Başkan Erol, “Ermenilerin Hocalı da yapmış olduğu vahşice
soykırım aslında hür dünyanın insanlığın utanç günüdür. Her fırsatta
Türk düşmanlığı yapan Ermeniler 26 şubat 1992 yılında da
düşmanlıklarını bir kere daha göstermiş hür dünyanın gözü önünde Türk
katliamı yapmıştır.Bu katliama da insan hakları dünya insanlığı seyirci
kalmıştır.” dedi.
26 Şubat 1992 tarihinin Azerbaycan Devletinin Dağlık Karabağ bölgesinin Hocalı Şehri ve civarının 366 ıncı Rus Mekanize Alayının desteğiyle Ermenilerce işgal edilerek, çoluk çocuk genç yaşlı demeden katledildiği kara bir gün olduğunu belirten Erol şunları kaydetti. ”1992 yılının 28 Şubat günü Rus, Alman, İngiliz ve İsrail muhabirlerinin verdiği demeçte şöyle diyorlardı.Şu 3 gün içerisinde tesbit edilen zayiat şunlardan ibarettir.İşgal güçlerinin girdiği bütün şehir, kasaba ve köyler yağmalanıp yıkılıyor. 613 ölü, 478 yaralı, 1275 esir, 150 insan ise kayıp olarak gösteriliyordu. Ama aslı öyle değildi belki o yabancı muhabirlerin tesbitinin birkaç mislide fazladır, bu rakamlar tabii elimizde çok önemli belgeler var, bunları geçen yıl yayınlamıştık, şimdi yayınlamayacağız.Çünkü yapılan o işkenceler kanımıza dokunuyor kendimizi birbuçuk Ermeni karşısında da acındırmak onurumuza dokunuyor. Şunu bilmeliyiz ki işkenceyi, katliamı ancak ve ancak aciz ve korkaklar yapar. Yiğit ve mert insan zulüm etmez yaşlıyı, çocuğu öldürmez ama Ermeniye, Rusa yakışan o idi, onu da yapmışlar. Vazgeyanlar, Yarayanlar, Victorpalçkinler, Seyran oranyanlar, Yevganimobacihinler, Hacatüryanlar bu zulüm ve işkenceleri yaptıkları yetmemiş gibi bir de kendilerine layık olanıda yapmaktan geri kalmıyorlardı, yani iftiradan efendim, Türkler bizi öldürüyor diyede çığırtkanlıktanda geri kalmıyorlardı. O günden bu güne tam 18 yıl geçti, 1275 esirden haber varmı varsa bir medya kalkıp beyanat versin çünkü o esirleri sermaye etmişlerdi. Ermeniler kendilerine o mazlumların organlarını dış dünyaya büyük paralar karşılığı satıyorlardı, şimdi de hiçbir haber yok ve olmayacakta. Peki bunların suçluları kim birbuçuk Ermeni mi, kim ki o Ermeni asıl suçlu.
Dünya insan hakları evrensel beyannamesi ile Cenevre Sözleşmesidir. 1 balina, 3 fok balığı için ayağa kalkan bu insancıl hümanistler Doğu Türkistanda ki katliamlara, Azerbaycan da ki vahşete, Kerkük’teki zulümlere, Batı Trakya Bulgaristan, Yugoslavya, Adalar, Kırım, Kazanyaltadaki işkenceler karşısında iki yazılı demeç bir kınama ile meseleleri geçiştirip kınadık ya demekten de kendilerini alamıyorlar.
Peki ya Filistin, Lübnan, Afganistan, Irak ya o ölenler şehadet şerbetini günlük olarak içen Müslümanlar bu mazlumlar üzerinden oyun oynayanlar neredeler. Şimdi de Büyük Ortadoğu Projesini ortaya atıp İslam Alemini yok etmek İsraili, İslam Aleminin başına bela ettikleri gibi şimdi de Ermenistan’ı Türk Dünyasının başına bela etmektedirler.
Çok değerli hemşerilerim burada AKP nin Ermeni açılımına da değinmeden geçemeyeceğim, şu Ermeni açılımı sayın Başbakanın düşüncesi midir. Yoksa ABD nin düşüncesimidir. Takdir sizlerindir, yalnız şunu unutmayalım ki AKP Ermenilerle protokol imzalarken, Dışişleri Bakanları el sıkışırken, MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli bey şöyle söylemişti Başbakana “Ermeni kapılarını açacakmışsın, yiğitsen açta görelim ki açamazsında” öylede oldu.
Şu bir buçuk Ermeni haddini bilmeden, Karabağ’dan çekilmeden, Hocalı Katliamını kabul etmeden, 1915 teranesinden vazgeçmeden şu kapılar açılmayacak, açılmayacak, bu böyledir böyle biline. Ermenistan da top oynamakla Bursa da bayrakları toplamakla siz Ermeni’yi adam edemez ve açılım da yapamazsınız. Onun için ey 400 milyonluk Türk Dünyası, bir buçuk milyarlık İslam Alemi, Avrupa Birliğinden ABD nin Siyonist oyunundan vazgeçin kendi yaralarımızı kendi ellerinizle sarın. Türkün Türkten başka dostu olmadığı gibi Müslüman’ında Müslüman dan başka dostu yoktur, olmayacakta. Bu vesile ile artık 26 Şubatlar olmasın katliamlar, soykırımlar kınanmakla değil tüm dünya insaniyeti o vahşete, dehşete dur desinler ve suçluları da affetmesinler ki üç yaşındaki çocuklar seksen yaşındaki nineler, dedeler ve genç fidanlar kırılmasın.
