POLİTİKA KAZANLARI KAYNIYOR
Yayınlanma :
27.10.2008 07:23
Güncelleme
: 29.07.2025 22:58
Adamlar seçecekleri kişilerin projelerine bakıyorlar, akıllarına bakıyorlar, geleceğe olan bakışlarına bakıyorlar, toplumsal düşüncelerine bakıyorlar, Üretimlerine bakıyorlar. Adam gibi adam olduklarına bakıyorlar. Biz neye bakıyoruz? “ O DEDİĞİN KÜRT MÜ, AZERİ Mİ.” Var mı bundan başka bildiğimiz? Yok. İster Kürt olsun, ister Azeri olsun, Türk olsun, İngiliz, Fransız, Rus, Ermeni olsun, ne çıkar bundan adam olmadıktan sonra… Yıllardır bu iki kavram arasında sıkışıp kalmışız. Gittikçe kalınlaşan ve bizleri sıkmaya başlayan bu kabuğumuzu kıramadık bir türlü.
Batıdaki bir köy görünümünden farkı var mı Iğdır’ın, hem de üç ülkeye birden açılan, ekonomik, sosyal, kültürel köprü görevi yapan, yapacak olan Iğdır’ın… Hiç olmazsa, Allah razı olsun Başkan Nurettin Arastan, Şehir merkezini ve bazı mahalleleri asfaltlattı da, kısmen de olsa ayıbımız kapandı dışarıdan gelenlere karşı. Onun da yok mu yapamadıkları, elbette vardır. Yapamadıklarının nedenlerini de yeri gelince anlatacaktır tabi ki.
Adam oturmuş Söğütlü Kahvelerinin önünde, masasının üstünde tavşankanı çayı, etrafında da onun gibi düşünen birkaç kişi, savuruyor savurabildiği kadar. Ağzında diş kalmamış, başında saç, bir de Hacı olacak üstelik utanmaz hallaç. Dün Yere Göğe sığdıramadığı Nurettin Aras’ı bu gün, kahvelerin önünde yerden yere vuruyor. Ne imiş beyefendinin kişisel çıkarlarına dokunmuş, ne imiş, onun düşündüğü gibi düşünmemiş Nurettin Bey. Eline sopayı alıp işine gelmeyenlerini dövüp çıkarmamış şehirden… Şimdi bazı okur arkadaşlar, “Ekrem Hoca yine Nurettin Arası savunuyor.” Diyecekler. Hayır, canım kardeşim savunmuyorum, doğruları ve politikanın Iğdır’daki çirkinliğini anlatmaya çalışıyorum. Olumlu şeyler, güzel şeyler, bu memleketin yüzünü ağartacak, güldürecek şeyler elbette savunulur. Ama olumsuz şeylerde acımasızca eleştirilir. Ancak; yıkmadan, kırmadan, dağıtmadan… Bu memleketin günahı, vebali büyüktür. Elimizi vicdanımıza koyalım. Hangi birimiz hangi gün, her hangi bir dönemin belediye başkanına gidip, şu işi doğru yaptın, seni kutlarız. Ya da, şu işi yanlış yaptın seni ayıplıyoruz dedik. Dahası şöyle bir projemiz var, geleceğimiz için, Iğdır için… Dedik mi? Demedik. O zaman da atıp tutmanın hiçbir anlamı yoktur.
Elbette yeri ve zamanı gelince bir belediye başkanı seçeceğiz. Ancak geçmişten de dersler alarak atacağımız her adım bizleri yeni bir pişmanlığa itmesin. Aksi takdirde hepimiz dizlerimize vurarak “Ah keşke, keşke…” Diyeceğiz. Atı alan Üsküdar’ı geçince bizlerin de “AH KEŞKELERİ…” fayda etmeyecektir artık.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: