VEFASIZLIK…
Her başarının ardında bir ter, bir emek, bir gözyaşı vardır. Ama bunların ötesinde, bir
omuz, bir ses, bir yön veren Rehberlik vardır… O doğru yönü gösteren Rehber ise
Antrenör’dür. Bir sporcu için Antrenör, sadece bir öğretmen değildir. O, bazen bir baba, bazen bir
anne, bazen bir sırdaş, bazen de suskun bir destekçidir. Antrenör, sporcunun ilk adımında
yanında yürüyen, düştüğünde elini tutan, kazandığında gururla gözleri dolan kişidir.
Sabahın erken saatlerinde başlayan antrenmanlar, bitmek bilmeyen tekrarlar, yeri
geldiğinde gözyaşlarıyla bölünen günler… Tüm bu zorlu süreçlerin her birinde, antrenör
sessizce yanında durur. Belki en çok o yorulur ama ses çıkarmaz. Çünkü o bilir, bir gün o
sporcu kürsüye çıktığında, başarının yükünü birlikte taşıdıklarını. Vefa; kürsüye çıktığında ismini söylediğin, göz göze geldiğinde hiçbir şey demeden
her şeyi anlattığın o antrenöre duyulan minnettarlıktır. Sadakat ise, yalnızca başarıda değil, sakatlıkta, yenilgide, düşüşte de aynı omuzun altında kalmaktır. Antrenörünü unutan sporcu, kökünü unutan ağaç gibidir. Belki yeşerir, belki meyve
verir… Ama en küçük fırtınada savrulur yan yatar, yok olur. Oysa sadakat, rüzgâra karşı dik
durmanın adıdır. Vefa, insanı insan yapan değerlerin en sessiz ama en derin ve önemli
olanıdır. Bir sporcu için gerçek şampiyonluk, madalyadan çok daha fazlasıdır. O şampiyonluk;
antrenörünün gözlerinde gördüğü gururda, birlikte yaşadıkları yılların özleminde ve en
önemlisi, karşılıksız verilen emeklerin hakkını teslim etme bilincindedir. Çünkü bazı zaferler kürsüde değil, kalpte kazanılır. Ve o kalpte Antrenöre yer vermek, sporcunun en büyük zaferidir. Bu insani Ahlak’tır
anlayabilen için. “Bir Antrenörün Sessiz Çığlığı”
Ben sadece antrenman saati geldiğinde sahaya çıkan biri değilim… O çocuğun her
terinde, her nefesinde, her adımında emeği olan biriyim. Bazen sessizce izliyorum; başarıyı alkışlayan eller arasında beni gören pek olmuyor. Oysa ben herkes gibi sadece bedenini değil, ruhunu da çalıştıran, ortaya koyan kişiyim. Ben o sporcunun düştüğünde ilk kaldıran, yenildiğinde susup gözlerine bakan,
kazandığında herkes alkışlarken sadece gözleri dolan kişiyim. Biliyorum, herkes sonucu
görür. Ama o sonucu doğuran emeği, fedakârlığı kimse bilmez. Evinden önce salona gelen, ailesinden çok beni gören çocuklar yetiştirdim. Ama
zaman geçtikçe görüyorum ki, büyüdükçe, başarı geldikçe unutanlar artıyor. Bir teşekkür
beklemedim belki ama bir selam, bir “iyi ki varsın” bazen her şeyden kıymetliydi.
Ben onun gözlerindeki korkuyu cesarete dönüştüren kişiyim. Ayakları kaydığında
arkasında duran, yeri geldiğinde babası, abisi, sırdaşı olan kişiyim. Onlar başarıya giden yolda yalnız yürümemişti… Ben de oradaydım. Her gün, her gece, her an. Hatta onlar ve aileleri mışıl mışıl uyuduklarında bile… Bu bir sitem değil belki, ama bir iç yangını. Çünkü benim işim sadece spor yaptırmak
değil; karakter yetiştirmekti. Bunu bilene, anlayana… Vesselam…
VEFA’ yı ve SADAKAT’ i unutmayan yüreklere selam olsun. Zekeriya MERT
MuayThai ve Wushu Kung-fu Iğdır İl Temsilsici
MuayThai ve Wushu Kung-fu Milli Takım Antrenörü
( Yaycı Spor Kulübü )
Haber Merkezi
Her başarının ardında bir ter, bir emek, bir gözyaşı vardır. Ama bunların ötesinde, bir
omuz, bir ses, bir yön veren Rehberlik vardır… O doğru yönü gösteren Rehber ise
Antrenör’dür. Bir sporcu için Antrenör, sadece bir öğretmen değildir. O, bazen bir baba, bazen bir
anne, bazen bir sırdaş, bazen de suskun bir destekçidir. Antrenör, sporcunun ilk adımında
yanında yürüyen, düştüğünde elini tutan, kazandığında gururla gözleri dolan kişidir.
