Iğdır Yöresi Halk Oyunları Hocası Hüseyin Baydar, papakın yapılışından sosyal anlamına kadar uzanan detayları kamuoyuyla paylaştı.
Sıcak Tutan Estetik: Papak Yapımında Karagül Derisi Tercihi
Hayvancılığın Türk Halklarının giyim medeniyetinde deri ve keçe kullanımını şekillendirdiğini belirten Hüseyin Baydar, papakların hem işlevsel hem de estetik özellikleriyle dikkat çektiğini ifade etti.
Baydar, papak yapımında genellikle kuzu veya karagül cinsi koyun derisinin tercih edildiğini vurguladı. Bu tercihin ardında, bu tür derilerin hem sıcak tutma özelliği hem de estetik görünümü olduğu belirtildi.
Baydar, “Sert iklim koşullarına sahip bölgelerde koruyucu bir baş giysisi olarak kullanılan papakların yapımı, tamamen el işçiliği ile gerçekleştirilir. Bu, her bir papağa benzersiz bir nitelik kazandırır,” dedi.
Statü Göstergesi ve Koleksiyon Değeri
Hüseyin Baydar, papakların tarih boyunca sosyal yapıyı yansıtan bir unsur olduğunu da kaydetti:
“Daha varlıklı aileler genellikle gösterişli ve kaliteli malzemelerden yapılmış papakları tercih eder. Bu durum, papakları sosyal statü ve kültürel kimliğin önemli bir göstergesi olarak öne çıkarır.”
Türk halklarının geleneksel giyim kültürünün önemli bir parçasını temsil eden papaklar, aynı zamanda hayvancılığın ekonomik ve sosyal yapısını da yansıtıyor.
Kültürel Mirasın Yaşatılması
Günümüzde papakların kültürel ve güncel kullanımının geleneklerin yaşatılmasında hayati bir rol oynadığını dile getiren Baydar, şunları ekledi:
“Bugün özellikle geleneksel törenler, düğünler ve özel günlerde papak tercih edilmesi, onların kültürel kimliğini ifade etme biçimlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca, papakların koleksiyoncular ve etnografik araştırmacılar tarafından ilgi görmesi, bu nesnelerin tarihi ve kültürel değerinin bir göstergesidir. Böylece papaklar hem geçmişle bağ kurmakta hem de günümüz modasına entegre olmaktadır.”
Baydar’ın açıklamaları, papakların sadece bir giyim eşyası değil, aynı zamanda Türk kültürel mirasının canlı bir parçası olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
