Son bir aydır sağlık sorunlarım nedeniyle sürekli hastanelerde dolaşıp duruyorum.
“Neyin var?” diye sorsanız, vallahi hiçbir şeyim yoktu ya da öyle biliyordum, fakat bir şeylerin var olduğunu hissettiğim doğrudur. Buna tam olarak karar veremediğim için değerli dostum iş insanı Mehmet Sürkit ve Dr. Murat Parim’in ısrarı üzerine İstanbul’da rutin bir sağlık taramasından geçtim. Sonuçlar, yaşımı da göz önünde bulundurarak doktorlar tarafından tedbir amaçlı bazı sağlık kontrollerinin yapılmasına karar verildi.
Sağlık danışmanım Op. Dr. Cemal Deniztaş ve Dr. Murat Parim, çıkan sonuçlara istinaden anjiyo olmam gerektiğini ısrarla vurgulayınca soluğu Erzurum Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi’nde aldım.
Erzurum Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Erdem Karadeniz ile Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Kürşat Karadağ hocalarımla iletişime geçip anjiyo işlemimi yaptırdım. Şükür ki şimdilik bir sıkıntı görünmüyor.
Ancak eklem ağrıları, bende olduğu gibi birçok kişide de var. Iğdır Dr. Nevruz Erez Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Levent Oğul, dahiliye doktoru olarak yeniden tahlillerimi istedi fakat bir sorun görünmüyordu. Ancak bende bulunan belirtilerin çevremdeki birçok kişide de olması oldukça garip bir durum. Bence bunun araştırılması gerekiyor. Yeni bir pandemi mi var, bilmek gerekiyor.
Yazının başlığıyla girişinin alakasız olduğunu biliyorum ama giriş böyle olmalıydı, çünkü Hakan Baksi kardeşimle anjiyoya giderken Hakan, yol boyunca gündem haberlerini paylaşıyordu ve bir anda “Pitrex sistemini kapattı” dedi.
Ben de merak ettiğim için sordum, “Nedir bu Pitrex?” dedim. Hakan da anlattı. Bir nevi saadet zinciri... Iğdır’da girmeyen yokmuş. Sözde firma, benzin alıp satıyor elde ettiği kârı ortaklarına pay ediyormuş. Dağıttığı kâr payı çok cazip olduğundan herkes sorgusuz sualsiz bu işe yönelmiş.
Kimse de demiyor ki, bu firma veya kişi kim? Paranın kaynağı ne? Yarın kapandığında yatırdığım paranın garantisi kim? Bu sorular sorgulanmadığı için birçok insan bu sisteme dahil olup mağdur olmuş. Geçmişte buna benzer saadet zinciri haberleri defalarca yayınlanmasına rağmen, insanların kolay para kazanma hevesi yüzünden yine büyük zararlarla karşı karşıya kalınmış.
Mağdurlardan altı kişi savcılığa suç duyurusunda bulunduktan sonra Iğdır İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Ekibi konuya el atmış ve konuyla ilgili bir şahsı İstanbul’da yakalayarak cezaevine göndermiştir. Aslında yakalanan kişi de mağdurlardan biriymiş. Teşvik ettiği söyleniyor, ama bu işte teşvik eden birçok kişi var. Teşvik etmiş olsa bile, neden bedava para görünce hemen atlıyoruz?
Şu söz vardır ya: “Bir kişi beni dolandırdıysa Allah onun belasını versin. İkinci kez dolandırdıysa yine Allah onun belasını versin. Üçüncü kez dolandırdıysa Allah benim belamı versin.”
Ülkemizde binlerce dolandırıcılık şebekesi olduğu yazılır, çizilir, söylenir. Ama biri çıkar, yine herkes dolandırılmak için sıraya girer.
İYİ Kİ POLİS VE JANDARMA VAR
Iğdır Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı, Iğdır tarihinde olmadığı kadar koordineli çalışıyor ve başarılı operasyonlar yaparak takdir edilesi işler çıkarıyorlar.
Son zamanlarda halkın can ve mal güvenliğini korumak, toplumun huzurunu sağlamak için başlattıkları çalışmalar gerçekten takdir topluyor. Aranan şahısların yakalanması, uyuşturucu trafiğinin önlenmesi, birçok suçlunun suçüstü yakalanması, okullarda ve mahallelerde sosyal sorumluluk projeleri kapsamında insanlara bilgilendirmeler yapılması son derece önemli etkinliklerdir. Aynı şekilde sanal para tuzağına düşen yüzlerce vatandaşın mağduriyetini gidermek için yapılan çalışmalar da bunun belirgin örneklerinden biridir.
Bahsi geçen sanal para dolandırıcıları 26 Eylül 2024 saat 10.00’da sistemi kapatıp kayıplara karışırken, mağdurlardan birkaçının savcılığa yaptığı şikayetin ardından Iğdır Emniyet Müdürlüğü, gün tamamlanmadan şahısların yerini tespit etmiş ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile iletişime geçerek kıskıvrak yakalamıştır.
Mağdurların kaybettikleri paraların nasıl geri alınacağını bilemeyiz ama bildiğimiz bir şey var: Halkımız uslanmıyor.
Sevgili okuyucular, bu sanal alemde kazanılan para aslında sizin kardeşinizin, yakınınızın, komşunuzun kaybettiği paradır. Biri kazanmış, diğeri kaybetmiş; bunlar tamamen şans eseridir. Sonuçta herkes bilerek böyle bir oyunun içine giriyor.
Bence en güzel para, alın teriyle kazanılan paradır. Çalışarak kazanmak varken, sanal alemden bir anda zengin olmayı beklemek kolaycılıktan başka bir şey değildir.
Bu arada Iğdır Valiliği’ni, Cumhuriyet Başsavcılığı’nı, polis ve jandarmamızı uyumlu çalışmalarından ötürü kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.
Abim çok özür diliyorum sizin söylediğiniz (Bir kişi beni dolandırdıysa Allah onun belasını versin. İkinci kez dolandırdıysa yine Allah onun belasını versin. Üçüncü kez dolandırdıysa Allah benim belamı versin.”) bu söz bence ticaret yapan için geçerlidir ama sen hayali bir yere paranı yatır gez toz ye iç yat zaten para kazanıyorum ***mıyım çalışayım deyip birde bunu marifet gibi insanlara anlat onlarıda kendi düştüğün tuzağa düşmek için uğraş ver sonrada vay battım dolandırıldım öyle oldu böyle oldu canım abim insanlarımızda ve özellikle genç hemşehrilerimde para hırsı var ama helalinden alın terinden gelen parayla değil haramla hileyle gelen paraya kolay yoldan zengin olmanın peşindeler tabi yanlış anlaşılmasın herkese değil lafım üstüne alınana... Saygılarımla abim işiniz gücünüz rast gelsin