Cafe Pella da gerçekleştirilen programa Genel başkan Önder Kahveci, Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu, MHP Melekli Belediye başkanı Eray Coşar, Türkiye Kamusen İl başkanı Ali Arslan, Turkav başkanı Kurban Parlar, Ülkü Ocakları başkanı Alpaslan Çelikten, Sağlık sen İl temsilcisi Çetin Tanık, Türk Haber-Sen başkanı Cafer Alakaş, Kamu-Sen’e bağlı şube başkanları ve sendika üyeleri katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Kamu-Sen İl Temsilcisi Ali Arslan, “Bu programımıza katılan genel başkanımıza teşekkür ederim.Bu gün Türkiye Kamu-Sen camiasının kaynaşma günü olsun dedik. Birlik ve beraberlik günü olsun dedik. Kamu-Sen’e bağlı şubelerimiz birbiriyle muhabbet etsin dedik. Kaynaşsın istedik” diye konuştu.
Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu, “Zor şartlarda sendikacılık yapmanın, alanlara inmenin ve mücadele vermenin adresi Türkiye Kamu-Sen’dir. Sizler sendikacılığı herkese örnek olacak şekilde yapıyorsunuz. Türkiye’de memur sendikacılığının yegane adresi Türkiye Kamu-Sen’dir. Bu başarıya imza atanlar işte bu yiğit teşkilat mensuplarımızdır. Hem toplu sözleşme masasında, hem alanda, hem milli meselelerde Türkiye Kamu-Sen’in tarafı her daim bellidir.”dedi.
ÖNDER KAHVECİ: SENDİKACILIKTA TARİH YAZIYORUZ
Programda konuşan Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Iğdır bizim için önemli bir ildir Iğdır’a büyük önem veriyoruz. Üç ülkeye sınır şehrimizde sizler birer uç beyisiniz.Bugün Cumhuriyet bayramımız kutluyoruz. Cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını minnet ve rahmetle anıyoruz. Mehmet Emin Resulzade’nin dediği gibi “Bir Kere Yükselen bayrak bir daha inmeyecektir.”Atatürk’te bunu yapmıştır.100 yıldır bayrağımız göklerde dalgalanıyor.” dedi.
Kahveci, “Kamu çalışanlarının ve ailelerinin daha güzel bir geleceğe dair ümitlerini besleyen; şahsiyet ve onurlarıyla yaşayabilecekleri, bağımsız, hür bir Türkiye özlemini perçinleyen; yol gösterici ve hiç sönmeyecek bir ışık, vatan ve millet sevgisinin sembolü bu Konfederasyonun neferi olduğum için, Yaradan’a hamd olsun! Kuş uçmaz kervan geçmez diyarlarda, salgında, yangında, depremde, afette, memleketin dört bir yanında, emekleri, alın teri, kanı ve canı pahasına hizmet üretip, Türkiye Kamu-Sen bayrağını, ay yıldızlı al bayrağın yanında dalgalandıran kahraman kardeşlerime selam olsun!Şükürler olsun, bizi sizlerle beraber haşredene! Selam olsun şerefli bir ömrü, makama değişmeyen, kahraman gönül erlerine…
1989’da kurulan TÜRKAV’la başlayan süreçte, 30 yıl önce, ülkesini ve milletini bütün değerlerin önüne koyup, kamu çalışanlarının hak mücadelesini ahlaklı ve erdemli bir sendikal zemine taşımak üzere yola çıkan bir avuç dava adamıydık. Bugün hamdolsun ki, 500 bini aşan üyemizle dev bir aile haline geldik. 24 Haziran 1992’de çıktığımız bu seferde, ilkelerimizle fark yarattık. Millet sevgisinin, vatan sevdasının ve hizmet aşkının adresi olduk. Devletimizin vazgeçilmez değerlerinin yılmaz savunucusuyuz. Ben de böyle bir Konfederasyonun mensubu olarak huzurunuzda bulunmanın, gururunu yaşıyorum.
