Dün gece ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan bir araya geldi ve kalıcı barış anlaşmasını imzaladı.
Trump’un ifadesiyle, Azerbaycan ile Ermenistan arasında 35 yıldır süren savaş artık kalıcı olarak sona ermiş oldu.
Doğrusunu söylemek gerekirse, ABD’nin içinde olduğu bir barıştan pek hayır gelmez. Bugüne kadar Amerika’nın ayağını bastığı hiçbir toprakta huzur kalmamıştır. Azerbaycan–Ermenistan barışının ardında da çok bariz bir hinlik olduğu gün gibi ortadadır.
Elbette biz bölgede huzurdan yanayız. Ancak adına Zengezur dediğimiz, İpek Yolu dediğimiz geçidin ABD’ye devredilmesi, bölge açısından inanılmaz bir yıkım olur. Yola çıkarken “Turan Yolu” diye sunduğumuz bir projenin adını “Trump Yolu” yaparsak, başımız beladan kurtulmaz.
Bu konuda Rusya, Çin ve İran ne düşünüyor? Türkiye barışı olumlu karşılıyor ama tereddütleri nedir tam olarak bilinmiyor. Bunlar oldu bittiye getirilecek konular değildir.
Kaldı ki, ABD binmeyeceği ata arpa vermez. Bugün, Azerbaycan–Ermenistan savaşını bitirdiğini ve son noktayı koyduğunu söylüyor. Oysa hepimiz biliyoruz ki, Rusya 2. Karabağ Savaşı’nda farklı bir tavır alsaydı, bugün geldiğimiz nokta bambaşka olurdu. Rusya, bazı gerçeklerin farkındaydı. 1992’de destek verdiği Ermenilerin yalpaladığını görünce desteğini çekti ve Azerbaycan, 30 yıl işgal altında kalan vatan topraklarını kurtardı.
Yani ortada hep bir denge politikası vardı. Ama şimdi yaşanan, tam anlamıyla bir teslimiyet hikâyesi.
2. Karabağ Savaşı öncesinde Paşinyan, devlet ciddiyetinden uzak, atıp tutan, şov yapan bir liderdi. Savaş sonrasında ise bambaşka bir Paşinyan’la karşılaştık. Daha geçenlerde mecliste, “Tüm ihaleleri Türk firmalarına vereceğiz” diye muhalefete çıkışıyordu.
Gelinen noktada süreç iyi ilerliyordu. Biz Alican Kapısı’nın bile bir an önce açılmasını istiyorduk. Ancak bir anda durum değişti, hep birlikte gidip Trump’un emrine girdik, Zengezur’un adını Trump koyduk.
Bu bana hiç sıcak gelmedi. Gidişatı da hiç aydınlık görmüyorum.
ABD Zengezur’a üst kurarsa hiç şaşmayın. ABD’nin bölgeye üst kurması demek zaten başlı başına bölgede huzurun kaçacağı anlamına gelir.
Gelişmeleri neye benzettim biliyor musunuz? PKK’nın silah bırakmasına…
Ayakkabı numarasına kadar bildiğimiz, “bitti” dediğimiz PKK ile pazarlığa girişmemize benziyor. Paşinyan, ABD görüşmesi öncesinde Türkiye ve Azerbaycan’la dost olmak için tüm kartlarını açıyor, biz ise gidip “Trump masasında barışıyoruz.”
Elbette büyük fotoğrafın arkasında birçok gelişme yaşanıyordur. Halk bu olayların tüm ayrıntısından habersiz olabilir ama fikirsiz değildir.
Tıpkı PKK barışı gibi… İmralı, Kandil, AK Parti, MHP her şeyi biliyor; basına kapalı olduğu için halk ayrıntılardan haberdar değil. Ama dediğim gibi, fikri yok değil.
Madem bu noktaya geldik, bari Alican Kapısı’nı bir an önce açın. Artık kimsenin hesabı kalmadı. Madem barıştık, gidip gelelim, hasret giderelim.
Ne tuhaf değil mi? 50 yıl inandığın değerler uğruna bedel ödersin, bir gün gelir verdiğin mücadele çöpe gider. Üstelik aynı fikirleri savunmaya devam ettiğinde yargılanırsın.
Karamsarlığa gerek yok… Belki de her şey, bir gün gerçekten güzel olacak.
Yorumlar 1
Kalan Karakter: