Iğdır Üniversitesi’ne 16 yılda alınan öğretim görevlileri, memurlar, güvenlik personelleri, temizlik işçileri hangi kritere göre alındı?

O zaman neden kimse sesini çıkarmadı?

 

Hakeza, diğer kurumlara yapılan alımlarda kim, ne zaman, hangi itirazı yapabildi?

 

Mantıklı düşünmüyorsunuz. İyilikleri yok ediyorsunuz.

 

Bakın, Milletvekili Cantürk Alagöz ve İl Başkanı Ali Kemal Ayaz’a yöneltilen eleştiriler, Cantürk Alagöz’ün enerjisini düşürmekte, iş yapma şevkini kırmaktadır.

Cantürk Alagöz etkisiz bir milletvekili olsaydı daha mı mutlu olacaktınız?

 

Nedir bu tatminsizlik, nedir bu çekememezlik?

Ne yapalım, siz itiraz edeceksiniz diye herkes gidip evinde mi otursun?

 

Sevgili okuyucular, iş yapılan yerde hata olur; iş yapılmayan yerde zaten hata olmaz.

Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz, bakanlıktan 40 kişilik kadroyu alabilmek için günlerce mesai yaptı, kadro çıktı, bu defa da kıyamet koptu.

Hele bir sabredin bakalım, kimler alınacak?

Ortada henüz belirlenmiş bir isim yokken bu kadar yaygara yapmak doğru değildir.

 

Elbette, yöneticilerin ve siyasilerin de gözden geçirmesi gereken noktalar vardır.

İşçi alım ilanı bayram arifesinde değil de, bayramdan sonraki mesai başlangıcında yapılmış olsaydı bu olumsuzluklar yaşanmazdı.

 

Zaten alacağınız teknik eleman, yeterliliğe sahipse torpilsiz de işe alınacaktır.

 

Greyder, kepçe, kamyon, asfalt finişeri, silindir, dozer kullanan operatörler bugün özel sektörde de el üstünde tutuluyor.

Yani başvuru sayısının fazla olmasının hiçbir önemi yok.

Bu iş makinelerini kullanamayan zaten elenecektir.

 

Dolayısıyla, tartışmalara zemin oluşturacak davranışlardan uzak durulmalı; sağduyuyla ve hakkaniyetle hareket edilmelidir.

Cabbar Şıktaş