24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ
Öncelikle tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum. Emekli olan ya da aramızdan ayrılan ve ebediyete intikal eden, bu gün beni ben eden, sizi siz eden değerli öğretmenlerimizi de minnetle ve saygıyla anıyor, Allahtan rahmet diliyorum.

Öğretmen kimdir? Öğretmen, insanları eğitmeyi, eğitmeyi kendisine meslek edinen, çeşitli eğitim kurumlarında çocuk, genç ve yetişkinlerin eğitimine, öğretimine öncülük eden onlara bir trafik polisi misali yön veren yol gösteren ve onları geleceğe ve yaşama hazırlayan kimsedir. Ellerine teslim ettiğimiz çocuklarımız öğretmenin elinde bir çiçek misali filizlenir, goncalaşır. Toprağa ekilen tohum misali fidanlaşır, gelişir, zaman içinde meyvesini vermeye başlar.

İşte o çiçekleri, o fidanları koruyup kollayan, onları toplumun hizmetine sunan bahçıvan öğretmendir. Öğretmen, ilmiyle, irfanıyla, vicdanı bilgi ve becerisiyle birlikte toplumun geleceğine ışık tutan bir nesildir. Ne diyordu Mustafa Kemal ATATATÜRK; Bir ülkeyi kurtaracak tek unsur öğretmenlerdir. Yine öğretmenler için 1923 de Kütahya Lisesinde öğretmenlere hitaben yaptığı konuşmada şöyle diyor: Mailime hanımefendiler ve muallim beyefendiler, bu irfan yuvasının altında hepinizi bir arada görmekten ve hepinizi selamlamaktan çok memnunum.

Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, gerçek mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır. Bunlardan biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri ise memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur. Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir yücedir. Fakat bu iki ordudan hangisi daha değerlidir, hangisi diğerinden daha üstündür? Şüphesiz böyle bir tercih yapılamaz. Bu iki ordunun ikisi de hayatidir yücedir. Yalnız siz irfan ordusunun mensupları, sizlere mensup olduğunuz ordunun değer ve yüceliğini anlatmak için, şunu söyleyeyim ki, sizler ölen ve öldüren birinci orduya, niçin öldüğünü öğreten bir orduya mensupsunuz. Görüldüğü gibi Bu da Mustafa Kemal Atatürk, ün öğretmenlere ne kadar değer verdiğinin bir ölçüsüdür. Bir ülkenin kalkınmasındaki en önemli unsur, eğitim ve öğretimdir. Bir devletin, bir halkın, bir ulusun çağdaş ülkelerin seviyesine ulaşabilmesi, ancak kaliteli bir eğitim ve bilisel bir öğretimle amaca ulaşabilir. Eğitim sorunlarını çözemeyen, kültürde, sanatta, ekonomide, teknolojik gelişmelerde, sosyal ve ekonomik alanda asla ilerleyemezler. Aksi durumda bu sorunlarını çözmüş olan ülkelerin elinde mahkûm olamaya devam ederler. Bu nedenlerle öğretmenlerin bulundukları toplum içinde yeri ve değeri çok önemidir. Bundan dolayı, öğretmenler günü, değerli öğretmenlerimizi hak ettikleri yere yüceltmek, onlara mesleklerinin kutsallığını hatırlatmak için kutlanan bir gündür.

Öğretmenlerimize duyduğumuz minnettarlığımızı, sevgi ve saygımızı hatırlamak, bunlarla ilgili duygu ve düşüncelerimizi hatırlayıp dile getirmek, onlara sarılıp ellerini öpmek, onlara verdiğimiz değerin ispatı olacaktır.

İstemeyerek de olsa doğruları söylemekten çekinmemeliyiz, aksi durumda, ülkemizin aynası olan biz öretmenler, toplumun bu konulardaki tüm günahlarını ve vebalini yüklenmiş oluruz. Geçen her zaman yenilenen her yönetim, öğretmene yeni bir rol model biçmektedir. Öğretmene biçilen her yeni rol, öğretmeni deforme etmekte ve öğretmen toplumun rol modeli olmaktan çıkmakta ve her öğretmen kendi başına bir rol model olmaya çalışmaktadır. Toplumdaki değer yargıları, giyim ve kuşamları, tutum ve davranışları değişmektedir. Günümüzdeki öğretmen modeli giderek deforme olmaktadır. Dünün öğretmen modeli ile günümüz öğretmen modeli arasında hayli açık bir fark olduğu için, öğretmen, her geçen gün biraz daha toplumdaki saygınlığını kaybetmektedir. Unutmayalım bozuk malzemeyle bozuk toplum oluşur.