Gelişen olaylar, çözülen şifreler ve yapılan itiraflar darbenin henüz geçmediğini gösteriyor. Fetönün bu darbe girişiminin kirli ilişkişleri gün geçtikçe açığa çıkıyor. Asıl darbenin 15 Temmuzdaki kuru sıkı darbenin ardından geleceği kuşkusu var insanlarda. Fetocular mı devlete sızmış, devlet mi Fetöye sızmış belli değil. Her gün yeni gözaltı ve tutuklamalar Fetocuların daha ayıklanmadıklarının bariz birer örneğidir. Milli Eğitim, Yargı, Ordu, Emniyet Teşkilatı ve vatandaşlar arasındaki güvensizlik devam ediyor. Kim Fetöcu, kim değil diye kurum çalışanları kuşku içinde ve birbirlerine şüphe ile bakıyorlar. Kamufle olanlar, çeşitli yaygaralarla bizleri birbirimize karşı kışkırtacaklar. Bu nedenle çok dikkatli olmalıyız ve birbirimize sıkı sıkıya sarılmalıyız. Son günlerde Şiilik ve Sünnilik üzerinden politikalar üretmeye başladılar. Yüzyıllardır barış, huzur ve hoşgörü içinde yaşayan Şii ve Sünni cemaatlerini karşı karşıya getirebilecek yalan yanlış sinyalleri ortalıkta dolaşmaya başladı. Genelde Türkiye, özelde de Iğdır, bu konuda son derece dikkatli ve sağduyulu olmalıdır. Türkiye’de Şiilerin en çok yaşadığı yer Iğdır’dır. Iğdır var oldum olası Şii ve Sünni Müslümanlar iç içe yaşamış, daha nice yüzyıllar da yaşamaya devam edecektir. Aralarında çözülmesi imkânsız olan bir sevgi, saygı ve hoşgörü bağı vardır. Suriye’de, Irakta yanan ateşin bir kıvılcım zerreciği Türkiye’ye sıçrarsa bundan en çok zararı Iğdır görecektir ve bu kıvılcım, Allah korusun büyük bir toplumsal yangına dönüşür. Tarihte de bu mezhep çatışmalarının örneği çok görülmüştür. Daha dün yetkili, okumuş yazmış, aklı başında bir vatandaşın ağzından çıkan, bilinçli ya da bilinçsiz bir söz, ya da dil sürçmesi, Iğdır Şiileri üzerinde büyük bir hoşnutsuzluk yaratmıştır. Aklı başında sağduyulu Sünni kesim de bu sözleri hoş karşılamamıştır.
Gerçi Iğdır Şii’siyle, Sünni’siyle, Azeri’siyle, Kürt’üyle Türk’üyle, vs. azınlıklarıyla bir bütündür. Bu tür ve benzeri toplumsal kışkırtmalara karşı her zaman birlikte olmayı, daha çok yakınlaşıp sarılmayı, barıştan ve hoşgörüden yana olmayı bilmiştir ama yine de dikkatli olmakta yarar vardır. At izinin it izine, yaşın kuruya, suçlunun suçsuza karıştığı bu ortamda son derece dikkatli olmalıyız. 15 Temmuz kurusıkı darbesinin bir gün öncesinde, hatta saatler öncesinde, Kamufle olmak için, Fetullah Gülenden; “Muhterem Fetullah Gülen Hoca Efendi Hazretleri” diye övünerek bahsedenler, darbenin hemen sabahı (Fetö) Fetto demeye başladılar. Bunca yıllık Fetullah Hoca Efendileri birden bire Fetto oldu. Bu nedenledir ki aman ha, siyasi ve mezhepsel tahriklere gelmeyelim diyorum. Bu kamufle olanlar, dinli, dinsiz diye insanları ayırarak, Alevi’yi Sünni’ye, Türkü Kürt’e, Şia’ya, sakallıyı sakalsıza, başı açığı başı kapalıya, her an saldırtabilirler, kışkırtabilirler. PKK’yı bahane ederek Kürtlere saldırıp devleti zan altında bırakabilirler. Kürt’ü Türk’e, Türk’ü Kürt’e düşman gösterip Gündemi değiştirebilirler.
İşte bütün bunlar içindir ki diyorum; Aman ha… Aman… En huzurlu günlerini yaşayan Iğdır’ımızın huzuru bozulmasın. Sağcı solcu diye ayırdılar, Kürt, Türk diye ayırdılar, Şia Sünni, Alevi Sünni diye ayırdılar, ayırmaya devam edecekler. Bu ayrılık yaraları henüz kapanmadan, zindanlardaki çığlıklar, mezarlıklardaki ağıtlar henüz kulağımızdan silinmeden, bağrımızda yeni yaralar açmaya çalışacaklar çalışıyorlar. Unutmamalıyız; Hepimiz aynı geminin yolcularıyız. Dinsel, mezhepsel, ırksak, bütün farklılıklarımıza rağmen hepimiz Türkiye gemisindeyiz ve Türkiyeliyiz. Bindiğimiz araçlarımız farklı da olsa, yolumuz aynıdır. Aynı yolun yolcularıyız.
Iğdır’daki Demokrasi nöbetlerinde, on binlerce insanın siyasi profiline ve analizine baktığımızda mutlu bir birliktelik göze çarpıyordu. Gecesi ve gündüzüyle, söylemleriyle, Valisi, Emniyeti ve Askeri Komutanlarıyla sergilenen manzaralar hoş manzaralardı. Yıllardır susadığımız birliktelik, nihayet 15 Temmuz darbesiyle gerçekleşti. Umarım bu birliktelik hiçbir sosyal, siyasal ve dinsel bir kesintiye uğramadan sonsuza dek devam eder.
Sağduyulu olalım, bilinçli olalım, tahriklere gelmeden, dikkatli ve sabırlı olalım.
