EVET Mİ, HAYIR MI?
Aklıma geldi de, bu yazıya, şu seçim anımla başlamak istiyorum.
1999 seçimlerinde CHP’den belediye başkanı adayı olmuştum. Oldum olası Iğdır’daki ırkçı siyasi seçimlere bir son verebilmek adına kendimce, vurucu ve gerçekçi bir sloganla kürsü konuşmama başlamıştım. Çünkü bu güne kadar Azeri seçmenler, Kürt adayına, Kürt seçmenler de Azeri adaylarına oy vermediler, vermiyorlar.
Bu ırkçı ve ayrıştırıcı düşüncelere bir son verebilmek amacıyla kürsü konuşmamda şöyle demiştim. “ Ey Iğdırlılar, bu seçim bizleri ya ayrıştıracak, ya da kaynaştıracak. Tercih sizlerin, ya EVET deyip kaynaşacağız, ya da HAYIR diyerek bir daha kaynaşmamak üzere ayrışacağız. Ben her iki toplum arasında köprü olmaya geldim. Kararı, sizlerin vicdanlarına bırakıyorum”. Diyerek Azeri ve Kürt oylarına talip olmuştum. Çünkü onlar beni, ben onları çok iyi tanıyordum. Amacım Iğdır’da Kürt, Türk, Azeri demeden bir birlikteliğin mayası olmak ve her seçimde tekrarlanan o ırkçı ve ayrıştırıcı siyasi oyunlara son vermekti. Olmadı, o yıl seçimi kaybettim. O seçim bir nevi “ EVET, HAYIR” Seçimiydi. Ya birleşmeye, kaynaşmaya EVET diyecektik ya da HAYIR. O seçimi, kaynaşmaya, birleşmeye “ HAYIR” diyen zihniyet kazanmıştı. Yani ırkçılığa “ DEVAM” diyenler Kazanmıştı.
Bu gün de başta ülkemiz olmak üzere Iğdır’ımız da, böyle bir EVET, HAYIR tercihiyle karşı karşıya kalmıştır. Öyle ki; İktidara göre EVET diyenler vatanperver, HAYIR diyenler vatan haini, ya da muhalefete göre HAYIR diyenler vatanperver, EVET diyenler vatan hainiymiş gibi lanse edilmektedir. Bu görüşler siyasilerin görüşü. Ya sokaktaki vatandaşlar! Onlar da EVET, HAYIR arasında sıkışıp kalmış. Yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal. Iğdır’da, bu seçimin anahtarı MHP ve HDP tabanıdır. Bu iki taban da geliştirilen politikalardan dolayı küskün, kırgın, üzgün ve mutsuzdur. Bu ortamda en çok baskı ve şiddete maruz kalan Kürt seçmeninin bu referanduma bakışı genelde HAYIR’dan yana olacak. Bunun bilincinde olan iktidar da, Hayır’ları EVET’lere dönüştürmek için Yeni ve inandırıcı politikalarla bu kırgın kitleye yeni mesajlar vermek için elinden geleni yapacak. Yapacak yapmasına ama MHP’den gelecek EVET oylarını da kaybetmemek ve Sayın Bahçeli’yi de küstürmemek için, Kürt sorunundan ve barıştan yana bir siyasi mesajdan şimdilik bahsetmiyor. Bu suskun ve tutarsız, tuzak dolu sözler arasında kalan vatandaşlar da birleşme, kucaklaşma ve birleşme yerine ayrışmaya doğru saflaşıyorlar.
Daha şimdiden EVET cephesi ve HAYIR cephesi oluşmuş ve kim niye EVET, niye HAYIR dediklerini bile bilmeden cephelerini derinleştirmeye başladılar bile. Var olanı yok, yok olanı var gibi gösterip, etkin olmaya çalışıyorlar. Niye EVET, niye HAYIR demek için kafalar net değil. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan için mi EVET veya HAYIR diyecekler, yoksa yeni Anayasa Sistemi için mi, EVET veya HAYIR diyecekler. Bunun için de kafalar henüz netleşmiş değil. Net olan bir tek şey var! O da Iğdır’da bu referandumun Sayın Nurettin Aras ve AKP İl Başkanı Sayın Ahmet Tutulmaz için bir sınav niteliği taşımasıdır. Çünkü büyük çoğunluğu MHP’li olan Azeri seçmen AKP’ye kırgın, MHP’ye de küskündür. AKP’ye genel seçimlerde giden Kürt oyları da, AKP’ nin geliştirdiği Kürt politikasından dolayı EVET olamayacağı sinyalini vermektedir şimdilik. Sayın Aras’ın bu sınavda hayli zorlanacağını ve AKP içinde bir itibar kaybına uğrayacağı uzak bir ihtimal değil. Sayın Ahmet Tutulmaz’ın da, önümüzdeki genel seçimde aday olma hevesi de bu referandumun sonucuna bağlıdır. Aday olsa bile Azeri seçmenden bir tek oy alamaz. Kürt seçmeninin de güvenini kaybettiğinden, onun da bu referandum sınavından başarı ile çıkması oldukça zor görünüyor. HDP ise şimdilik rahat gözüküyor. Bu tabandan gelecek olan HAYIR oyları da Sayın Adıyaman’ın başarısı olmayacaktır. Çünkü sandıktan çıkacak olan her HAYIR oyu, MHP ve HDP’ nin İktidara olan tepki oyları olacaktır.
Kısaca bu referandum Sayın Adıyaman için rahat, Sayın Aras ve Sayın Tutulmaz için oldukça zor bir seçim olacak.
Ben ülkemi ve özellikle Iğdır’ımızı bütün etnik yapılarıyla, hiç birini diğerinden ayırmaksızın çok seviyorum. Ve tüm seçmenlerimizden bir ricada bulunmak istiyorum. Ne olursa olsun, siyasilerin oy uğruna sarf ettikleri üzücü, kırıcı ve kışkırtıcı ve de ayrıştırıcı söylemlerine kanarak, birbirimizi üzmeyelim, kırmayalım. Çünkü hemen ertesi günü aynı masada oturup birlikte çay içeceğiz.
Umarım bu referandumun sonucu, ülkemize ve Iğdır’ımıza hayırlı olur.