Iğdır Ehl-i Beyt Alimler Derneği Başkanı Veli Beder ve tüm Ehl-i Beyt Alimlerini yürekten kutluyor, tebrik ediyorum.
    Iğdır Ehl-i Beyt Alimler Derneğinin organize ettiği AŞURA matem töreninde dikkatimi çeken konuları başlıklar halinde sıralamak istiyorum;
    Bu sene AŞURA sanki bir başkaydı. Katılım geçen yıllara göre daha fazla, içerik daha dolu ve canlıydı.
    Iğdır Ehl-i Beyt Alimler Derneği bu güne kadar hiç olmadığı kadar güzel organize olmuş, konular ve konuşmacılar özenle seçilmiş, konuşma metinleri güzel hazırlanmıştı.
    Dini hoca Hidayet Yalçın ve Aslan Başaran konularına hâkim güzel konuşma yaptılar. Dinleyici sıkılmadı, verilen mesaj törene katılanlar tarafından daha kolay anlaşıldı.  Önceki yıllarda olduğu gibi karmaşa yoktu  matem törenine yakışır düzen vardı.
    Iğdır tarihinde ilk kez İl Valisi, Emniyet Müdürü, Jandarma Komutanı ve Müftü AŞURA Platformuna birlikte çıktı. Bu manzara Devlet, millet birlikteliğinin güzel bir karesi, kardeşliğinin en güzel göstergesi oldu. Iğdır’da ki Sünni-Şia kardeşliğinin herkes tarafından  örnek alınması gerektiğini düşünüyorum.
    Iğdır İl Emniyet Müdürlüğü tarafından Iğdır ve ilçelerinde alınan olağanüstü güvenlik önlemleri  10 gün süren ve yaklaşık 100 bin kişinin katıldığı AŞURA törenlerinin huzur içinde geçmesini sağladı.
    Ne yazık ki Âlimlerin tüm uyarılarına rağmen, yine başlar vuruldu kan çıkarıldı, yine zincirlerle bedenler dövüldü. Müctehit ve ulemaların ısrarla  fetva yayınlayarak matem törenlerinde kan çıkarmayın, vücudunuza zarar vermeyen demelerine rağmen,  ezadarlar, başlarını kamalarla keserek kan çıkardı, sırtlarına zincirlerle vurarak yaralandılar.  Bununla birlikte bu uyarıları dikkate alan %95’lik kesim Kızılaya kan bağışında bulunnarak “kanımızla bir hayatta biz kurtaralım” mesajı verdiler.
    Sosyal medya AŞURA’nın duyurulması, anlam ve öneminin anlatılmasında etkin rol oynadı. Bu sene AŞURA matem törenine katılımın çokluğu biraz da sosyal medyada bilgilendirme paylaşımlarının yoğunluğundan kaynaklandı diye düşünüyorum.  Türkiye’nin dört bir yanında  AŞURA matemi yaşandı,  törenlere katılım ise geçen yıllara oranla birkaç kat daha arttı.
    Bu yıl  yaşanan bir diğer sevindirici şey, Sünni cemaatında  da  AŞURA törenlerine ilgi göstermeye başlaması,  Hz. Peygamber (saa)’nın torununa yapılan vahşi katliamı kınamaları ve matemine iştirak etmeleri oldu.
    Iğdır’da yaşayan Kürt halkının da AŞURA matemine her geçen gün daha çok ilgi gösterdiği, destelere katılıldığı, hatta çoğunun o gün işyerlerini kapatarak ticaret yapmadığı, Matem töreni süresince yol üzerinde ve matem alanında ihsanlar dağıttıkları görülmektedir.
    İstanbul Halkalı’da yapılan evrensel AŞURA matem törenlerini organize eden Caferi Lider Selehattin Özgündüz’ü ve onun nezdinde Zeynebiye cemaatini bir kez daha kutluyorum. Çünkü  AŞURA matem törenlerini İstanbul’da organize ederek Türkiye gündemine taşımayı başardıkları gibi kitlelere ulaşmasını ve  anlaşılmasını sağladılar.
    Iğdır şehir merkezinde kurulan AŞURA çadırı ise ne yazık ki  günün anlam ve önemine ilişkin mesaj içeriğini yansıtamadığı için etkili olmadı. İran’dan getirilen Azeri kökenli din alimi bilgi birikimi yüksek olsa da hitabet noktasında tatmin edici olmadığından beklentileri karşılamadı.. Yine TASUA gecesi yapılan konuşmalar  ses  düzeninin yetersizliği yanında  içerik bakımından da eksik kaldı.
    Her şeye rağmen, barış ve birlik içinde yasımızı tutmanın, sesimizi Kerbela’ya Hz. Hüseyin ve 72 şühedaya ulaştırmanın, ey Ehl-i Beyt evlatları sizinleyiz demenin iç huzurunu yaşadık… İnşallah gelecek sene Iğdır Ehl-i Beyt Alimleri hem çadır ve hem de AŞURA Meydanı’nın tertip düzenini birlikte yürütürler…