Genel Haber
Yayınlanma: 07 Mart 2014 - 06:13
Gündüz Güneş Ve Iğdır
Orhan Aras Iğdır bir serhat şehri.Şehirden de öte ülkemizin komşu üleklere uzanmış kolları gibi hem Azerbaycan' ı hem de İran'ı kucaklıyor. Iğdır yüzyıllardır bu şefkat durumunu ve konumunu korumayı başardı.Bu yüzden de gün oldu yalnızlaştı, gün oldu gözlerden uzak tutuldu, gün oldu uğursuz eller tarafından binbir cezaya maruz bırakıldı.Bu cezalandırmalar nedeniyle, sürekli sınırda nöbette olduğu ve verimli topraklarından her türlü ürünün alındığı halde Iğdır geri bırakılmış, 21. yüzyılda dahi demiryolu olmayan, ürettiklerini satamayan, demografik yapısı kasıtlı olarak bozulan, alt yapı sorunlarıyla boğuşan, fakir bir köy görüntüsü ile başbaşa kaldı. Bu vefalı toprak, bu ismiyle Oğuz boyunun mirasçısı, bu serhat bekçisi, niye kaderiyle başbaşa bırakıldı kimse bilmiyor.Bilinen o ki, kimse Iğdır' ın stratejik öneminin farkında değildir ve bu sınırdaki şehir kaderiyle başbaşa bırakılmıştır. 30 Martta belediye seçimleri var.Bazı çevreler bu seçimde meseleye 'Kürt-Türk' meselesi olarak baksa da ben o pencereden bakmıyorum.Çünkü, Iğdır' ın yerli Kürdü de Iğdır' ın geri kalmışlığından, ihmal edilmişliğinden ve fukaralığından nasibini almış ve mağdur edilmiştir.Bu seçimde her Iğdır' lı oturup sakin bir şekilde durum muhakemesi yapmalı ve kendi kendisine bu ihmalkarlığın, bu geri kalmışlığın hesabını birilerinden sormalıdır. Iğdır' da neden çarpık bir yapılaşma vardır? Bir Iğdır mimarisinden söz edilebilir mi? Bu kadar ürünü olan Iğdırlı niye kopartifçilikten , ihracattan habersizdir ve ürününü pazarlayamamaktadır? Durmadan teşvik edilen göç Iğdır' ı niye bu kadar perişan etmektedir? Altyapısı tamamen bozulmuş Iğdır' ı hangi tehlikeler beklemektedir? Hava kirliliği ve artan kanser vakaları yeterince ciddiye alınıyor mu? Bir deprem bölgesi olan Iğdır' da bu çarpık yapılaşmanın hesabını kim soracaktır? Bütün yukarıdaki sorular ve diğer meseleleri ancak ve ancak politikayı bir hizmet eri olarak yapmak isteyen bir insan sorabilir ve çözebilir. Bir Iğdır' lı yazar olarak bütün politik tarafgirlikten, duygusal yakınlıktan soyutlanarak şunu iddia edebilirim ki bütün bu sorunların üstesinden benim tanıdığım Gündüz Güneş gelebilir. Gündüz Güneş her türlü etnik fanatizimden kendini kurtarmış her gerçek Iğdır' lı için iyi bir seçimdir. Benim tanıdığım Gündüz Güneş bir şehri yönetebilecek geniş bir ufka sahiptir. Halkının haklarını savunacak hukuki tecrübe ve bilgiye hakimdir. Halkını çok iyi tanımaktadır. Iğdır' ın bütün meseleleri üzerinde yıllar önceden çalışmış ve üzerinde büyük bir titizlikle durarak ondan fazla proje geliştirmiştir.Iğdır' lı ürününü nasıl satacak, göç nasıl engellenecek,başka yerlere yerleşmiş Iğdır' lılarla duygusal bağlar nasıl kurulacak, altyapı nasıl yeniden tesis edilecek, bir Iğdır mimarisi nasıl hayata geçirilecek gibi sadece bir kaç başlığını sunabildiğim projeler benim gördüğüm ve okuduğum projelerdir. Gündüz Güneş' in bir diğer özelliği ise 'Tek başına' davranmama kollektif çalışma gayretidir.Hepimizi biliyoruz ki, aramızdan birini seçip siyasetçi yaptığımızda hemen başımıza bir alleme, bir 'sahip' konumuna kendisini yükseltiyor. O sanki dün aramızdan biri değilmiş de gökten zembille inmiş gibi tavırlarla ortalıkta gezniyor ve bir süre sonra da itibarını yitirip köşesine çekiliyor. Ama Gündüz Güneş mütavazi ve halkına değer veren, onların önünde değil de onların içinde yürüyen bir insandır. Arkadaş canlısıdır, merttir ve gerçekten de çalışkandır. Erzurum' a her gidişimde onun enerjisi ve çalışkanlığı karşısında hep şaşırmışımdır. Gün bugündür.Iğdır' lı gerçek Iğdır' lı olarak kalmak, gittikçe rengi bozulan, değeri düşen, karmaşık bir yapıda kendi kendini kaybeden bir şehir içinde yaşamak istemiyorsa seçimini çok bilinçli ve kararlı bir şekilde yapmalıdır. Ben yurtdışında yaşıyorum. Iğdır' a yılda bir defa gidebiliyorum.Orada ne benim ne de ailemin hiç bir iktisadi ve siyasi bağı yoktur. İleride de olmayacaktır.Orada Gündüz Güneş' in belediye başkanı seçilmesi benim durumumu veya konumumu asla etkilemiyecektir.Ama her Iğdır dediğimde gözlerim yaşardığı için, her Iğdır ismi geldiğinde hasretin en ağır hüznü bütün bedeninimi sardığı için, Iğdır' lı bu yüzyılda da dahi hala fakir ve mağdur kaldığı için oraya layık, orayı tanıyan, orası için canını ortaya koyacak birisi seçilsin istiyor gönlüm. Şair Ahmet Kutsi Tecer yıllar önce memleketi Erzincan' nın Apçağa köyü için bir şiir yazdı ve yediden yetmişe herkesin diline düştü.O şiir, orda Bir köy var uzakta şiiriydi.. Dışarıda da yaşasak o köy bizim için hep Iğdır oldu.Ama gönül ister ki Iğdır artık bir köy olarak kalmasın. Iğdır gerçek bir şehir olsun ve içindeki insanlar da mutlu, müreffeh yaşayarak o güzelliklerini korusunlar. Iğdır' lı olmak gerçekten zor.Ama en zoru da böyle dönemlerde akıllıca ve sağduyulu bir şekilde seçim yapmaktır.
Genel Haber
07 Mart 2014 - 06:13