Çok uzun zamandan beridir düşünüyorum. Hani; hayatımızda olaylar vardır, hiç unutamadığımız... Kişiler vardır, örnek aldığımız, öve öve bitiremediğimiz... Yaptığı işlerle, konuştuğu bir sözle, ya da davranışlarla beynimizde yer eden şahsiyetler vardır ya! İşte benim de kafama takılan bu gibi kişiler ve olaylardır. Geçmişte ve günümüzde Iğdır'da iz bırakanlar kimlerdir? Kimlerdir en çok sözü edilenler? Şüphesiz ki; sosyal iz bırakanlar, siyasi iz bırakanlar, ekonomik iz bırakanlar, kültürel iz bırakanlar çok olmuştur. Bu gibi kişileri ve yaşanan olayları bulup araştırmak ve bunları siz değerli okurlarla paylaşmak istiyorum. Varsa unutulanlar, onları da yeniden hatırlamak ve hatırlatmak istiyorum. Dünkü Iğdır'ı, Iğdırlıyı anlatmak istiyorum. O günlerdeki arkadaş ilişkilerini, dostlukları anlatmak istiyorum. Bunu yaparken mümkün olduğu kadar tarafsız, ön yargısız ve de şu an yaşayan kişilerle bire bir konuşarak anlatmak istiyorum. Zaman zaman da yaşanmış fıkra ve esprilerle de okuyacağınız yazılara renk katmaya çalışarak siz değerli okurları biraz olsun hem mutlu etmek ve de düşündürmek istiyorum. Geçen gün Hacı Celil Aslantürk'le oturmuş, çay içiyoruz. Şu eski Şeker bankın yerindeki kahve var ya! İşte orada. Ona; Böyle bir düşüncem olduğunu, bu konuda bir dizi yazı yazmak istediğimi söyleyince o da çok mutlu olacağını söyledi. Yitip giden birçok değerlerimizin ve şahsiyetlerimizin unutulduğuna çok üzüldüğünü belirterek, bu konuda çok yardımcı olacağını söyleyince de mutlu olma sırası bana gelmişti. Hatta Kerem Beyle (Kerem Güneş) ilgili bizzat yaşadığı bir olayı da anlatınca, "büyük adamların konuştukları sözler de büyük olur." Felsefesi bende bir kez daha kanıtlanmış oldu. Bu sözü bir süre sonra sizlerle paylaşacağım. Daha sonra bu gün hayatta olan birçok kişiyle konuştum, konuşmaya devam ediyorum. Bilgiler edindim. Belgeler edindim. Resimler elde ettim. Onları da sizlerle paylaşacağım. Ne güzelmiş 60-70 yıl öncesi Iğdır'ımız biliyor musunuz? Arkadaşlıklara, dostluklara, komşuluk ilişkilerine, sevgiye, hoşgörüye doyamıyor dinleyince insan o günleri, yaşananları… Elinde belgeler, dilinde bilgileri olan siz değerli hemşerilerimden de yararlanarak bu memlekete olan sorumluluğumdan kurtulmak istiyorum. Buradan aldıklarımı buraya vermek istiyorum. Yardımcı olursanız, bu mutluluğu birlikte paylaşırız. Not: Cumhuriyetin üçüncü yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün bizzat bir Iğdırlıya altın bir madalya verdiğini biliyor musunuz? Bir sonraki yazıda buluşmak üzere…