Kuruluş çalışmalarımızdan bu yana hak ararken, güç dengesi kaygısıyla ince hesaplara girmedik. Devletimizi, kurumlarımızı, milletimizi ilgilendiren her konu ve olaya tarafız. 30 yıldır bizim tarafımız, tavrımız, duruşumuz, ilkelerimiz hiç değişmedi. Yüzümüzü Türk memuruna döndük; gönlümüzü ülkümüze verdik; ay yıldızlı al bayrağa sığındık; Türkiye Cumhuriyetine ve milli değerlerimize bağlı kaldık. Türk milletine husumet besleyenlerin en büyük düşmanıyız. Vatanımızda gözü olanlara, dünyayı dar ederiz. Çizgimiz nettir: Burası Türkiye Cumhuriyeti; başkenti Ankara, bayrağı ay yıldızlı al bayrak, kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, sahibi de Türk milletidir. Bunun üstüne söz söyletmeyiz. Üyelerimizi ve memurları toplu sözleşme masasında yalnız bırakmayız. Makam ve mevkiyi zulüm ve baskı aracına dönüştürenlere, Memuru tehditle üye yapanlara rağmen onurlu mücadelemizi başarıyla sürdürüyoruz. Çünkü bizim yolumuz milletimizin yolu, Bizim yolumuz Türklük yolu, Bizim yolumuz Hak yoludur. Dünya büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçiyor. Güç dengeleri değişiyor, dünyanın siyasal merkezi yer değiştiriyor, kartlar yeniden dağıtılıyor. Her devirde olduğu gibi bugün de emperyalist güçler, bir damla petrol için çocukların, bebeklerin, masumların oluk oluk kanını akıtıyor, masa başında devlet kurup, devlet yıkıyor. Yeni bir dünya kurulurken kader, yine Türk milletinin omuzlarına tarihi sorumluluklar yükledi. Silahlarıyla, planlarıyla, içimizdeki hainleri, dışımızdaki düşmanları alıp, yine geldiler; kapımıza dayandılar. Doğusuyla, Batısıyla, bütün dünyanın Türk milleti karşısında nasıl şer cephesinde birleştiğini görüyoruz. Ama Mehmetçik sahaya indiğinde herkes susar, bütün planlar değişir. Bizim vatanımızın sınırları masa başında kalemle değil, cephede kanla çizilir. Varsa yüreği yeten gelsin, bu vatanı bölmeyi denesin. Fırat Kalkanı Harekatı’nda nasıl sırtlanlar gibi kaçtıklarını gördük. Zeytin Dalı’nda nasıl fareler gibi deliklere sindiklerini gördük. Barış Pınarı’nda nasıl dize geldiklerini gördük. Türk milleti, askeri ve devletiyle omuz omuza verdiğinde, oyunun kurallarının nasıl değiştiğini gördük. İHA’larımızla, SİHA’larımızla, milli savaş teknolojilerimizle çok şükür ki, Kardeş Azerbaycan’ımızla omuz omuza Karabağ’ı geri aldık. Ordumuz, hem sınırlarımız içinde yaşayan milyonların bekası hem de sınırlarımız dışındaki milyonların çığlıkları ve gözyaşlarını dindirmek için mücadele veriyor. Türkiye Kamu-Sen ailesi olarak her daim bütün varlığımızla, ruhumuzla ve dualarımızla Devletimizin ve Mehmetçiğin yanındayız. Yüce Rabbimizden dileğimiz, bölgemizi kan gölüne çeviren, insanları evlerinden yurtlarından eden, vatanımızda gözü olan zalimler karşısında, Türk milletini daima muzaffer kılması yönündedir. Mavi Vatan, Gök Vatan, Anavatan güven içinde. Allah güvenlik güçlerimizden razı olsun. Şehitlerimizin ruhu şad, mekânları cennet olsun.
