IĞDIR ESKİ BELEDİYE BAŞKANI ORHAN AĞIRKAYA Ben Halkımın yani MHP'nin yanındayım

Sen 10 yıldır övünerek “kendi parkemi kendim döküyorum” derken, kaldırıp karda kışta bir  partiye geçeceğim diye 1 trilyonluk parke ve briket ihalesini verirsen, elbette işçinin parasını ödeyemezsin. Sen evdeki fakir işçin dururken 700 milyar liralık gıda maddesi alıp seçim rüşveti   olarak dağıtırsan elbette işçinin maaşını ödeyemezsin. Sen kendi  reklamını yaptığın “10 altın yıl” adı altında 10 bin tane kitabı tüyü bitmemiş yetimin hakkının olduğu belediye kasasından ödersen işçine   elbette 7 maaş  borcun olur. Belediye işçileri perişanlık çekiyor, maaşlarına icra üstüne icra gelirken, peki başkanımız ne yapıyor. Sayın başkan iktidar! İktidar! diye tutturmuş gidiyor, acaba niçin 2004 seçimlerinden sonra iktidara gitmedi? İki yıldır MHP’den ihraç edilmişsin ve bağımsızsın, niçin iktidara gitmedin, gitseydin de iki yılda   iktidar nimetlerini görebilseydik. Şimdi iktidara geçmişsin ödesene işçinin 7 aylık borcunu, öde görelim, iktidardasın… 1984-1989 yılında Belediye Başkanlığı yapan Orhan Ağırkaya ile ilgili son siyasi  gelişmeler üzerine bir mülakat yaptık.
      MHP’den aday adayı oldunuz, fakat aday gösterilmediniz, Niçin şu an MHP’ye eski bir belediye başkanı olarak destek veriyorsunuz?
Ben MHP’ye aday adaylığı için müracaat ettim, fakat Ekber beyi tercih ettiler. Bu iş nasip kısmet meselesidir. Ben küsmedim, çünkü Iğdır’ı seviyorum. Iğdır’ı düşünüyorum. Küsmek bana yakışmaz. Ben sorumluluğunu bilen bir Iğdırlıyım. Küsmem Iğdır halkına ihanet olurdu. Çünkü beni bir dönem belediye başkanı seçtiler. Ahde vefasız bir insan olamazdım. Iğdır’ın gerçekleri vardır. Bu gerçeklere yüz dönemeyiz.  MHP  Iğdırın gerçeğidir. Şu anda yaşadığımız süreç de bunun en iyi göstergesidir. Iğdır halkı bu bölgede kimlik mücadelesini tüm uluslar arası komplolara rağmen koruması gerektiğini bilmektedir. Onun içinde siyasi çatı olarak belirlediği MHP’de varlık mücadelesini sürdür mektedir. Iğdır’ın geleceğini ben kendi menfaat ve çıkarlarımdan elbette önemli görüyorum. Gelecek nesillerimize huzurlu bir Iğdır bırakmalıyız.   “Önce Iğdır sonra biz” demeliyiz. Maalesef mevcut belediye başkanı 22 Temmuz da olduğu gibi “önce ben ve ailem, sonra Iğdır” demektedir. Halkımız bu anlayışa tepki göstererek; hayır, sizler elbette Iğdır’ın önemli bir ailesisiniz, değerisiniz, ama tamamı değilsiniz, demektedir. Şu anda bu aileye karşı kızgınlığın temelini bu anlayış oluşturmaktadır. Maalesef mevcut Belediye başkanımız liderlik pozisyonunda olan birisi olarak paylaşımı pek beceremedi. Iğdır’ı temsil eden bütün siyasi ve sivil toplum kuruluşlarında ailenin elinin olmasına çaba gösterdi. Haliyle de bu durum toplum tarafından bayağı tepkiyle karşılandı. İşte Iğdır da  MHP’nin güçlenmesinin nedeni budur. Yoksa belediyede ve sulama birliğinde  çalışanların ailelerini, otobüs ortakları vs.. gibilerini zorla yanında göstermeye çalışırsan olacağı budur. Gelen seli  hala göremiyorlarsa, kendileri bilir. Bu gün Iğdır da “önce Iğdır sonra menfaatim” diyenler MHP’nin yanında, “önce menfaatim sonra Iğdır” diyenler ise Nurettin Arasın yanındadırlar. Bakınız iki tane Iğdır eski belediye başkanı, Eski milletvekilleri, Şamil bey, Adil bey, Mikail bey, Iğdır sivil toplum örgütlerinin tüm temsilcileri, Alikamerliler, Ahıskalılar, Aralıklılar, Karakoyunlular, Melekliler, Terekemeler, Göçmenler, Sanayi sitesi esnafı, Iğdırmavalılar hepsi kısaca   MHP diyorsa bunda bir iş var. Bunlar Iğdır’ın kurtuluşunu ve huzurunu MHP’de gördükleri için akın akın gelmek tedirler. Sahi Sayın Nurettin Aras’ın yanında hangi sivil toplum örgütü veya eski milletvekilleri veya eski Iğdır belediye başkanları var. Iğdır halkının bunu düşünmesi lazım.
