Terörsüz Türkiye hedefiyle çıkılan yolda aylardır bir ileri, bir geri adımlar atılmakta; terör örgütü “kurucu önderi” Apo ile İmralı’da görüşmeler yapılmakta, heyetler gidip gelmekte, siyasi parti liderleri birbirlerini ziyaret ederek sürece katkı sunduklarını kamuoyu ile yüzeysel şekilde paylaşmaktadırlar.
Hep derim, her zaman da diyeceğim: En kötü barış bile savaştan iyidir.
Bugün PKK bir açıklama yaparak Türkiye’den çekildiğini duyurdu.
Bu açıklamanın ardından hemen akıllara şu sorular geldi:
PKK nereye çekiliyor?
Hani silahlar yakılmıştı?
Şimdi “Türkiye’den çekiliyoruz” sözü yaşanan süreçle ne kadar örtüşüyor?
İnsanlara “Siz düşünmeyin, biz ne diyorsak siz ona evet deyin.” şeklinde bir anlayış elbette günümüz dünyasıyla pek de örtüşen bir durum değildir.
Şöyle ki; PKK “Türkiye’den çekiliyoruz” derken, açıkça “silah bırakmıyoruz” demektir.
Yani silahlarıyla birlikte Türkiye’den çekilip Irak’a mı, İran’a mı, Suriye’ye mi gidecekler?
Gittikleri yerde silah ellerinde olduğu sürece bu durum Türkiye için tehdit oluşturmayacak mı?
Benim anladığım kadarıyla süreç pek de sağlıklı ilerliyor sayılmaz. Hem PKK hem de hükümet yetkilileri sadece süreci idare ettirme peşindedir.
Çünkü en başından şöyle demiştim:
PKK’nin eline silah verenler, “silahı bırak” demedikleri sürece bu işin olması mümkün değildir.
Yani İmralı’da Apo ile yapılan görüşmeler sizleri heyecanlandırsa da, ABD ve İsrail’in onayı olmayan bir işin netice bulması mümkün değildir.
İsrail, bölgede “Büyük İsrail Projesi”ni adım adım hayata geçirirken, sizlerin günübirlik siyasetine projesini kurban etmez.
Üzülerek ifade etmeliyim ki Türk toplumu artık okumuyor, sadece seyrediyor.
İzlemek kolay olduğu için izleyip geçiyor. Oysa ülkenin geldiği nokta aslında hiç de hoş bir yerde değildir.
Hükümet yetkilileri peş peşe açıklamalar yapıyor; PKK’nın Türkiye’den çekilmesini büyük bir zafer, güzel bir gelişme olarak sunuyorlar.
Şu ana kadar kimse de çıkıp, “Bunlar nereye çekiliyorlar, hangi ülkeye gidiyorlar? Bu PKK’lıların büyük çoğunluğu Türkiye nüfusuna kayıtlı. Madem bu iş bitti, neden kendi ülkelerinde yargılanıp suçsuz görülenler normal hayatlarına dönmüyorlar?” demiyor.
Evet ya, unutmadan…
Bizim bilmediğimiz şeyler var.
İyi bakalım, bilmediklerimizi hep birlikte bekleyip görelim; neymiş bilmediklerimiz.