Iğdır'ın değişik afetlere maruz kalma riski olduğunu belirten Işık, "Ülkemizde olduğu gibi ilimizde de sel, deprem, dolu, don gibi afetler riski yaşıyoruz. Karşılaşacağımız afetlerden en az zararla çıkmamız lazım. Nasıl bir otomobil aldığımızda sigortasını, kaskosunu yaptırıyorsak tohumu da toprağa diktiğimizde bunun sigortasını yaptırmak zorundayız" dedi.
Işık, “Tarımsal üretimi ve üreticileri tabi afetlere ve risklere karşı korumak amacıyla çıkarılarak 2005 yılında yürürlüğe konulan tarım sigortaları kanununa dayanan tarım sigorta sistemi, gerek şahsi servetlerin gerekse milli servetimizin korunması bakımından mutlaka üreticiler tarafından faydalanılması gereken önemli bir tarımsal teknoloji hareketidir. Bilindiği gibi bu sistemden yararlanması amacı ile devletimiz sigorta primine yüzde 50 hibe desteği verirken, geriye kalan primlerin ödenmesinde de önemli kolaylıklar sağlamaktadır. Nasıl ki herhangi bir işe girerken sigorta şartı arıyorsak, tarımsal üretim yaparken de bu sigorta imkanlarından yararlanmamız için çok önemlidir. Özellikle kaysi ağaçları sigorta edilmelidir." diye konuştu.
Işık, “Tarımsal üretimi ve üreticileri tabi afetlere ve risklere karşı korumak amacıyla çıkarılarak 2005 yılında yürürlüğe konulan tarım sigortaları kanununa dayanan tarım sigorta sistemi, gerek şahsi servetlerin gerekse milli servetimizin korunması bakımından mutlaka üreticiler tarafından faydalanılması gereken önemli bir tarımsal teknoloji hareketidir. Bilindiği gibi bu sistemden yararlanması amacı ile devletimiz sigorta primine yüzde 50 hibe desteği verirken, geriye kalan primlerin ödenmesinde de önemli kolaylıklar sağlamaktadır. Nasıl ki herhangi bir işe girerken sigorta şartı arıyorsak, tarımsal üretim yaparken de bu sigorta imkanlarından yararlanmamız için çok önemlidir. Özellikle kaysi ağaçları sigorta edilmelidir." diye konuştu.