BEN MİLLETVEKİLİ SEÇİLSEYDİM…!!!
24 Haziran seçimlerine az bir zaman kaldı..Iğdır’ımızı dan iki kişi seçilip gidecek bakalım kime nasip olacak…!!
Ben milletvekili adayı olsaydım ev ev köy köy gezer cadde ve sokaklarda çarşıda pazarda sıkmadık el merhaba demediğim insan kalmazdı..
Seçim sandıklara hakim olmakla kazanılır. Bütün akrabalarımı güvendiğim arkadaş ve dostlarımı sandıklara müşahit olarak yazdırır sandıkta oy kaybını önlerdim. Sandık başkanından alınacak imzalı oy dağılım çetvelini toplar elde ettiğim başarıyı görürdüm. Seçim kurulunda oy sayımında bulunur okunan oy ile elektronik sisteme girilen oyu karşılaştırır yanlışlık varsa müdahale ederdim.(Geçmişte çok oldu)
Milletvekili seçildiğim taktirde çıkar bütün seçmenlerime oy veren vermeyenlere teşekkür eder artık partinin değil Iğdır’ın milletvekiliğim der yakama Türk bayrağı rozetini takardım. Ertesi gün seçim öncesi gezdiğim oy istediğim insanları ziyaret eder teşekkür eder saygılarımı sunardım.
Ankara’ya gidince yıllardır milletvekili danışmanlığı yapan, veya yapmayan yıllardır Ankara’da yaşayan bürokrasiyi iyi bilen iş yapma kabiliyeti olan hoşgörülü seçmeni azarlamayacak yalan konuşmayacak telefonlara her zaman çıkabilecek bir kişiyi bulur danışman yapardım. Yanında Iğdır’ı Iğdırlıyı iyi tanıyan hiç kimseyi küstürmeyecek benim yüzümü ak edecek Iğdır’ın sorunlarını yakından bilen birini de danışman alırdım.
İlk İşim yine Ankara’da hasta işlerini takip edebilecek, hastaneleri iyi bilen birini de yanıma alır Iğdır’dan gelen hastaların sağlık işlerini ona havale ederdim. (Birini tavsiye edebilirim)Bu işi herkesin gönlünde olan Milletvekili Yücel Artantaş bey çok iyi yapmıştır. Iğdır’dan gelen hastalar için hastaneleri iyi bilen birini kendisine danışman atamıştı. Allah her ikisinin işine surat versin. Sağlık versin.. Hastane işimizde çok yardımcı oldular..
Daha sonra Iğdır da bir irtibat bürosu açar, başına güvendiğim başarılı halkın sorunlarını bilen yüreğinde Allah korkusu olan kul hakkı yemeyecek birini getirir halkla bağlantımı koparmazdım…
Milletvekili seçilseydim .. Ankara’da ki Iğdırlı olan başarılı bütün memurlarla bir araya gelir. işin ehli olan insanları belli kurumlara şef, müdürü, daire başkanı, müşavir, müsteşar, Genel müdür olarak atanmaları için uğraşırdım. Çünkü bu insanlar benim daha çok Iğdır’a hizmet etmeme, Iğdır’a daha çok yatırım gelmesine katkı sağlarlar. Hiçbir zaman onları kendime rakip görmez yükselmelerini sağlardım. Başarı ekip işidir ilkesini unutmazdım..
Her ay Iğdır’a gelir seçmenlerle toplantılar yapar sorunları dinlerdim. Not aldığım sorunları olumlu olumsuz vatandaşa döner bildirirdim. Çözeceğim veya olmuyor derdim. Bizzat kendim. Danışmanlar devre dışı kalırdı. Bu konuda yine Yücel Artantaş bey , başarılıydı. Iğdır’da görev yapan vali, kaymakam, müdürlerle iyi geçinir daha çok hizmet etmeleri için teşvik eder yapabileceklerim konusunda sık sık görüşlerine başvururdum..
Özellikle lise son sınıfa giden gençlerle bir araya gelir görüş ve önerilerini alır destek olmaya çalışırdım. Zira bir daha ki seçimde oy kullanacaklardır. onları kazanırdım. Sosyal medyayı iyi kullanır yaptığım her şeyi paylaşır gençlere örnek olurdum. ( Bu konuda Sinan Oğan bey çok başarılıdır.)
Her gelişimde Iğdır’ın aksakallıları, muhtarları ile görüşür fikir alışverişinde bulunurdum.( Bu konuda Nurettin Aras bey başarılıdır.)
Iğdır da her meslekten olan bir danışma kurulu oluşturur her ay bir araya gelir sorunları yapılanları yapılacakları tartışır bir rapor hazırlar eksiklerimi görürdüm.
Iğdır’da görev yapan gazetecilerle bir araya gelir eleştiri ve görüşlerini dinler onları ziyaret eder kendimi ,eksiğimi sorgulardım. Sık sık empati yapardım. Iğdır’da işsizliğin azaltılması için projeler hazırlar. İş adamalarını Iğdır’a yatırım yapmaya teşvik eder,küçük işletmeler kurulması için gençlere destek olurdum.
Sözün özü, Iğdır olurdum..Iğdırlı olurdum..Iğdır’la bir bütün olurdum....
Iğdır’da ki devlet dairelerine “benim adamım şunun adamı “demem işin ehli,başarılı insanların iş başına gelmesini sağlar Iğdır’da şikayetleri ortadan kaldırırdım.Kimseye yüksekten bakmam, kibirlenmem, milletvekili oldum diye havalara da girmem eskiden olduğum gibi olurdum.Hoş görülü ayrım ,gayrım yapmayan “Yaratılanı yaratanın hatırı için seven Yunus Emre gibi olurdum..
Akşam yastığa başımı koyup vicdan rahatlılığı ile uyurdum..
