HER PARTİ KENDİ AMBLEMİ İLE SEÇİME GİRECEK
Seçim takviminin kesinleşmesinin ardından her gün yeni bir senaryo ve yeni bir siyasi gelişme ile karşılaşıyor, şahit oluyoruz.
14 Mayıs günü ülkemiz Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimi için sandık başında olacak. Kimi beğendiği Milletvekiline, kimi Cumhurbaşkanı adayına oyunu vererek ülke yönetiminde görevlendireceklerdir.
Takviminin kesinlik kazanmasının ardından çoğunlukla şehir efsaneleri olmak üzere birçok senaryo yazılıp çizildi.
Cumhur ve Millet ittifaklarının 21 ilde ittifaklar çatı adayı ile seçime gidileceğinden çok sıklıkla söz ediliyordu. Ama görülen o ki böyle bir şey olmadı.
Oysa Cumhur ittifakı kimi yerde MHP çatısı altında, kimi yerde Ak Parti çatısı altında seçime girecekleri söylenmişti, doğrusu bu durum partilileri de umutlandırmıştı.
Hakeza Millet ittifakı da aynı şekilde, kimi ilde İYİ Parti çatısı altında, kimi ilde CHP çatısı altında ya da 6’lı masanın diğer ortaklarının ismi ile seçime girileceği söyleniyordu.
Son noktayı Bahçeli koydu ve her partinin kendi amblemi ile seçime gidileceğini vurgulayarak tüm beklentileri bir anda boşa çıkardı.
Mesela Iğdır, Ağrı, Kars, Ardahan, Artvin gibi illerde ittifak olunduğu takdirde Millet ve Cumhur ittifaklarından herhangi birisinin kazanma şansı daha yüksek olurdu.
Ya da bir önceki seçimde olduğu gibi her parti kendi amblemi ile seçime girip aldığı oylar birlikte toplanarak sayılmış olsaydı yine bir ihtimal ittifak partilerinden birinin kazanma şansı olurdu. Ama bu yeni sistem partileri tamamen %7 barajını aşmaya yönlendirmekte, her parti kendi adayına ve kendi partisine oy verecek ve sadece Cumhurbaşkanı adayı üzerinde ittifak oluşturmuş olacaklardır.
Iğdır gibi küçük illerde oyların bölünmesi neticesinde bir partinin iki vekil çıkarması mümkün olabiliyor.
27. Dönem Milletvekilliği seçiminde ittifak partileri kendi partileri adına seçime girmişlerdi. Ancak ittifaktılar, kim çok oy alsa az oy alan partinin oyları çok oy alan partiye sayılıyordu.
Durum böyle iken adaylar hem ittifakları ile yarış içinde oluyordu, hem de diğer ittifak ve partilerle yarışıyorlardı.
Artık hepsi geride kaldı. Bahçeli yeni bir dönemin daha sinyalini verdi, tüm partiler o yöne doğru yol almaya başladılar.
9 Nisan tarihinde partiler belirledikleri adayların listesini Yüksek Seçim Kuruluna vererek adaylarını belirlemiş olacaklardır. Doğal olarak o gün yarış başlamış sayılacak.
Vekil adayları belirlenmediği için henüz yarış başlamış sayılmaz.
Yarışın bir kısmı Ramazan, bir kısmı bayram, bir kısmı seyran derken gün gelip çatacak, ancak Cumhurbaşkanlığı için seçim çalışması ne iktidarda ne de muhalefette var. Sanki seçim yok havası esiyor.
Eminim herkesin dikkatini çekmiştir. Seçime şunun şurasında 44-45 günlük bir zaman dilimi kalmasına rağmen ne partilerde ne adayların kendisinde olağan dışı bir hareketlilik görülmemektedir.
Ama kolay bir seçim olmayacağının altını çizmek gerekiyor.
Halen bile bazı şeyler çok uyumsuz ilerliyor. Anlamsız bir iletişim bozukluğu hâkim. Daha doğrusu bürokrat siyasetçi uyumsuzluğu ilk göze çarpan ayrıntılar.
Kabul de etmek gerekir ki hayat pahalılığı çok ciddi boyutlara ulaşmış durumda.
Alım gücü azalmış ve ekonomi arzu etmediğimiz seviyelerde ilerliyor.
Elbette Deprem ve sel afetinin yarattığı olumsuzluğu da unutmamak gerekir.
Hiç hesapta olmayan korkunç bir yıkımla sarsılan ülkemiz henüz daha yara sarmak bir yana konteyner ihtiyaçları bile karşılanmış değildir.
Kimimizin artı olarak gördüğünü, kimimiz eksi olarak görürüz.
Yani herkesin doğrusu farklıdır.
Her partinin birçok aday adayı var. Aday olmak için canla başla çalışıyorlar. Yarın aday gösterildiklerinde de kazanmak için var güçleri ile çalışacaklardır.
Ama her kişinin de kendi gerçeğini görmesinde fayda vardır.
Seçmende karşılığı bin oy olmayan bir kişinin 30 bin oy hayali kurması da doğru değildir.
Kimse kırılsın incinsin istemem.
Onun için isim telaffuzunda bulunmayı doğru bulmuyorum.
Yaklaşık bir hafta içinde tüm adaylar netleşir, o zaman kim halka ne vermişse gelir istemeye başlar, bizde o zamanki yorumlarımızı yazmaya, halkımızı aydınlatmaya gayret ederiz.