Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Eğitim Fakültesi ev sahipliğinde düzenlenen 9. Uluslararası Okul Öncesi Eğitimi Kongresi (OÖEK2025), erken çocukluk eğitimi alanında Türkiye’nin yanı sıra dünyanın da önde gelen akademisyenlerini, araştırmacılarını ve uygulayıcılarını bir araya getirdi.

115 bin fidan toprakla buluştu
115 bin fidan toprakla buluştu
İçeriği Görüntüle

Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde "Erken Çocuklukta Kayıp Parçaları Birleştirmek" temasıyla gerçekleştirilen kongre, alanın en kapsamlı bilimsel buluşmalarından biri olarak kabul ediliyor. Açılış töreninde BUÜ Rektörlüğü, Eğitim Fakültesi Dekanlığı, yerel yönetim temsilcileri, destekleyen kuruluşların yanı sıra çok sayıda akademisyen, öğretmen, sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve öğrenci yer aldı.

"Erken çocukluk eğitiminde dijitalleşme zorunlu"

Kongrede konuşan BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, BUÜ’nün 23 araştırma üniversitesi arasında yer aldığını ve yükseköğretim kalitesinin YÖKAK akreditasyonu ile tescillendiğini vurguladı. Konuşmasının odağına eğitimin hızla değişen yapısını alan Prof. Dr. Kırıştıoğlu, eğitimin artık daha erken yaşlara kaydığını ve çocukların dijital cihazları küçük yaşta yetkin bir şekilde kullandığını belirtti. Kırıştıoğlu, bu durumun eğitimdeki klasik algıları değiştirdiğini ve erken çocukluk döneminin dijitalleşme boyutuyla ele alınmasının zorunlu hale geldiğini ifade etti.

"Geleceği şekillendirmek için bilimin ışığını tutuyoruz"

Kongre Başkanı Prof. Dr. Nalan Kuru ise konuşmasında erken çocukluk eğitiminin bir toplumun geleceğini şekillendirme gücüne sahip olduğunu vurgulayarak, kongreyi bilimin ışığını tutma çabası olarak nitelendirdi. Prof. Dr. Nalan Kuru, kongrenin ana teması olan "Erken Çocuklukta Kayıp Parçaları Birleştirmek" ile temel amaçlarının, gelişim sürecinde eksik kalan, göz ardı edilen ve hiç konuşulmayan konulara odaklanarak alana bütüncül bir bakış açısı getirmek olduğunu söyledi.

"20 yılda büyük hamle gerçekleşti"

BUÜ Eğitim Fakültesi Dekanı ve Kongre Onursal Başkanı Prof. Dr. Salih Çepni da okul öncesi eğitimi alanında son 20 yılda yaşanan büyük hamlelere dikkat çekti. Programların kurulduğu 1997 yılında yüzde 8 civarında olan okullaşma oranının bugün yüzde 95’lere ulaşarak OECD ortalamasının üzerine çıktığını ifade eden Prof. Dr. Çepni, ilk yıllarda akademisyen eksikliğinin büyük bir sorun olduğunu ancak gelinen noktada, kongre düzenleyebilecek yetkinlikte ve uluslararası düzeyde iyi bilim insanlarının yetişmesinden büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

Kongrede, erken çocukluk eğitiminin uluslararası düzeyde tanınmış isimleri çağrılı konuşmacı olarak yer aldı. Milli Eğitim eski bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, sosyal duygusal öğrenme alanında dünyadaki öncü isimlerden biri olarak Prof. Dr. Susanne Denham, Prof. Dr. Sinan Canan, Prof. Dr. Selçuk Şirin ile Prof. Dr. Belma Tuğrul, alanın güncel yaklaşımlarını, araştırma sonuçlarını ve uygulama örneklerini paylaştı. Bu nitelikli katkılar kongrenin bilimsel derinliğini artırırken, Türkiye’de erken çocukluk eğitiminin gelişiminde uluslararası bir köprü kurdu.

Kongreye ilişkin sayısal veriler, organizasyonun büyüklüğünü ve etkisini açıkça ortaya koydu. 1.000’i aşkın sayıda misafiri Bursa’da ağırlayan uluslararası kongrede bilimsel açıdan da dikkat çekici bir çeşitlilik gözlendi. Etkinlik kapsamında 12 alt temada kabul alan 568 bildiri, 19 atölye, 2 özel oturum, 1 "Eğitimde İyi Örnekler" oturumu, 7 poster sunumu ve 3 panel gerçekleştirildi.

Katılımcıların ve davetli konuşmacıların paylaşımlarıyla erken çocukluk döneminde bütüncül, kapsayıcı ve duygusal olarak destekleyici öğrenme ortamları oluşturmanın önemi bir kez daha vurgulandı.

Kaynak: İHA