Sabahın erken saatlerinde başlayan antrenmanlar, bitmek bilmeyen tekrarlar, yeri
geldiğinde gözyaşlarıyla bölünen günler… Tüm bu zorlu süreçlerin her birinde, antrenör
sessizce yanında durur. Belki en çok o yorulur ama ses çıkarmaz. Çünkü o bilir, bir gün o
sporcu kürsüye çıktığında, başarının yükünü birlikte taşıdıklarını. Vefa; kürsüye çıktığında ismini söylediğin, göz göze geldiğinde hiçbir şey demeden
her şeyi anlattığın o antrenöre duyulan minnettarlıktır. Sadakat ise, yalnızca başarıda değil, sakatlıkta, yenilgide, düşüşte de aynı omuzun altında kalmaktır. Antrenörünü unutan sporcu, kökünü unutan ağaç gibidir. Belki yeşerir, belki meyve
verir… Ama en küçük fırtınada savrulur yan yatar, yok olur. Oysa sadakat, rüzgâra karşı dik
durmanın adıdır. Vefa, insanı insan yapan değerlerin en sessiz ama en derin ve önemli
olanıdır. Bir sporcu için gerçek şampiyonluk, madalyadan çok daha fazlasıdır. O şampiyonluk;
antrenörünün gözlerinde gördüğü gururda, birlikte yaşadıkları yılların özleminde ve en
önemlisi, karşılıksız verilen emeklerin hakkını teslim etme bilincindedir. Çünkü bazı zaferler kürsüde değil, kalpte kazanılır. Ve o kalpte Antrenöre yer vermek, sporcunun en büyük zaferidir. Bu insani Ahlak’tır
anlayabilen için. “Bir Antrenörün Sessiz Çığlığı”
Ben sadece antrenman saati geldiğinde sahaya çıkan biri değilim… O çocuğun her
terinde, her nefesinde, her adımında emeği olan biriyim. Bazen sessizce izliyorum; başarıyı alkışlayan eller arasında beni gören pek olmuyor. Oysa ben herkes gibi sadece bedenini değil, ruhunu da çalıştıran, ortaya koyan kişiyim. Ben o sporcunun düştüğünde ilk kaldıran, yenildiğinde susup gözlerine bakan,
kazandığında herkes alkışlarken sadece gözleri dolan kişiyim. Biliyorum, herkes sonucu
görür. Ama o sonucu doğuran emeği, fedakârlığı kimse bilmez. Evinden önce salona gelen, ailesinden çok beni gören çocuklar yetiştirdim. Ama
zaman geçtikçe görüyorum ki, büyüdükçe, başarı geldikçe unutanlar artıyor. Bir teşekkür
beklemedim belki ama bir selam, bir “iyi ki varsın” bazen her şeyden kıymetliydi.
Ben onun gözlerindeki korkuyu cesarete dönüştüren kişiyim. Ayakları kaydığında
arkasında duran, yeri geldiğinde babası, abisi, sırdaşı olan kişiyim. Onlar başarıya giden yolda yalnız yürümemişti… Ben de oradaydım. Her gün, her gece, her an. Hatta onlar ve aileleri mışıl mışıl uyuduklarında bile… Bu bir sitem değil belki, ama bir iç yangını. Çünkü benim işim sadece spor yaptırmak
değil; karakter yetiştirmekti. Bunu bilene, anlayana… Vesselam…
VEFA’ yı ve SADAKAT’ i unutmayan yüreklere selam olsun. Zekeriya MERT
MuayThai ve Wushu Kung-fu Iğdır İl Temsilsici
MuayThai ve Wushu Kung-fu Milli Takım Antrenörü
( Yaycı Spor Kulübü )