26 Şubat 1992 tarihinin Azerbaycan Devletinin Dağlık Karabağ bölgesinin Hocalı Şehri ve civarının 366 ıncı Rus Mekanize Alayının desteğiyle Ermenilerce işgal edilerek, çoluk çocuk genç yaşlı demeden katledildiği kara bir gün olduğunu belirten Erol şunları kaydetti. ”1992 yılının 28 Şubat günü Rus, Alman, İngiliz ve İsrail muhabirlerinin verdiği demeçte şöyle diyorlardı.Şu 3 gün içerisinde tesbit edilen zayiat şunlardan ibarettir.İşgal güçlerinin girdiği bütün şehir, kasaba ve köyler yağmalanıp yıkılıyor. 613 ölü, 478 yaralı, 1275 esir, 150 insan ise kayıp olarak gösteriliyordu. Ama aslı öyle değildi belki o yabancı muhabirlerin tesbitinin birkaç mislide fazladır, bu rakamlar tabii elimizde çok önemli belgeler var, bunları geçen yıl yayınlamıştık, şimdi yayınlamayacağız.Çünkü yapılan o işkenceler kanımıza dokunuyor kendimizi birbuçuk Ermeni karşısında da acındırmak onurumuza dokunuyor. Şunu bilmeliyiz ki işkenceyi, katliamı ancak ve ancak aciz ve korkaklar yapar. Yiğit ve mert insan zulüm etmez yaşlıyı, çocuğu öldürmez ama Ermeniye, Rusa yakışan o idi, onu da yapmışlar. Vazgeyanlar, Yarayanlar, Victorpalçkinler, Seyran oranyanlar, Yevganimobacihinler, Hacatüryanlar bu zulüm ve işkenceleri yaptıkları yetmemiş gibi bir de kendilerine layık olanıda yapmaktan geri kalmıyorlardı, yani iftiradan efendim, Türkler bizi öldürüyor diyede çığırtkanlıktanda geri kalmıyorlardı. O günden bu güne tam 18 yıl geçti, 1275 esirden haber varmı varsa bir medya kalkıp beyanat versin çünkü o esirleri sermaye etmişlerdi. Ermeniler kendilerine o mazlumların organlarını dış dünyaya büyük paralar karşılığı satıyorlardı, şimdi de hiçbir haber yok ve olmayacakta. Peki bunların suçluları kim birbuçuk Ermeni mi, kim ki o Ermeni asıl suçlu.
Dünya insan hakları evrensel beyannamesi ile Cenevre Sözleşmesidir. 1 balina, 3 fok balığı için ayağa kalkan bu insancıl hümanistler Doğu Türkistanda ki katliamlara, Azerbaycan da ki vahşete, Kerkük’teki zulümlere, Batı Trakya Bulgaristan, Yugoslavya, Adalar, Kırım, Kazanyaltadaki işkenceler karşısında iki yazılı demeç bir kınama ile meseleleri geçiştirip kınadık ya demekten de kendilerini alamıyorlar.
Peki ya Filistin, Lübnan, Afganistan, Irak ya o ölenler şehadet şerbetini günlük olarak içen Müslümanlar bu mazlumlar üzerinden oyun oynayanlar neredeler. Şimdi de Büyük Ortadoğu Projesini ortaya atıp İslam Alemini yok etmek İsraili, İslam Aleminin başına bela ettikleri gibi şimdi de Ermenistan’ı Türk Dünyasının başına bela etmektedirler.
Çok değerli hemşerilerim burada AKP nin Ermeni açılımına da değinmeden geçemeyeceğim, şu Ermeni açılımı sayın Başbakanın düşüncesi midir. Yoksa ABD nin düşüncesimidir. Takdir sizlerindir, yalnız şunu unutmayalım ki AKP Ermenilerle protokol imzalarken, Dışişleri Bakanları el sıkışırken, MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli bey şöyle söylemişti Başbakana “Ermeni kapılarını açacakmışsın, yiğitsen açta görelim ki açamazsında” öylede oldu.
Şu bir buçuk Ermeni haddini bilmeden, Karabağ’dan çekilmeden, Hocalı Katliamını kabul etmeden, 1915 teranesinden vazgeçmeden şu kapılar açılmayacak, açılmayacak, bu böyledir böyle biline. Ermenistan da top oynamakla Bursa da bayrakları toplamakla siz Ermeni’yi adam edemez ve açılım da yapamazsınız. Onun için ey 400 milyonluk Türk Dünyası, bir buçuk milyarlık İslam Alemi, Avrupa Birliğinden ABD nin Siyonist oyunundan vazgeçin kendi yaralarımızı kendi ellerinizle sarın. Türkün Türkten başka dostu olmadığı gibi Müslüman’ında Müslüman dan başka dostu yoktur, olmayacakta. Bu vesile ile artık 26 Şubatlar olmasın katliamlar, soykırımlar kınanmakla değil tüm dünya insaniyeti o vahşete, dehşete dur desinler ve suçluları da affetmesinler ki üç yaşındaki çocuklar seksen yaşındaki nineler, dedeler ve genç fidanlar kırılmasın.