Yaklaşık iki aylık zorlu maratonun son günlerinde gece gündüz demeden çalışmalarını devam ettiren Cumhur İttifakı Ak Parti Belediye başkan adayı Ülkü Öcal yoğun temposuna rağmen sorularımızı yanıtladı.
SORU: ADAY OLARAK AÇIKLANDIĞINIZ GÜNDEN İTİBAREN SAHADASINIZ, YAPTIĞINIZ ÇALIŞMALARI NASIL ÖZETLERSİNİZ?
CEVAP: İki aylık zorlu bir maratonun içindeyiz. 31 Mart akşamı sandık sayımları tamamlandığında seçim süreci bitmiş sayılacaktır.
Seçim günü, sandık sayımları, tutanakların alınması süreçleri çok önemlidir.
Yaklaşık iki aydır sahada halkımızın içindeyiz.
Her yüreğe dokunuyor, tüm vatandaşlarımızı dinliyor, tüm yorumları saygıyla karşılıyoruz.
Hayatım boyunca hiç kalp kırmadım. Bundan sonra da inşallah hiç kimsenin kalbini kırmaya niyetli değilim.
Sahada bana gösterilen samimi ve içten yaklaşımlar inanın omuzlarıma öyle ağır yükler bindirdi ki, 31 Mart sabahı kolları sıvayıp Iğdır halkının hizmetinde olmalıyım ki bizlere ümit bağlayan halkımızın başı dik olsun, şehrimiz doğunun Paris’i olsun.
Ben bir anayım. Duygusalım. Ama işten kaçmayacak, çalışmaktan usanmayacak, haksızlığa boyun eğmeyecek bir yüreğe sahibim.
Gitmediğim mahalle, çalmadığım kapı, girmediğim iş yeri kalmadı diyebilirim. Elbette gözden kaçanlar olur. O kardeşlerim, bacılarım ile de gönül bağımız vardır.
Görüştüğüm insanların gözlerindeki ışıltı benim için her şeyden önemlidir.
Seçim ofisimiz özellikle akşamları dolup taşmakta, görüştüğüm insanlar bana güvendiklerini ifade etmekte, bu şehre güzel hizmetler yapacağıma inanmaktadırlar.
SORU: SEÇİM SONUCUNU NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
CEVAP: Oylar sandığa girmeden hiçkimse kesin konuşamaz. Ancak yapılan anket sonuçları ve sahada bire bir yaptığımız çalışmalardan elde ettiğimiz verileri harmanladığımızda açık ara kazanacağımızı söyleyebilirim.
Halkımız istikrar istiyor.
Halkımız hizmet istiyor.
Halkımız düzenli, tertipli, gelişmiş bir şehirde yaşamak istiyor.
Halkımız insanların ötekileştirilmeden yönetilmesini istiyor.
Bu söylediklerim benim yüzüme söylenen sözlerdir.
Yani halkımız gerilimden yoruldu.
Şucu bucu ifadelerinden usandı.
Bu şehir hepimizin yurdu, evi, ocağıdır.
Ayrılıkların, kutuplaşmanın kimseye bir faydası yoktur.
Halkımızdan aldığım ve önünde saygıyla baş eğdiğim bu sözler karşısında halkımızın tamamı tarafından desteklendiğimi görüyorum ve Allah’ın izni, halkımızın teveccühü ile açık ara kazanacağız diyorum.
SORU: SEÇİM ÇALIŞMASI YAPTIĞINIZ ESNADA CANINIZI SIKAN BİR GELİŞME OLDU MU?
CEVAP: Emin olun görüştüğüm hiç kimseden olumsuz tek söz duymadım.
Başka partiye oy vereceğim diyenler de oldu. Bunu diyenler bile bizleri nezaketle karşıladılar.
Sonuçta hepimiz aynı toprağın insanlarıyız. Aynı havayı soluyor, aynı suyu içiyoruz. Aynı kıbleye yöneliyoruz. Iğdır ülkemizin rol model alacağı bir kenttir. Bu sebeple ben kentimizin tüm renklerini seviyorum.
Benim dünyamda herkes bahçemizdeki ayrı bir güldür.
Sosyal medyada yazılıp çizilenler kesinlikle bizim ruhumuzu yansıtamaz.
Ben bir kadınım, eşim var, çocuklarım var, ailem var. Bana atfen söylenen sözleri eminim ki siyasi rakiplerim bile reddederler.
Onun için dikkate almıyorum.
Yarın seçim bittiğinde ve Allah’ın izniyle kazandığımda tüm mahallelerimizde yapacağım hizmeti gördüklerinde söyledikleri sözlerden pişmanlık duyacaklardır.
Daha önce de dedim.
Benim dünyamda iyi insan, kötü insan kavramı vardır.
Tüm iyiler başımın tacıdır.
Allah kötüleri de ıslah etsin demekten başka elimden ne gelebilir ki…
SORU: PROJELERİNİZİ AÇIKLADINIZ. UNUTTUM DEDİĞİNİZ PROJENİZ OLDU MU?
CEVAP: Bu soruyu sorduğunuza çok sevindim.
Zaman kısıtlı olunca seçim telaşı insana bazı şeyleri unutturabiliyor.
Iğdır’ı şehir görünümüne kavuşturacak projelerimizi hem kitapçık şeklinde dağıttık hem de sunumunu yaptık. Halkımızdan çok güzel dönüşler aldık. Ancak belediyecilikte verilen sözlerle yetinmek kolaycılıktır. Şahsen ben de bununla yetinmeyi düşünmüyorum.
Önümüzde bir Zengezur koridoru projesi var. Sizin de kaleme aldığınız gibi ilk etapta öngörülen Iğdır’ın nüfus sayısının minimum 400 bin olacağıdır.
Yani mevcut nüfusu 200 bin kabul edersek bu sayı iki katına çıkacaktır ve haliyle şehrin mevcut kapasitesi buna elverişli olmalıdır. Bunun için tarımsal alanlar korunarak yeni yerleşim alanlarının hizmete açılması gerekmektedir.
Yani şöyle, “Doğu Iğdır” gibi yeni bir yerleşim alanı planlayıp, parselasyonunu yapıp altyapısı tamamlanıp halkımızın hizmetine sunmamız gerekebilir.
Şehrimize yaklaşık 30 yıldır hiç otel yapılmadı.
Mutlaka iş insanlarımızı teşvik edip şehrimize yakışır oteller yaptırmalıyız.
Ağrı Dağı bizim simgemizdir.
Ancak muhteşem dağın hiçbir nimetinden faydalanamıyoruz.
Turizmin gelişmesi için belediye olarak öncülük yapmalı, hükümetimizin desteği ile Ağrı Dağı’nı kazanç sağlayacak bir konuma getirmeliyiz.
Bu konuları Milletvekilimiz Cantürk Alagöz ile paylaştık, değerlendirdik ve kendisinin çok olumlu yorumları oldu.
Mesela Milletvekilimiz Cantürk de otel konusuna oldukça önem vermektedir. İlkini kendisinin yapacağını sonrasında da ünlü markaların gelmesi için teşvikte bulunacağını ifade etmiştir.
Ağrı Dağı’nın turizme açılması için zaten bir çalışmamız var. Belediye ile birlikte iki Büyük Ağrı ile Küçük Ağrı Dağları arasında teleferik kurarak muhteşem bir projeye imza atacağız İnşallah.
Palandöken’de, Sarıkamış’da oluyor da Ağrı Dağında neden olmasın?
SORU: ŞU ANDA NE HİSSEDİYORSUNUZ?
CEVAP: Kesinlikle heyecanlıyım.
Ümitliyim. Halkımızın kızlarına, bacılarına, ablalarına inandıklarını, güvendiklerini hissediyorum.
SORU: KAYBEDECEĞİNİZİ HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?
CEVAP: Evet tabiki düşündüm. Sonuçta bu bir seçimdir. Kazanmak da var kaybetmek de…
Ben bu yola çıkarken “Allah’ım ben çalışacağım ve sana tevekkül edeceğim, hayırlıysa nasip et Ya Rab dedim.“
Eğer ki benim kazanmam ile bir kişinin tırnağına taş değecekse Allah bana seçilmeyi nasip etmesin.
Yok eğer benim kazanmam ile bu kentin talihi değişecek ise Allah bu kutlu zaferi bana nasip etsin.”
SORU: SEÇİME SAYILI GÜNLER KALDI, HALKA NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
CEVAP: Konuşmamızın başında da söyledim. Halkımız bana inanarak, güvenerek omuzlarıma çok ağır bir yük yükledi.
Birine inanmak, güvenmek muhteşem bir olaydır. Halkımız bana inanılıp güvenildiği için gece gündüz demeyecek çalışacağım.
Günün sonuna geldiğimizde dönüp arkamıza baktığımızda herkes neler yaptığımızı görecektir.
Ben sorun yaratan bir belediye başkanı değil, sorun çözen bir belediye başkanı olacağım.
Bütün işlerimiz şeffaf olacaktır.
Her birey belediyede kendini ev sahibi gibi görecek, her derdine koşulacak, her sorunu ile ilgilenilecektir.
Belediyeler bir kişinin doğumundan ölümüne kadar sorumlu olduğu kurumlardır.
Ve belediye başkanı da Şehrül Emin’dir.
Yani şehrin emin insanıdır.
Bizler bu bilinç ile halkımızın hizmetinde olacağız.
İnşallah Allah’ın izni, kıymetli halkımızın teveccühü ile seçilip vadettiklerimizi halkımızın hizmetine sunacağız.
Cumhur İttifakı Ak Parti belediye başkan adayı Sayın Ülkü Öcal hanımefendiye yaptığı açıklamalardan ötürü teşekkür eder, başarılar dileriz. Haber: Cabbar Şıktaş