Bu durumda yapılacak şey, çalışanlarımızı enflasyona yenik düşürmeden, alım güçlerini artırarak bu süreci atlatmalarını sağlamaktır. Bunun yolu da maaşlara, gerçekleşen enflasyonun üzerinde zam yapmak, refah payı uygulamasını hayata geçirmek ve enflasyon farkı oluşması durumunda aylık mahsuplaşma yapmaktan geçmektedir. Yetkili olduğumuz dönemlerde kamu görevlilerinin alım gücünü yükseltmek için önemli adımlar atılmasını sağlamıştık. Bugün memur maaşlarının yaklaşık dörtte birini oluşturan ek ödemenin, denge tazminatı adıyla kazanımlara eklenmesi, “şeklinde konuştu. Haber: Serdar Ünsal



Programın açılış konuşmasını yapan Kamu-Sen İl Temsilcisi Ali Arslan, “Bu programımıza katılan genel başkanımıza teşekkür ederim.Bu gün Türkiye Kamu-Sen camiasının kaynaşma günü olsun dedik. Birlik ve beraberlik günü olsun dedik. Kamu-Sen’e bağlı şubelerimiz birbiriyle muhabbet etsin dedik. Kaynaşsın istedik” diye konuştu.
Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu, “Zor şartlarda sendikacılık yapmanın, alanlara inmenin ve mücadele vermenin adresi Türkiye Kamu-Sen’dir. Sizler sendikacılığı herkese örnek olacak şekilde yapıyorsunuz. Türkiye’de memur sendikacılığının yegane adresi Türkiye Kamu-Sen’dir. Bu başarıya imza atanlar işte bu yiğit teşkilat mensuplarımızdır. Hem toplu sözleşme masasında, hem alanda, hem milli meselelerde Türkiye Kamu-Sen’in tarafı her daim bellidir.”dedi.
ÖNDER KAHVECİ: SENDİKACILIKTA TARİH YAZIYORUZ
Programda konuşan Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Iğdır bizim için önemli bir ildir Iğdır’a büyük önem veriyoruz. Üç ülkeye sınır şehrimizde sizler birer uç beyisiniz.Bugün Cumhuriyet bayramımız kutluyoruz. Cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını minnet ve rahmetle anıyoruz. Mehmet Emin Resulzade’nin dediği gibi “Bir Kere Yükselen bayrak bir daha inmeyecektir.”Atatürk’te bunu yapmıştır.100 yıldır bayrağımız göklerde dalgalanıyor.” dedi.
Kahveci, “Kamu çalışanlarının ve ailelerinin daha güzel bir geleceğe dair ümitlerini besleyen; şahsiyet ve onurlarıyla yaşayabilecekleri, bağımsız, hür bir Türkiye özlemini perçinleyen; yol gösterici ve hiç sönmeyecek bir ışık, vatan ve millet sevgisinin sembolü bu Konfederasyonun neferi olduğum için, Yaradan’a hamd olsun! Kuş uçmaz kervan geçmez diyarlarda, salgında, yangında, depremde, afette, memleketin dört bir yanında, emekleri, alın teri, kanı ve canı pahasına hizmet üretip, Türkiye Kamu-Sen bayrağını, ay yıldızlı al bayrağın yanında dalgalandıran kahraman kardeşlerime selam olsun!Şükürler olsun, bizi sizlerle beraber haşredene! Selam olsun şerefli bir ömrü, makama değişmeyen, kahraman gönül erlerine…
1989’da kurulan TÜRKAV’la başlayan süreçte, 30 yıl önce, ülkesini ve milletini bütün değerlerin önüne koyup, kamu çalışanlarının hak mücadelesini ahlaklı ve erdemli bir sendikal zemine taşımak üzere yola çıkan bir avuç dava adamıydık. Bugün hamdolsun ki, 500 bini aşan üyemizle dev bir aile haline geldik. 24 Haziran 1992’de çıktığımız bu seferde, ilkelerimizle fark yarattık. Millet sevgisinin, vatan sevdasının ve hizmet aşkının adresi olduk. Devletimizin vazgeçilmez değerlerinin yılmaz savunucusuyuz. Ben de böyle bir Konfederasyonun mensubu olarak huzurunuzda bulunmanın, gururunu yaşıyorum.
