YARADANIN ADI İLE

Uca Tanrı eşref-i hilgeti, insanı yaratmakla varlık aleminde onu öz halifesi karar vermişdir. Bununla bele insanın değer ve megamının diğer varlıklardan çok çok uca olduğuna heç bir şüphe yoktur. Bu kadar değere malik olun insan yalnız özünü, Allahını ve özünden başka mümkün varlıkları tanımakla öz değerini testik edebiler. Tanıma ve tastik etme yalnız ve yalnız ilim ve dinin vehdetliği ile olabilir. İlim ve maneviyat ilahi Peygamberlerle mevcut olmuştur. İlahi Peygamberlerden tesirlenen antik devrin kadim yunan filozoflarından olan Sokrat da “Özünü Derk Et” şuarıyla felsefi fikirlerin esasına zemine yaratmıştır. Lakin bu gibi fikirlerin meydana gelmesine bakmayarak beşeriyet hakikik seadete yetişe bilmemiştir.
    Sonuncu Peygamber Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.a) hak dinle, islamla gelişinden ve “Özünü Tanıyan Rabbini Tanıyar” kimi ilahi hikmetleri ile insanlara özünüderkin doğru yolunu gösterişinden sonra insan cemiyeti hidayet olunmuş ve hakiki selamete doğru istikametlenmiştir.
    İlahi kelam olan Kuran ilimi, İslam ahlakı beşer medeniyetini sivil yükselişe çetdırmakla insan cemiyetinde heyali dünya girifdarçılığından azatlık, riyal ahret hayatına hazırlık prensibi formalaştırdı. İnsan potansiyelinin yalnız bu mecazi heyali dünyayla mehtuplaşmadığını, bu patensiyelın ebedi hayata malik olması tefekgürünü nezeriyeden emeliyeye getiren, guvveden feyliyete yetiştiren yalnız ve yalnız Peygamber ve Peygamberin öz şeceresinden Ehl-i beytinden olan on iki İmamlar ve onların ilminden tesirlenen alimler olmuşlar. Herdefe alim diyende vicudumu ciddi bir mehsulmiyet duygusu bürüyür ona göreki yukarıda adı çekilen Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a) buyurur; “ALİMLER GÖYLERİN ULDUZLARI KİMİDİR.”
    Men Tifliste Siyasi Akademiyada aziz üstadım Höccetül İslam velmüslimin Ali Müdeffir tarafından tahsis edilmiş felsefe fakültesinde V. Kursta okuduğum zaman Tiflis Azerilerinin çok bereketli Hüseyniyesinde devamiyetim vardı. Bir gün, yani 2007’nin IIV. Ayında Hz. İmam Ali’nin (a.s) Gadilhum bayramı münasebeti ile teşkil edilmiş merasimde çıkış ederek öz yüksek ilmi tüfekkürü, mentigi nitk medeniyeti ve semimi münasıbeti ile dikkatime layık olan bir alimle tanış oldum bu alim Höccet-ül İslam vel müslimin Şeyh Hamza idi.
    Bir niçe gün sonra biz Tiflisin dilber bir guşasında bir sürfe dövresinde değerli gün geçirdik hemin gün oldukca yadda galan bir hatıra oldu.
    Önce vurguladığım gibi Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamlarının ilahi değerlerinin intikalinde olan müstesna rolleri nece değerlidirse hakiki alimlerinde hidmeti o nisbetde kıymetlidir. Neceki İmam Ali (a.s) neçul belağede buyurur: “BİZİM HAKKIMIZI KALPLERİNDE YAŞATANLAR, DİLLERİNDE İGRAR EDENLER VE KILINÇLARIYLA DÖŞMANLARIMIZLA DÖYÜŞENLER BİZDENDİRLER, AHİRETTEDE BİZİMLEDİRLER.”
    MEN MERHUM Şeyh Hamza da öyle bir simayı müşahade ettim, ona göre de ona şahsen menim semimi ehtiramım yarandı. Şeyh Hamzanın Türkiye’de, İran’da, Kafkasta ve Avrupada mevcut olan emeli irsi dayim yaşacak. İnşallah.
    Men öz alemiz ve Gürcistan elecede Vetenim Azerbaycan Ehle Beyt taraflarları adından murhum alimin azizlerine, doğmalarına, yakınlarına o cümleden hususi ile Hz. İmam Zaman Begiyetullaha (a.s) derin hüzün ve başsağlığı deyirem.
 Vesselam aleykum
    İmza: Röfşen Aşig Elemşah.
Azerbaycan Resbublikası Milli İlimler Akademiyasının
Felsefe İnistutunun emektaşı, Azerbaycan Yazarlar Birliğinin üzvü.
30.07.2008 IĞDIR