Zonguldak’ta su ürünleri denetimleri sürüyor
Zonguldak’ta su ürünleri denetimleri sürüyor
İçeriği Görüntüle

Yaşam süresi uzadıkça menopoz yaşı da daha fazla gündeme gelirken; menopozun geciktirilip geciktirilmeyeceği merak ediliyor. Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Aşkın Doğan, kadınların menopoza girmelerinin sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla geciktirilebileceğine vurgu yaparak, "Menopozdan kaçınmak mümkün olmasa da daha sağlıklı bir yaşam ve toksinlerden uzak durarak menopoza erken girmenin önüne geçilebilir" mesajını verdi.

Menopoz, son yıllarda kadınların yaşam süresinin uzamasıyla beraber daha fazla gündemde yer alıyor. Hal böyle olunca kadınlar da menopoza girişin evrelerini, menopozu nasıl erteleyebileceğini ve bu süreçte ne yapması gerektiğini daha fazla araştırıyor. Medicana International İzmir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Aşkın Doğan, menopozla ilgili merak edilen soruları yanıtladı.

Kadınların yüzde 80’ini sıcak basıyor

Menopoz öncesi dönemde kadınlarda en sık görülen semptomun sıcak basması olduğunu aktaran Doç. Dr. Aşkın Doğan, "Kadınların yüzde 80’ine kadarında menopoz öncesi dönemde sıcak basmaları ortaya çıkmaktadır. Bu bulgular vazomotor semptomlar olarak da adlandırılır. Genellikle gövdenin üst kısmında başlayan ve yüzde hissedilen bu ataklar 2-4 dakika sürer; ardından terleme ve üşüme ile sonlanır. Anksiyete de eşlik edebilir. Günde 7’den fazla atak yaşayan kadınlarda uyku, konsantrasyon, ruh hali ve cinsel aktivitede bozulma görülebilir" dedi.

Depresyon riski artabilir

Öte yandan menopoza geçiş dönemindeki kadınlarda, menopoz öncesi dönemlere kıyasla depresyon riskinin belirgin bir şekilde artabileceğini aktaran Doç. Dr. Aşkın Doğan, geçiş döneminde gözlemlenen diğer belirtilere değindi: "Adet düzeninde de değişiklikler olur. Eski adet düzenine göre iki adet arasındaki süre 7 günden fazla olacak şekilde önce sıklaşır, daha sonra uzamaya başlar. Adet kanama miktarında ise kademeli bir azalma görülür. Genellikle yağ kütlesi artar, yağsız kütle azalır ve bel çevresinde yağlanma daha belirgin hale gelir."

Menopoz yaşında bir numaralı etken: Aile

Menopoz yaşını etkileyen en önemli faktörlerden birinin genetik yatkınlık olduğunu ifade eden Doç. Dr. Aşkın Doğan, "Ailede erken menopoz öyküsü varsa risk artar. Ayrıca otoimmün hastalıkları bulunan bireylerde de risk yüksektir. Geçirilmiş yumurtalık cerrahisi, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedaviler menopoza geçiş sürecini hızlandırabilir. Öte yandan genç bireylerde erken menopoz riskini değerlendirmek için ailede erken menopoz öyküsü olup olmadığına bakılır. Ayrıca kemoterapi, radyoterapi veya yumurtalık cerrahisi geçiren kişilerde AMH (Anti-Müllerian Hormon) düzeylerinin ölçülmesi fikir verebilir. Buna ek olarak, ultrasonla yumurta sayımı ya da adet döngüsünün 3. gününde bakılan hormon değerleri de bilgi sağlar" dedi.

Menopozu ertelemek mümkün değil

Menopozu ertelemenin mümkün olup olmadığı konusuna da açıklık getiren Doç. Dr. Aşkın Doğan, sözlerine şöyle devam etti: "Menopozu tamamen ertelemek mümkün olmasa da, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve toksinlerden uzak durmak; örneğin sigara ve alkol kullanmamak erken menopoza girişi geciktirebilir. Sağlıklı beslenme de önemlidir: antioksidan, omega-3, D vitamini, folat ve B12 alımı genel olarak önerilir. Ayrıca stres yönetimi de önemlidir. Çünkü stres, kortizol üretimini artırarak yumurtalık fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir."

Semptomları hafifletmekte etkili olabilir

Menopozu ertelemek ya da geciktirmek için uygulanan tedavilerin sağlık üzerindeki etkileri hakkında bilgi veren Doç. Dr. Aşkın Doğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Menopozu geciktirmek tam anlamıyla mümkün olmasa da, erken menopoz durumlarında hormon replasman (yerine koyma) tedavileri uygun hastalarda semptomları hafifletmede etkili olabilir. Özellikle 40 yaş altında, AMH değerleri düşük ve ileride çocuk sahibi olma isteği bulunan hastalarda oosit (yumurta) dondurma işlemi önerilir. Bu işlem menopozu geciktirmese de doğurganlık (fertilite) kapasitesini koruma açısından önemlidir. Uygun hastalarda (meme kanseri öyküsü olmayan, tromboemboli, inme, koroner kalp hastalığı veya aktif karaciğer hastalığı bulunmayan bireylerde) hormon replasman tedavisi semptomatik hastalarda önerilebilir. Kısa vadede sıcak basmaları ve vajinal kuruluk gibi şikayetleri azaltırken, uzun vadede bilişsel fonksiyonlar, kemik sağlığı ve idrar kontrolü üzerine olumlu etkiler sağlayabilir. Deneysel olarak PRP (Platelet Rich Plasma) gibi bazı yöntemler menopozu ertelemeye yönelik olarak araştırılmaktadır. Ancak şu anda bu amaçla bilimsel olarak kanıtlanmış bir yöntem bulunmamaktadır."

Kaynak: İHA