     Sayın Mikail Göleli’nin gelmesindeki Iğdır halkının coşkusu nu neye bağlıyorsunuz?
Dikkat ettiyseniz halkın gözlerinin içi gülmekteydi. Evrenpaşa ve İbrahim Bozyel caddesinde  apartmanda oturan insanlar, caddedeki kadın, erkek, çoluk, çocuk, herkes ellerini havaya kaldırarak Bozkurt işaret yaptılar. Halk kendi geleceğini tehlikede gördüğü  için tutunacak bir dal arıyor. Bir umut bekliyorlardı. Bunu da MHP’de gördükleri için Mikail beyi içten samimi duygular ile karşıladılar ve kendi bağırlarına bastılar. Çünkü Mikail bey her zaman halkının yanında olmuş, halkın zor günlerinde  fedakarlık yapmasını bilmiştir.  
     Bir Belediye Başkanı hizmet getireceğim diye son derece stratejik bir bölgede yaşayan halkının geleceğini tehlikeye atmasını nasıl değerlendiriyorsunuz...?
Hayır, hayır, hayır…. Yukarıda da dediğim gibi, hizmet getirmek baha- ne, aileye hizmet şahane…Belediye Başkanı Nurettin Aras, 2007 yılında Aksiyon dergisine verdiği demeçte dergi şunları yazmış: ” Milliyetçi Hareket Parti’li (MHP) Iğdır Belediye Başkanı Nurettin Aras’a göre AK Parti iktidarı belediyeler arasında ayrım yapmadı. Muhalefet partisine mensup olmalarına rağmen herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadıklarını, sundukları projeler konusunda bugüne kadar herhangi bir engelle karşılaşmadıklarını belirtiyor.” demektedir. Yani başkan hükümetten olmamasına rağmen her türlü desteği aldığını beyan etmiştir: Fakat alınan paraları beceriksizliği yüzünden  harcamamış, mühendis (!) olan sen onlarca km yolu 1-1,5 metre dolgu yapacağım diye trilyonlara varan parayı mazota ödersen, işçine elbette 7 ay maaş borcun olur. Sen 10 yıldır övünerek “kendi parkemi kendim döküyorum” derken, kaldırıp karda kışta bir  partiye geçeceğim diye 1 trilyonluk parke ve briket ihalesini verirsen, elbette işçinin parasını ödeyemezsin. Sen evdeki fakir işçin dururken 700 milyar liralık gıda maddesi alıp seçim rüşveti   olarak dağıtırsan elbette işçinin maaşını ödeyemezsin, Sen kendi  reklamını yaptığın “10 altın yıl” adı altında 10 bin tane kitabı tüyü bitmemiş yetimin hakkının olduğu belediye kasasından ödersen işçine   elbette 7 maaş  borcun olur. Belediye işçileri perişanlık çekiyor, maaşlarına icra üstüne icra gelirken, peki başkanımız ne yapıyor. Sayın başkan iktidar! İktidar! diye tutturmuş gidiyor, acaba niçin 2004 seçimlerinden sonra iktidara gitmedi? İki yıldır MHP’den ihraç edilmişsin ve bağımsızsın, niçin iktidara gitmedin, gitseydin de iki yılda   iktidar nimetlerini görebilseydik. Şimdi iktidara geçmişsin ödesene işçinin 7 aylık borcunu, öde görelim, iktidardasın…Bunlar hepsi başkanın kandırmacası, hizmet getirmek bahane, aileye hizmet şahane… Benimde mimar olmam hasebiyle bazı şeyleri elbette bilmekteyim. Oğlunun bu hızlı yükselişini açıklasın da görelim, bilelim. Ben 35 yıllık mimarım, ve belediye başkanlığım var, acaba ben niye bu kadar yükselemedim?
     4 bin polisin Iğdır’a gelip oy kullanacağı söylenmektedir, bu konuda ne dersiniz?
Gülüyorum tabi. Yıllarca insanımız bu şekilde aldatıldı. Bu konuyu bende duydum, 4 bin polis, 5 binde yabancı oyu hesaplıyorlar, ediyor 9 bin üstünü de. Geri kalanını da Azeri tamamlayacak diyorlar… Bun neyin ifadesidir biliyor musunuz, tükenmişliğin. Kendi halkından ümit kesen zihniyet polisin ve yabancı memurların oyunu kendi ceplerinde keklik görmektedirler. Benim bildiğim oy namustur, satılamaz,  memur kardeşlerimizde vicdanlarının sesini kullanarak Iğdır’ın geleceği ve huzuru için oyunu verecektir.  Bunlar ya siyaset bilmiyor. Ya da bu halkı tanımıyorlar, yazık hem de çok yazık… Ben araştırdım Iğdır’a tek bir polis bile gelmiyor. Emniyet müdürlüğüne sorsunlar, Valiye sorsunlar böyle bir şey olabilirmi? Gelse bile halkımız şunu bilsin seçmen kütüğüne yazılmayan birisi oy kullanamaz, bu güvenlik görevlisi de olsa bile, bu tamamen köylü siyaseti yapmaktır. Siz kendi halkınızdan ümit bekleyin…
     1984-1989 yılları arasında Iğdır belediye başkanı olarak görev yaptınız. Iğdır’ın son 10 yılını değerlendirirmisiniz?
Iğdır’ın son 10 yılını açıkçası Iğdır tarihinde kaybedilmiş bir süre olarak açıklayabilirim. Niye kaybedilmiş, Iğdır’ın vizyonu ve yerleşim alanı ile ilgili projeleri, otogarı, yani beş binlik yerleşim alanlarını maalesef planlayamadılar. Çünkü Iğdır belediye başkanı 10 yıldır teknik ekibini kuramadı. Özellikle kendisi kurmadı çünkü kendisi coğrafya öğretmenidir. 10 yıldır “her şeyi ben bilirim” havasında oldu. Kimseye tahammül edemedi. Belediyenin mimarı da, işçisi de, müdürü de, mühendisi de kendisi oldu. 1,7 metre dolgu döktü üstüne asfalt attı.  Bu fikri acaba hangi mühendisten aldı bilemiyorum? Çünkü bu uygulamaların hepsi yanlış uygulamalardır. İnsanlarımızın gözünü boyamaktır. Ev ile yol arasında en az bir metre yol yüksekliği vardır. Bu konuda   elbette hiçbir mühendisten fikir almamıştır, kendi fikrini uygulamıştır. Yarın yağmur yağdığı zaman çukurdaki evleri su basacaktır. Bunu bile düşünememiştir. Hiçbir ilde bu manzara yoktur. Kanalizasyon döşeyeceğin yerdeki insanları bile kendi ayağına getirerek minnet altına sokmuştur. Mevcut kanalizasyonu işler halden tıkanır hale sokmuştur. Çünkü benim görev yaptığım yıllarda bu sistem 100 bin nüfusa göre planlanmış ve 135 km kanalizasyon, 225 km su isale hattı döşemişimdir. Başkan Aras diyor ki iktidar olalım,  tıkanan kanalizasyon için 100 trilyon para lazım. Adama sormazlar mı 10 yılda 250 km kanalizasyon döşedim diyorsun, 20 lik büzle kanalizasyon döşersen elbette tıkanır, birde  yağmur suyu bacalarını kanalizasyon sistemine bağlamış, yağmurlu havada su yavaş hareket ettiği için bütün bacalardan kanalizasyon taşmaktadır. Etrafında bir mühendis yok ki bunları anlatsın, bizler anlattık ama dinletemedik.
HALKIN SAĞLIĞI İLE OYNADI. Çünkü beni zamanında Melekli kirelerin de kanalizasyon dinlendirme ve arıtma tesis kurdum. Mühendis olan(!) Sayın Iğdır Belediye başkanı Nurettin Aras, bu tesisi devre dışı bırakarak kanalizasyon suyunu direk tahliyeye vererek halkın sağlığı ile 10 yıldır oynamaktadır. Çevre belde ve ilçe halkı bu su ile topraklarını sulamıştır, halkın sağlığından sorumlu bir belediye başkanı bunu nasıl yapar. Bilmiyor herhalde.
     10 yıl içinde bu yanlışları hiç Sayın Arasa iletmediniz mi?
Ben defalarca ilettim, Iğdır’a içilebilir su, kaliteli su getirilmesi konusunda, şehrin imar planı konusunda, tıkanan kanalizasyon konusunda ve bir  çok konuda projeler sundum, fakat hiçbirini dikkate almadı. Bir kent konseyini bile vasıfsız kişileri getirerek işlemez hale getirdi. Şehrin imar planına çok büyük darbeler vurdu. Girin internete Googel’dan bakın Iğdır’a, şehrin imar planını nasıl rezil ettiğini, bir belediye başkanının 10 yılda bir şehre bu kadar mı kötülüğü dokunur. Bunu anlamak mümkün değil. İnsanın çıldırası geliyor.
Kısacası Nurettin Aras 10 yıl süre içeri sinde Iğdır’a gereken hizmeti vermemiş, hizmeti ailesine ve çevresine verdiğini sağır sultan bile duymuştur. Halka söylediği sözler artık inandırıcı gelmemektedir. Nurettin Arasın karnesi zayıflarla doludur.
     Nurettin Aras’ın karnedeki zayıfları nelerdir?
İçme suyu tarihçesine bakıyoruz, gürgüre suyu, sıcak su, küllük köyünden kaynak su getirme işleri sonuçsuz kalmıştır ve sıfır almıştır. Iğdır da kendi oturduğu bina dâhil olmak üzere kalorifer kazanları patlamıştır, ölümler olmuştur, alınan güvenlik önlemleri ve denetleme sıfır. İcraati sırasında ayrımcılık yapmıştır, deprem konusunda hiçbir önlem alınmamıştır. Meslek adamlarına önem verilmemiştir. Kent konseyi ehli insanlara verilmemiştir, Iğdırın bundan sonraki yerleşim planı yapılmamıştır. Yeşil alanları çoğaltacağına dahada yok etmiştir, etrafınıza  bakın   işlevsel  bir tane park var mı. Bir bakın. Spor tesisleri yoktur, gençliğe önem vermemiştir, Iğdır markası ile ilgili bir adım atılmamıştır, şehrin estetik yönden çalışması olmamıştır. Iğdır evi ve kültür müzesi kurulmamıştır. Bunlar hep başkanın eksileridir. Daha yüzlerce konu var bunlar teknik ve uzun meseleler…
      Son olarak ne söylemek istersiniz?
Allah herkesi kendisinden korusun, çünkü Nurettin Aras kendisine  yaptı yapacağını. Şu anda Iğdır’ı düşünmesi gereken insanların en başında o olması gerekirken maalesef nefsine yenilerek hırs içinde Iğdır’ın birlik ve beraberliğini bozuyor, halkın  ezici çoğunlukta olduğu MHP nin yanında yer almıyor. Artık almasına da gerek yok, yer gök MHP diyor, bizler cesaret ve azim ile halkımızın yanındayız, düşünün Ben Orhan Ağırkaya, Kamil Arslan, Kahraman Padır, Nurettin Aras ile akrabayız, kız alıp vermişiz, Biz gerçekleri görüp MHP’nin yanındayız, çünkü Nurettin Aras yanlış yoldadır, halkının yanında değildir. Daha dün Ali Ağrı’yı Yezit ve Muaviye yakıştırmaları ile suçlayan Nurettin Aras, bugün dilinin belasını çekerek, kendi kazdığı kuyuya kendisi düşerek, halkını da bu kuyuya atmak istemektedir. Ama Iğdır halkı basiretli ve gerçekleri görmüştür, Iğdır halkına diyeceğim şudur ki Nurettin Aras veAKP’nin tatlı sözlerine, bir kamyon kumuna, üç torba çimentosuna, iki paket makarnasına aldanmasınlar, Iğdır’ın geleceğini ve huzurunu tehlikeye atmasınlar, oylarını MHP’de birleştirsinler, iktidar partisinin hiçbir getirisi yoktur, yeter ki iş bilen bir belediye başkanı olsun. Ekber kardeşimizin de bunu en güzel biçimde yapacağına inanıyorum.