Kuruluş çalışmalarımızdan bu yana hak ararken, güç dengesi kaygısıyla ince hesaplara girmedik. Devletimizi, kurumlarımızı, milletimizi ilgilendiren her konu ve olaya tarafız. 30 yıldır bizim tarafımız, tavrımız, duruşumuz, ilkelerimiz hiç değişmedi. Yüzümüzü Türk memuruna döndük; gönlümüzü ülkümüze verdik; ay yıldızlı al bayrağa sığındık; Türkiye Cumhuriyetine ve milli değerlerimize bağlı kaldık. Türk milletine husumet besleyenlerin en büyük düşmanıyız. Vatanımızda gözü olanlara, dünyayı dar ederiz. Çizgimiz nettir: Burası Türkiye Cumhuriyeti; başkenti Ankara, bayrağı ay yıldızlı al bayrak, kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, sahibi de Türk milletidir. Bunun üstüne söz söyletmeyiz. Üyelerimizi ve memurları toplu sözleşme masasında yalnız bırakmayız. Makam ve mevkiyi zulüm ve baskı aracına dönüştürenlere, Memuru tehditle üye yapanlara rağmen onurlu mücadelemizi başarıyla sürdürüyoruz. Çünkü bizim yolumuz milletimizin yolu, Bizim yolumuz Türklük yolu, Bizim yolumuz Hak yoludur. Dünya büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçiyor. Güç dengeleri değişiyor, dünyanın siyasal merkezi yer değiştiriyor, kartlar yeniden dağıtılıyor. Her devirde olduğu gibi bugün de emperyalist güçler, bir damla petrol için çocukların, bebeklerin, masumların oluk oluk kanını akıtıyor, masa başında devlet kurup, devlet yıkıyor. Yeni bir dünya kurulurken kader, yine Türk milletinin omuzlarına tarihi sorumluluklar yükledi. Silahlarıyla, planlarıyla, içimizdeki hainleri, dışımızdaki düşmanları alıp, yine geldiler; kapımıza dayandılar. Doğusuyla, Batısıyla, bütün dünyanın Türk milleti karşısında nasıl şer cephesinde birleştiğini görüyoruz. Ama Mehmetçik sahaya indiğinde herkes susar, bütün planlar değişir. Bizim vatanımızın sınırları masa başında kalemle değil, cephede kanla çizilir. Varsa yüreği yeten gelsin, bu vatanı bölmeyi denesin. Fırat Kalkanı Harekatı’nda nasıl sırtlanlar gibi kaçtıklarını gördük. Zeytin Dalı’nda nasıl fareler gibi deliklere sindiklerini gördük. Barış Pınarı’nda nasıl dize geldiklerini gördük. Türk milleti, askeri ve devletiyle omuz omuza verdiğinde, oyunun kurallarının nasıl değiştiğini gördük. İHA’larımızla, SİHA’larımızla, milli savaş teknolojilerimizle çok şükür ki, Kardeş Azerbaycan’ımızla omuz omuza Karabağ’ı geri aldık. Ordumuz, hem sınırlarımız içinde yaşayan milyonların bekası hem de sınırlarımız dışındaki milyonların çığlıkları ve gözyaşlarını dindirmek için mücadele veriyor. Türkiye Kamu-Sen ailesi olarak her daim bütün varlığımızla, ruhumuzla ve dualarımızla Devletimizin ve Mehmetçiğin yanındayız. Yüce Rabbimizden dileğimiz, bölgemizi kan gölüne çeviren, insanları evlerinden yurtlarından eden, vatanımızda gözü olan zalimler karşısında, Türk milletini daima muzaffer kılması yönündedir. Mavi Vatan, Gök Vatan, Anavatan güven içinde. Allah güvenlik güçlerimizden razı olsun. Şehitlerimizin ruhu şad, mekânları cennet olsun.
Bu durumda yapılacak şey, çalışanlarımızı enflasyona yenik düşürmeden, alım güçlerini artırarak bu süreci atlatmalarını sağlamaktır. Bunun yolu da maaşlara, gerçekleşen enflasyonun üzerinde zam yapmak, refah payı uygulamasını hayata geçirmek ve enflasyon farkı oluşması durumunda aylık mahsuplaşma yapmaktan geçmektedir. Yetkili olduğumuz dönemlerde kamu görevlilerinin alım gücünü yükseltmek için önemli adımlar atılmasını sağlamıştık. Bugün memur maaşlarının yaklaşık dörtte birini oluşturan ek ödemenin, denge tazminatı adıyla kazanımlara eklenmesi, “şeklinde konuştu. Haber: Serdar Ünsal



