Iğdır Türkiyenin Başladığı Yerdir

    Iğdır’a gelen bir gazete köşe yazarı; Ermenistan, İran ve Nahçivan’dan, Ağrı Dağı ve “Sınırlandırılmış sınır ticaretinden” söz ettikten sonra, bana yanlış gelen o başlığı atıvermiş: “Iğdır Türkiye’nin bittiği yer!” diye…    Oysa bu başlığı atan köşe yazarı “Güneşin ilk önce Iğdır’dan doğduğunu” biliyor olmalıydı. Hepimizin kabul edeceği doğru “yeni bir günün, güneşin ilk doğuşuyla başladığı, batışıyla da sona erdiği” yönündedir. Öyleyse Iğdır, Türkiye’nin bittiği değil, başladığı yerdir.     Şimdi gelelim kaldıramadığım diğer tespite. Aynı köşe yazarı yazılarında “Iğdır bir tarım ve hayvancılık şehridir” ifadesini kullanmıştır. Bu tespit kuşkusuz doğrudur. Ancak ben gelecek açısından bunu kabul edemiyor, içime sindiremiyorum. Ya da Iğdır için bundan daha fazlasını düşünüyor, bekliyorum.    Nedeni: ben Iğdır’ın “tarım ve hayvancılıkla” kalkınamayacağına, büyüyemeyeceğine inanlardanım. Kentin, bölgenin büyümesi gelişmesi ancak ve ancak; Ticaret, Hizmet ve Sanayi (İmalat) yatırımlarıyla gerçekleşebilir. Bunun için de Turizm, Ticaret ve İmalat alanında kamu ve özel yatırımların teşvik edilmesi gerekiyor. Turizmi geliştirmek için işte size AĞRI DAĞI. Açın turizme.  Ticaret ve Sanayinin gelişmesi için ne gerekli, PAZAR!  İşte size büyük bir dış pazar: İRAN, NAHÇİVAN, ERMENİSTAN. Kurun Serbest Bölgenizi yaratın pazarınızı. Canlansın sanayi ve ticaret, kalkınma doğudan ancak böyle başlar…    Yoksa yıllar sonra çocuklarımız da aynı şeyleri konuşuyor olacaklar: “Iğdır’ı tarım ve hayvancılık şehri görüntüsünden nasıl kurtarabiliriz?” diye… Yanlış anlaşılmayı önlemek isterim; ben bölge gerçeği olan tarım ve hayvancılığı tümüyle reddetmiyor, hatta bölgenin ihtiyacının karşılanması ve sanayiye girdi (hammadde) sağlaması açısından gerekeli görüyorum. Tabii ki “Tarım ve hayvancılığa ihtiyaç var, olacak da... Benim önerim; Iğdır kalkınmasının temeli “tarım ve hayvancılık” üzerine kurulmasın, bu temele oturtulmasın.    Enerjimizi yanlışlar üzerinde yoğunlaştırarak yanlış kullanmak yerine; doğrular üzerinde yoğunlaşarak yol almalıyız. Türkiye’nin başladığı yer olan Iğdır, tarım ve hayvancılıkla ancak bu kadar büyüyebildi, bu kadar gelişebildi. Görünen o ki; bu gelişme yetmedi, yeterli olmadı.    O zaman Iğdır’ın “tarım ve hayvancılık” hedefinin; Ticaret, Hizmet ve Sanayi hedefiyle değiştirilmesi gerekiyor. Yoksa Iğdır, kendini bitirecek…    Yukarıda belirtilen büyüme hedefine yönelmek üzere; Öncelikle Ağrı Dağı’nın Turizme Açılması ve komşu ülkelerle Serbest Bölge Oluşturulması, bu yolla büyük bir PAZAR YARATILMASI ilk ve önemli adımlardır. Türkiye’nin başladığı yer olan Iğdır, bu hamleleri hak ediyor ve bekliyor…    Bu sebeple; duygu, düşünce ve önerilerimizi 59 yıldır ilgililer ve Iğdır’lı hemşerilerimizle paylaşma fırsatı veren, Yeşil Iğdır Gazetesi’ne 59 kere maşallah diyorum. Bu pencere hep açık kalsın, bu pencereden oluk, oluk yaşama enerji aksın…             11.10.2013        İslam ÇANKAYA