Seminerde, Küresel Isınma, fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma ve sanayi süreçleri gibi çeşitli insan etkinlikleri ile atmosfere salınan sera gazlarının atmosferdeki birikimlerindeki hızlı artışa bağlı olarak, şehirleşmenin de katkısıyla doğal sera etkisinin kuvvetlenmesi sonucunda, yeryüzündeki ve atmosferin alt bölümlerindeki sıcaklık artışı olduğu, bir ekosistemde, bölgede, ülkede veya dünyada yaşayan herhangi bir canlı türünün yok olması, o canlının neslinin tükenmesi, yani biyolojik çeşitliliğin azalması, biyolojik çeşitliliğin yok olması gibi konular ele alındı. Seminerde Öğrencilere, iklim değişikliliği, kirlenme, doğal kaynakların aşırı kullanımı, sürdürülebilir olmayan kaynakların kullanımı ve hızlı nüfus artışı, biyolojik çeşitliliğin azalmasına ve türlerin yok olmasına neden olur. Habitatların yok olması veya zarar görmesi, birçok bitki ve hayvan türünün neslinin yok olmasına neden olur. Doğal kaynakların aşırı kullanılması, anlatıldı. Daha sonra konuşan Orman ve Su İşleri İl Şube Müdürü Mete TÜRKOĞLU, “Barınma amacıyla yeşil alanlar yok edildi, Büyük kentler çevre kirliliğine, Araçların egzoz gazları hava kirliliğine yol açtı, Soğutucularda kullanılan karbon maddesi ozon tabakasını inceltti, Tarımsal alanlarda yapılan ilaçlamalar yararlı böcekleri de yok etti. Evsel atıklar, lağım suları ve sanayi atıkları çevreyi kirletti, Tarımda üretimi arttırmak için aşırı kullanılan gübreler çökerek toprağın ve yeraltı sularının kirlenmesine yol açtı. Tarla ekmek için orman arazilerinin kesilmesi, artan kereste ihtiyacı nedeniyle ormanların kesilmesi, fabrika bacalarına filtre takılmaması, fazla ürün elde etmek için tarımda aşırı gübreleme ve ilaçlama yapılması, fabrika atıklarının arıtılmadan suya ya da toprağa verilerek su ve toprağı kirletildi. İnsanların yaşam destek sistemleri olan ekosistemler ve bunların bileşenleri olan biyolojik çeşitlilik hızlı iklim değişiminden en fazla etkilenen ve etkilenecek sistem olarak karşımıza çıkmaktadır. Su ekosistemlerinin aşırı ısınması planktonların zarar görmesine, balıkların üretkenliğinin azalmasına, göç etmesine ve bunun sonucu su ekosistemlerinde besin zincirinde kopmaların oluşmasına neden olmaktadır. Bitki türlerinin yok olması, toprak yapısındaki değişime bağlı olarak mikroorganizmaların yok olması, dağ buzullarının erimesi ile bitki ve hayvan türlerinin kaybolması, kuşların göç yollarının uzaması, adaptasyon süreçlerinin olumsuz etkilenmesi gibi birçok ekolojik felaketle insan toplumları karşı karşıya kalmıştır. Söz konusu iklim değişikliği doğal biyolojik çeşitliliğin değişime uğraması, organizmaların birbirleriyle ve çevreleriyle olan etkileşimlerinin değişmesi, ekolojik besin halkasında olası kopmalar bir dizi ekolojik felaketle insanlığı karşı karşıya bırakmaktadır. İnsanlar, Türlerin coğrafi kompozisyonlarını değiştirerek biyolojik çeşitliliğin yok olmasına, Küresel ısınmaya bağlı olarak dünyanın bazı bölgelerinde kasırgalar, seller ve taşkınların şiddeti ve sıklığı artarken bazı bölgelerde uzun süreli, şiddetli kuraklıklar ve çölleşmeye neden olmaktadırlar.. Kışın sıcaklıklar artıyor, ilk bahar erken geliyor, sonbahar gecikiyor, hayvanların göç dönemleri değişiyor. Yani iklimler değişiyor. İşte bu değişikliklere dayanamayan bitki ve hayvan türleri de ya azalıyor ya da tamamen yok oluyor, iklim değişikliklerinin kalp, solunum yolu, bulaşıcı, alerjik ve bazı diğer hastalıkları tetikledi.” dedi. Seminerde Iğdır Meteoroloji Müdürü Zekeriya DOMAÇ Meteorolojik olayların oluşumu ve izlenmesi ile ilgili bilgi verdi. Program sonunda fotoğraf sergisi gezildi.
Genel Haber
Yayınlanma: 16 Mayıs 2014 - 05:10
Küresel Isınmanın Ekosisteme Etkileri
Şube Müdürlüğünce Ziya Gökalp İlköğretim okulunda Fen ve Teknoloji öğretmeni Yeşim Bağcı Durakçıgil ve öğrencilerin katılımıyla, Küresel ısınmanın ekosistemler üzerinde etkileri ve biyoçeşitliliğin azalmasının etkileri konulu seminer verildi.
Genel Haber
16 Mayıs 2014 - 05:10
İlginizi Çekebilir