Sevgili Bir Dost Yürekli ve Gerçek Bir Ehlibeyt Aşığı İnanmış Bir Dava Adamış Hüseyin Yalçın Hüseyini Yaşadı ve Bu Dünyaya Öyle veda etti

    Evet… Aziz bir insanımızı, güzel bir gönül dostumuzu; “Hüseyin Yalçın” kardeşimiz ebedi hayatına uğurlandı.    Çok müteessirim… Geçirmiş olduğum ameliyat nedeniyle kendisini ölümsüz yolculuğa uğurlayanlar arasında olamadım… Tabutuna omuz veremedim…Erzurum’a hastaneye kaldırıldığında, önce eşi Hacı Belgin Hanım kardeşimizle sonra kendisiyle telefonla konuşmuştum.    Sesi kulaklarımda; “bekliyorum gel, isminin izzet-i hürmetiyle, bir dua da sen oku başımın ucunda” demişti...Maalesef o konuşmanın akabinde kendisine gidemedim, ziyaretinde bulunamadım... Çünkü ben de rahatsızlandım ve hastaneye yattım… Ve de dediğim gibi, böbrek taşını aldırmak için, açık ameliyat oldum.    Gidenlerin ardından ancak; “heyhat” diyebiliyoruz…Bu vesileyle en az 45 yıllık bir geçmiş ve güzel hatırlarla dolu bir mazi, gözlerimin önünden, su gibi akıp geçti…Evet, O; “Ehlibeyt sevgisi, yolu ve mektebi” hususunda hakikaten yeri zor doldurulur bir iman, aşk ve gönül adamı idi…    Bu uğurda da inandığını ameli, kalemi ve yüreğiyle birlikte, tepeden tırnağa, kadar hissederek yaşayan, yaşadığını da; ölümüne savunan, tavizsiz bir inanç abidesiydi…    Bu arada herkesin bildiği gibi, ifade etmem gerekir ki; merhum Hüseyin Yalçın Kardeşimiz aynı zaman da, bizim kuşağın, 1980 öncesinin o karanlık ve ihanet dolu günlerinde yaşadığı, o çetin yılların içinden süzülerek gelen birisiydi…    Fuzuli’nin; “Dost bi-vefa, felek bi-rahm, devran bi-sükûn. Dert çok, hem-dert yok, düşman kavi, tali zebun. (Dost vefasız, dünya merhametsiz, devir huzursuz. Dert çok, derdimi paylaşan yok, düşman kuvvetli, talih zavallı) dizelerindeki gibi; korkuların, karanlıkların, ihanetlerin kol gezdiği, günlerde yalnızca imanı ve yüreğiyle hainlerin ve ihanetlerin karşısına dikilen “Türk İslam” ülküsüne inanmış dava adamlarından birisiydi…    O da her birimiz gibi, daha o gencecik yaşlarımızda her türlü emperyalizme ve İslam düşmanlığına karşı çıkmış ve adeta şairin; “Sana senden gelir, bir işte ‘dâd’ lâzımsa, Zaferden ümidin kes gayriden imdad lâzımsa” sözlerindeki milli-manevi hakikat gibi, hiçbir yere bağlanmadan, sadece Allah’a dayanarak, milletimize güvenerek mücadele etmişti.12 Eylül öncesi ve sonrası zalim idarecilerinin, “Milletine, vatan ve devletine, tarihine, geçmişine ve geleceğine, dinine, bayrak ve ezanına sahip çıkan çile erleri ülkücüleri, zindanlara tıktığı, idam sehpalarına gönderdiği o zulüm dolu günlerde yalnızca; “Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete râm ol, Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol” diyerek İlahi rahmetinde yıkanan bizler, Camii önlerinde Hüseyin Yalçın kardeşimizle birlikte, çok nöbet tutmuştuk…    Hele hele Ramazanlık ve Muharrem ayının o mübarek havasını soluklayarak çokca Camide ihya gecelerini yad etmiş, Kerbela şehitleri için zincir vurmuş, sine döğmüş, çok gözyaşı akıtmıştık… Çok dua etmiştik… Sadece ve sadece zamandan ve mekândan münezzeh olana, ancak; Allah’a teslim olmuştuk...    Şüphesiz ki bu dünyaya veda edip ancak dostlarının ve sevdiklerinin hatıralarında yaşayacak olanlar çok bahtiyar insanlardır…    Evet, insan unutsa bile, Cenab-ı Hak şahittir ki; Kerbela-i Hüseyin Yalçın kardeşimiz bizimle geçmişi böyle yaşamıştı.    Evet… Geçmiş nice on yılların muhasebesini yaptığımızda ülkücü hareket kutlu ve muzaffer bir mücadelesinin içinde yer alan muhterem merhum Hüseyin kardeşimiz; ömrü boyunca (Allah bilen en doğrusudur. Biz gördüklerimizle yazıyor ve konuşuyoruz ki) her şeyden ve herkesten daha çok bir Ehlibeyt aşığı ve Iğdır’daki bayraktarı, bu aşk ve sevgisi sınırlar ötesine yayılmış müstesna bir şahsiyetti…Hülasa Hz. Ali efendimiz buyuruyor ki; “Bu iş (ölüm) ilk olarak sizinle başlamadı ve son olarak da sizinle bitmeyecektir. Gerçekte ölen arkadaşınız (akrabanız) sanki yolculuğa çıkmıştır. Öyleyse bunu da o yolculuklarından biri olarak hesaplayın. Eğer (yolculuktan dönüşte) sizin yanınıza gelse, gelmiştir; yoksa siz ona doğru gideceksiniz.”YÜCE ALLAH AZİZ KARDEŞİMİZİ RAHMET VE MAĞFİRETİYLE YARGILASIN.YÜCE RABB’İMİZ ONU YÜCE PEYGAMBERİMİZLE, 14 MASUMLA, ÖMRÜ BOYUNCA GÖZYAŞI DÖKTÜĞÜ KERBELA KAHRAMANLARI VE MAZLUMLARIYLA HAŞRETSİN. .RUHU ŞAD MEKÂNI CENNET OLSUN… İNNA LİLLAHİ VE İNNA İLEYHİ RACİUN… Abbas Bozyel Iğdır Eski Milletvekili MHP Genel Sekreter Yardımcısı