Herkesin Kafası Karma Karışık
Açıkça söylemek gerekirse, artık yorum yapmak bile zor. Kimin ne düşündüğünü veya ne planladığını tahmin etmek mümkün değil. Kimse gelişmeleri öngöremiyor. Bugün “ak” diyen, yarın “kara” diyebiliyor.
Sıradan vatandaşın söyledikleri elbette önemsenmez, ancak ülkeyi yönetenlerin tezat açıklamaları kafa karıştırıyor. Televizyonlarda konuşan sözde yorumcular dışında kimse gündemi tam olarak okuyamıyor.
Suriye’de yaklaşık 13 yıl süren iç savaşın ardından, yalnızca 11 gün içinde, neredeyse hiç çatışma yaşanmadan yönetimin devredilmesi akıllara durgunluk veriyor. Bir dönem terörist olarak anılan Colani, bugün bir devlet adamı olarak kabul ediliyor. Hatta dünya ülkeleri, onu ziyaret etmek için sıraya girmiş durumda.
Ancak şu bir gerçek ki; kıyafet değiştirmek, zihniyeti değiştirmez. Suriye’de sokaklarda hâlâ militanların halka baskı ve katliam yaptığı biliniyor. Durum, medyada gösterildiği gibi değil. Kınadıkları Esad’dan çok daha şiddetli ve acımasızca zulümler yapılmaktadır.
Benzer bir tablo daha önce Irak’ta yaşanmıştı. “Saddam zehirli gaza sahip” denilerek Irak’a girildi, ardından Saddam yakalanarak idam edildi. Suriye’de ise “Esad insan kesiyor” algısı oluşturuldu ve ülkeye müdahale edildi. Şimdi, Suriye’de yönetim kağıt üzerinde değişmiş görünse de sahada birçok militan kafasına göre katliam yapabiliyor.
Taşlar elbette yerine oturacaktır, ancak kimse bu süreci “oldu bitti” şeklinde algılamamalı. Sancılı olacak, onca toplama örgüt elemanını bir arada disipline etmek hiç mümkün değildir. Hele ki bu kişilerin içinde Suriyeli olmayan birçok kişi varken.
Hatırlarsanız, bu olaylar başlamadan önce MHP lideri Devlet Bahçeli, Meclis’te HDP’li vekillerle tokalaşmıştı. Daha sonra grup toplantısında “Apo Meclis’e gelsin, silah bırakacağını HDP grubunda söylesin” şeklinde bir çıkış yaptı. Bu sözlerin ardından HDP’li bir heyet İmralı’ya gidip Abdullah Öcalan ile görüştü. Heyette yer alan Ahmet Türk, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder, dönüşte Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ve Devlet Bahçeli ile bir araya geldi.
Ne konuşulduğu bilinmese de Bahçeli’nin DEM heyetini kapıda karşılaması ve DEM heyetinin görüşmeden memnun ayrılışı en dikkat çeken ayrıntıydı.
Bu olayların tesadüfen geliştiğini düşünmek zor. Bunlar belli bir plan ve program dahilinde yürütülen süreçlerdir.
Mardin Belediye Başkanı iken kayyum atanan Ahmet Türk’ün heyette bulunması da kafaları karıştıran bir durumdur.
Bahçeli’ye bu süreçle ilgili ciddi tepkiler olduğu açık. Ancak, bu kadar tepki alacağını bilmesine rağmen neden böyle bir adım attığını anlamak güç. Bu işin mutlaka bir muhasebesi yapılmıştır.
Aklıma şu geliyor: Artık terör devri bitti mi?
Suriye’de kümelenen terör grupları HTŞ çatısı altında birleştirilip Suriye’de devletleştirildi. Türkiye’de PKK, Suriye’de YPG, İran’da PEJAK ve Kuzey Irak yönetimi dörtgeninde bir devlet mi planlanıyor? Dedim ya, kimse hiçbir şey bilmiyor. Sadece TV ekranlarında yorum yapan uzmanlar(!) hariç.
Unutulmamalı ki; 13 yıl boyunca ABD, İsrail, İngiltere ve diğer ülkelerin hedef aldığı Esad, bir anda ülkeyi terk ederek Rusya’ya gitti. Sizce bu durum normal mi?
AK Parti’nin böyle bir adım atması, geçmişteki çözüm süreci deneyimi nedeniyle şaşırtıcı olmazdı. Ancak MHP’nin bu yönde adımlar atması, pek çok kişiye garip geliyor. Eminim ki, HDP’li pek çok kişi de bu durumu anlamakta zorlanıyordur.
Elbette “en kötü barış, savaştan iyidir” sözünü ben de kabul ediyorum. Savaşın sonu yoktur; kazansanız da kaybetseniz de sürekli arkanızı kollamak zorunda kalırsınız. Ancak, bu süreçte şehit aileleri ve gaziler nerede duruyor? Onların bu konuda ne düşündüğünü kimse dile getirmiyor.
Ülke genelinde yüzlerce gazi derneği, sendikası ve kuruluşu var. Ama hiçbirinden bir ses duyulmuyor.
Bu gelişmeler ya ülkemiz adına çok iyi sonuçlar doğuracak ya da başımız büyük belalara girecek.
ABD’nin bu işlerin arkasında olmadığı bir senaryo mümkün değil. PKK’nın da ABD’nin izni olmadan hareket etmediği bilinen bir gerçek. Dolayısıyla bu sürecin ardında ABD’nin olduğu aşikâr. Ancak, dünya üzerinde esas ipleri elinde tutan İngiltere’dir. O emreder, diğerleri uygular.
Hem bölgemizdeki hem de ülkemizdeki gelişmeler göz ardı edilemeyecek kadar ciddi. Bizler, yalnızca görünen üzerinden yorum yapabiliyoruz. Ancak bir de görünmeyen tarafı var. O tarafı gören yöneticilerimizin, milletimizin onuru ve ülkenin geleceği için doğru adımlar atmasını diliyoruz.
Unutulmamalıdır ki vatansızlık, taşıması en zor yüklerden biridir.
Yorumlar
Kalan Karakter: