Uzun zamandır yazı yazmıyordum. Bu yüzden birçok okur, arkadaş ve dostlarımdan bir hayli eleştiriler de alıyorum. Aldığım bunca olumlu eleştiri ve isteklerden dolayı herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu günkü yazımda da AKP İl Başkanı Sayın Ahmet Tutulmaz’ın seçim öncesi ve seçim sonrası Iğdır kamuoyunda ve seçmenler tarafından algılanan siyasi görünümünden, edindiğim izlenimlerden bahsetmek istiyorum.
Sayın Başkan, ister bana kızın, ister teşekkür edin, ister bu anlatılanları birer olumlu eleştiri olarak algılayın, yorum sizin. Geçirdiğimiz 24 Haziran seçiminin sorumluluğu da sizde idi, sorumlusu da sizdiniz. Seçim öncesi olumlu havanın, seçim sonrası hayal kırıklığına dönüşmesi doğal olarak başta siz olmak üzere tüm AK Parti taraftarlarını üzmüştür. Diyor ki vatandaş; Ahmet tutulmaz temiz, art niyetli olmayan, partisine ve parti tüzüğüne bağlı, Iğdır için elinden geleni yapmaya çalışan, ırkçılıktan uzak, birlik ve beraberlikten, birlikte yaşamaktan yana bir il başkanıdır. Ancak: İl başkanlığının vermiş olduğu avantajla kendisini hep yukarılarda, ulaşılmaz olarak gördü. Bir türlü aşağılara inerek, aşağıdakileri göremedi, ya da görmemezlikten geldi. Bundan dolayı, hem Iğdır kamuoyunda ve hem de resmi kurumlarca ve kurum çalışanlarınca itici ve kendini beğenmiş biri olarak algılandı. Her tutum ve davranışları amirinden memuruna kadar herkesçe tehditvari davranışlar olarak algılandı. Oysa Ahmet tutulmaz bu değildi. Ne yazık ki böyle algılandı. Bu algı da ister istemez seçim sandıklarına olumsuz olarak yansıdı. Âcizane, ben de bu konuda size haddim olmayarak bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum.
Şu anda iktidar partisinin yeniden atadığı ve önde gelen siyasi kişilerinden birisiniz. Seçim sonrası sonuçları masaya yatırıp uzun uzun sağduyuyla ve empati kurarak gözden geçirmeniz gerekir. Tehditkâr, sitemkâr ve intikam duygularıyla değil, eleştirilere açık ve anlayışla, seçimlerden de edindiğiniz tecrübe ile geleceğe bakmalısınız ve kendinize yeni bir yol çizmelisiniz. Özellikle iktidar partisinin il başkanı olan Ahmet Tutulmaz olmaktan ziyade halkın Ahmet Tutulmazıı olmalısınız.
Benim 99’ seçimlerinde, CHP’den belediye başkanlığı adaylığımda yaşadıklarımı, 24 Haziranda bire bir siz yaşadınız. O gün beni aday olmaya zorlayanlar, aday gösterenler, hep yanımda görünenler, ne yazık ki beni sandıkta yalnız bıraktılar. Kürsüde ‘’ Bu seçim bizleri ya birleştirecek ya da ayrıştıracak. Benim gönlüm birleşmekten ve birlikte yaşamaktan, iyiyi de kötüyü de paylaşmaktan yanadır. ‘’ Dediğime yanı başımda duranların alkış tufanı içinde adeta uçar gibi olmuştum. O gün beni alkış tufanında boğanlar ne yazık ki beni seçim günü sandıkta terk ettiler. O alkışların sanal ve sahte olduklarını çok geç anlamıştım. En solcusundan en demokratına, en milliyetçisinden en muhafazakârına kadar ırkçılığın daniskasını oynadılar. O gün sizin de yanınızda olanlar, öyle görünenler ne yazık ki kamufle olmuş mükerrer kişilerdi, sanal görünümlü kişilerdi. Sanal olan bu kişilerin görüntüleri senden yana, tutum ve davranışları, fikir ve düşünceleri başka âlemlerde idi. Seçim öncesi sahte alkışların çıkardığı o gür sesler sizin gerçekleri görmenizi engelledi, adeta perdeledi. Siyasi ahlaktan uzak o alkışlar, aslında sizin yenilginizin adeta habercisiydi. Başka da kamufle olamazlardı zaten!
Sizi yanlış yönlendirdiler. Öyle ki; Hesap vereceğiniz yerde, sizi hesap soracak duruma düşürdüler. Sizde bu havaya kapılıp, ‘’ Bu gün yanımda olmayanlar, 25 Haziran sabahı teker teker hesap verecekle. ‘’ Diyerek kendi seçim sonunuzu hazırladınız. Amiri de, memuru da, sade vatandaş da bu sözlerin kendilerine yönelik birer tehdit olarak algıladı. Oysa hesap verecek olan sizdiniz, hesap soracak olan da seçmenlerdi, halktı. O günkü konuşmanızı sadece ‘’ Hesap sorma ‘’ cümlesi yanınızdan bir an bile ayrılmayan sanal taraftarlarınca tüm vatandaşların ve diğer siyasi partililerin cep telefonlarına anında servis edildi. İşte bu cümle seçimin kaderini değiştirdi. Sevgi dolu, hoşgörülü, ırkçılıktan uzak, halkın içinde halktan biri olan Ahmet Tutulmaz birden bire halkın gözünde intikamcı ve adalet terazinin kefesini eğen bir hukukçu oluvermişti.
Yeniden aynı göreve gelmeniz aynı Ahmet Tutulmaz olmanızı gerektirmez. Bu algıları ve bu eleştirileri dikkate alarak yeni bir Ahmet Tutulmaz olmanız dileği ile selam ve sevgilerimi sunuyor başarılar diliyorum.