BİR GÜN ELBET BARIŞACAĞIZ!...
Yayınlanma :
19.03.2009 07:32
Güncelleme
: 29.07.2025 22:58
Evet; Telefonda hasret giderip, hoş beş sohbetten sonra, neden yazılarıma çok uzun zaman ara vermemin hesabını da sevgili Selahattin’e verdikten sonra, söz döndü dolaştı Iğdır'a ve Iğdır’daki seçime geldi. Teknoloji Dünyayı çok küçültmüştür. Hiç bir şey artık Kaf Dağının ardında görünmez değildir. Klavyenin bir tuşuna basmakla görmek istediğin her şey bilgisayarının monitöründe ayna gibi önündedir. Buradan binlerce kilometre uzaktan da olsa yalan konuşmaya gerek kalmıyor.
"Nasıl, gine orada ırkçılık üzerine mi yürütülüyor politika" diye sorunca Selahattin; Ben, yok ta diyemiyorum. Em küm edeceğimi anlayınca, bana şu öğütte bulundu! "İzlediğim kadarı ile Iğdır hala bıraktığımız yerdedir. Sana bir şey söyleyeyim mi kardeşim! Iğdır ne zaman siyasi barışa kavuşur biliyor musun? Ne zaman diye sorduğumda ise o bütün düşüncelerini şu bir iki cümleye sığdırdı. Azeriler; "Kürt'ün evinde ye, iç, Ermeni’nin evinde de yat" sözünden, Kürtler de; Celli celale, Male Ecem helale." (Azerinin malını helaldir diyerek çalıp yiyebilirsin) Düşüncesinden vazgeçtikleri gün, Iğdır siyasi barışa kavuşur. Aksi takdirde seçimden seçime havanda su dövmeye devam edeceğiz. İkimiz de kısa bir suskunluğun ardından, sen de haklısın diyerek ve de geçmişten bu güne kadar Iğdır’da edindiğim siyasi tecrübeme dayanarak sevgili Selahattin'e şu fıkrayı anlattım. Bak dinle ben de sana bir şey anlatayım.
Bir gün bir Kürt’le bir Azeri bir kilo üzümüne kumar oynuyorlar. Kaybeden taraf diğerine bir kilo üzüm alacak. Ancak alınan üzümü birlikte yiyecekler. Şans bu ya Kürt oyunu kaybediyor. Azeri diyor ki “Haydi kirve git üzümü al getir”. Kürt istemeye istemeye bir kilo üzümü alıp getirerek, masaya koyuyor birlikte yemeye devam ediyorlar. Azeri, Kürdü yenmenin sevinci içinde, keyifle üzümleri tek tek kopararak yemeye devam ederken, Kürt’te; “Nasılsa üzümün parasını ben vermişim, ben zahmet çekip yıkamışım, masaya kadar ben getirmişim, hele bunun keyfine bak” Düşüncesi ile üzümü, salkımı ile alıp ağzına koyarak beş altı tanesini birden yutuyor. Böyle giderse üzümlerin çoğunu Kürdün yiyip bitireceğini anlayan Azeri, Kürde dönerek “Kirve yavaş ye, o öyle yenmez. üzümdür bu, Allah korusun, boğazında kalacak. Şöyle benim gibi tek tek yiyeceksin” der. Kürt’te ona dönerek yenilginin verdiği acıyla kaşlarını da “ Yok” Der gibi yukarı kaldırarak “Yok kirve, O senin dediğin Armuttur.” Der. İkimiz de birbirimize ne demek istediğimizi anlayarak bir süre güldükten sonra yakında görüşmek üzere diyerek telefonlarımızı kapattık. Iğdır’da Kürdün varlığı Azerinin siyasi sermayesi olmuştur. Azerinin varlığı da Kürdün siyasi sermayesi olmuştur. Bu iki kavramı çok iyi kullanan kendisini çok başarılı bir politikacı saymıştır ve de kabul görmüştür. Bu güne kadar böyle gelmiştir. Bundan sonra da böyle gidermi onu bilemem ama Bir tek düşüncem vardır! “Aman Kürt Kazanmasın” , “Aman Azeri Kazanmasın” Düşünceleri için harcadığımız enerjimizi, Iğdır’ın birliğine, Iğdırlı olmanın bütünlüğüne, sosyal barışına, ekonomik, kültürel ve de siyasi barışına harcamış olsaydık, Belki de bu günleri yaşamamış olacaktık. Türkiye’de, Güneşin İlk doğduğu yer Iğdır dır. Güneş ilk doğduğu yeri aydınlatamamışsa burada günah güneşin değil, güneş ışınlarını gerisin geri yansıtan Iğdırlılarındır. Bilmem anlatabildim mi?
Şimdi biz ne dersek diyelim, kimi översek övelim, bizim her dediğimiz armuttur. Çünkü Iğdırlı seçmen kendince en doğru kararı 29 Martta verecektir. Hepimiz aynı geminin içindeyiz.. Görünen o ki gemi su almaya devam ediyor, kurtulmak için birbirimizin boğazına sarılsak ta, birlikte batacağız. Çünkü batan geminin içinde savaşanların galibi yoktur. İnşallah kışkırtmalara gelmeden, yıkmadan, dağıtmadan, kırmadan, sağduyu ile bu seçimi atlatır, Güneşin ışınlarında birlikte aydınlanırız.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: