Ünsal, Metsamor Nükleer Santrali’nin yalnızca Ermenistan’ı değil, Türkiye, Azerbaycan ve İran’ı da ciddi şekilde tehdit ettiğini ifade ederek, “Bu santral pimi çekilmiş bir saatli bombadır. Derhal kapatılmalıdır” dedi.

“Iğdır’da kanser vakaları ürkütücü boyutlarda”
Her fırsatta Iğdır’ın sorunlarını gündeme taşıdıklarını belirten Ünsal, kentteki kanser vakalarına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Iğdır’da her yıl yaklaşık 1000 kişiye, diğer illerde ise 700 civarında vatandaşa kanser teşhisi konuluyor. Kanserden ölümler artarken, hasta sayısı da her geçen yıl yükseliyor.”
“Sınır kapısı açılacaksa şart Metsamor’un kapatılması olmalı”
Son dönemde Türkiye ile Ermenistan arasında başlayan normalleşme süreci kapsamında 2026 yılında açılması gündemde olan Alican Sınır Kapısı’nda çalışmaların sürdüğünü hatırlatan Ünsal, devletin kararına saygılı olduklarını ancak hayati bir şartın göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı:“Devletimiz sınır kapısını açmaya karar vermişse buna saygımız vardır. Ancak kapının açılması için Metsamor Nükleer Santrali’nin kapatılması şartı mutlaka getirilmelidir. Iğdırlılar olarak radyasyon yaydığı iddia edilen bu santral yüzünden kanser olmak istemiyoruz.”
“2040’a kadar çalıştırılması kabul edilemez”
Ermenistan hükümetinin santrali 2040 yılına kadar çalıştırma planının kabul edilemez olduğunu ifade eden Ünsal, Avrupa Birliği’ne de çağrıda bulundu:
“Metsamor’un kapatılmaması, ölümlere ve ikinci bir Çernobil felaketine davetiye çıkarmaktır. Avrupa Birliği bu santralin kapatılması için acilen devreye girmelidir. Devletimiz de sınır kapısının açılması için ‘ölüm bacalarının kapatılması’ şartını masaya koymalıdır.”
Ünsal ayrıca, Ermenistan’ın enerji ihtiyacını Azerbaycan ile geliştirilecek iş birliği sayesinde karşılayabileceğini de sözlerine ekledi.
“Depremde hasar gördü, etkileri yıllar sonra ortaya çıktı”
Metsamor Nükleer Santrali’nin 1988 yılında meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki depremde hasar gördüğünü hatırlatan Ünsal, buna rağmen santralin yeniden faaliyete geçirilmesinin büyük bir hata olduğunu söyledi:
“1990’lı yıllarda Iğdır’da kanser vakaları görülmeye başlandı. 2025 yılı itibarıyla yıllık vaka sayısı 2000’lere ulaştı. Çernobil’de de etkiler yıllar sonra ortaya çıkmadı mı? Metsamor’un etkileri de 30 yılı aşkın süredir görülüyor. Kısırlık, düşük doğumlar, engelli bebekler ve hayvanlarda sakat doğumlar yaşanıyor. Bütün dünya bu tehlikeye karşı ayağa kalkmalıdır.”
“MEDZAMOR ÇERNOBİL OLMASIN!”
Metsamor Nükleer Santrali’nin Iğdır merkeze 16 kilometre, sınır köylerine ise 500–1000 metre mesafede bulunduğunu belirten Ünsal, santralin aktif fay hattı üzerinde inşa edildiğine dikkat çekti:
“Bu santral patlamaya hazır bir saatli bombadır. Bir depremde bölge tamamen yok olabilir. Azerbaycan’ı, İran’ı ve Türkiye’yi tehdit ediyor. Nükleer yakıt Rusya’dan uçakla getiriliyor. Bir uçak kazasında yaşanacakları düşünmek bile istemiyorum.”
METSAMOR HAKKINDA
Ermenistan’ın Metsamor Nükleer Santrali, başkent Erivan’ın 40 kilometre güneyinde, Türkiye sınırına ise 16 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
1973 yılında inşaatına başlanan santral, Ermenistan’ın enerji ihtiyacının yaklaşık %40’ını karşılıyor.
Santralde kullanılan iki adet VVER-440 Model V230 tipi reaktör, 440 megawatt enerji üretiyor. En büyük risklerden biri ise santralin deprem direnç sistemine ve koruma havzasına (containment vessel) sahip olmaması. Bu sistemin Çernobil Nükleer Santrali’nde de bulunmadığı biliniyor.






