IĞDIR’I PARSELLEMEK İSTEYENLER Mİ VAR?
Geçtiğimiz hafta Ak Parti Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz ve Ak Parti Iğdır İl Başkanı Ali Kemal Ayaz, Iğdır FM sunucusu Suat Deniz’in konuğu oldular ve Deniz’in sorularını yanıtladılar.
Milletvekili Cantürk Alagöz konuşmasının bir bölümünde sizlere bir hikâye anlatayım diyerek bazı ilginç gelişmeleri gün yüzüne çıkarmış oldu.
Milletvekili Cantürk Alagöz’ün radyoda yaptığı açıklamasının ardından ismi geçen Muzaffer Ergöz isimli şahısla alakalı Iğdır eşrafından Ekrem Aydın ilginç bir dolandırıcılık videosu paylaştı…
Bildiğiniz üzere birkaç gün önce Milletvekili Cantürk Alagöz’ün Muzaffer Ergöz ismini zikretmesinin ardından İYİ Parti adayı Gündüz Güneş bir video paylaşımı yapmış ve Muzaffer Ergöz’ü savunarak öve öve bitirememişti.
Milletvekili Cantürk Alagöz’ün ismini zikrettiği Muzaffer Ergöz’ü biraz araştırdığımızda karşımıza çıkan tablo şu şekildedir.
Kimdir Muzaffer Ergöz? Muzaffer Ergöz 1944 Erzincan doğumludur. 1980 yılında kardeşi İsmail Ergöz ile birlikte Bodrum'a giderek Gümbet mevkiinde yabancı sermayeli bir otel olan Sport Otel'i kurmuş ve turizm sektörüne atılmıştır. Otel gayet iyi çalışmakta, bir oda haftalık 2000 marktan kiracı bulmaktaydı. Ancak 1992 yılında Muzaffer Ergöz ve kardeşi İsmail Ergöz oteldeki tüm paylarını satarak ortaklıktan ayrılmışlardır. Daha sonra yani 2015 yılında Muzaffer Ergöz, kardeşi İsmail Ergöz ve diğer iki ortağıyla birlikte Kars'ta, Borluk Numune Çiftliği Tarım Hayvancılık Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketini kurmuştur. Bu şirket 2021 yılında unvan değişikliğine gitmiş, şirketten bir ortak ayrılmış ve şirketin yeni unvanı Doğu Anadolu Tarım ve Hayvancılık Yem, Eğitim, Sağlık, Gıda, Enerji, Turizm, İhr. Ve İth. Tic. Ltd. Şti. olarak değiştirilmiştir. Muzaffer Ergöz de bu şirketin müdürü olarak göreve getirilmiştir.
Muzaffer Ergöz, genel seçimlerden yaklaşık iki ay sonra Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz’le görüşmek ister. Uzun uğraşlar sonucu randevuyu bir bakan yardımcısı organize eder ve görüşme gerçekleştirilir.
Muzaffer Ergöz, günlerce randevu almaya çalıştığı Milletvekili Cantürk Alagöz ile görüşme olanağı yakalayınca kucağındaki taşları dökmeye başlar.
IĞDIR’IN GELECEĞİNİ BİZ BELİRLEYECEĞİZ!
Muzaffer Ergöz, Iğdır’la ilgili hazırlattığı dergide Iğdır'da yapmak istediklerini sıralamaya başlar ve Iğdır’ın geleceğinin kendilerinden sorulduğunu anlatarak şöyle der:
1- Gündüz Güneş Iğdır Belediye Başkan Adayı yapılacak,
2- Iğdır’ın tarım, hayvancılık, plan, proje, parselasyon işleri bizden sorulacak,
3- Hemen Tarım Bakanı aranacak ve Devlet Üretme Çiftliği TİGEM bize devredilecek,
4- İsrailli iş adamlarının da bu çalışmaları planladıklarını ve işlemler bitince Iğdır’a gelecekleri belirtilmiş,
5- Aralık İlçesinin tarım arazilerini yeni bir yöntemle yeniden organize ederek Türk tarımının beyni olacaklarını ifade etmiştir.
Tüm bunları nasıl yapacakları konusunda ise tek bir cevap verilmiş: “Nasıl olacağını biz çok iyi biliyoruz...”
Bu şekilde planlar anlatılmış ve bir de yazılı brifing verilmiştir.
"Bu işlemler bitince bize kimse karışmayacak biz de sizlere saygı göstereceğiz." denilmiştir.
Bu diyalogların üzerine Milletvekili Cantürk Alagöz, böyle bir şeyin mümkün olmayacağını, böyle bir konunun Iğdır’a, ülkeye ihanet olduğunu ifade ederek Muzaffer Ergöz’ü olumsuz yanıtlarla geri çevirmiştir.
Yani buradaki asıl amacın yatırım olmadığı, halka hizmet olmadığı ve şehri parsellemek için art niyetle atılmak istenen adımlar olduğunun fark edilmesi üzerine de kapı dışı edilen Muzaffer Ergöz, Cantürk Alagöz’den bulamadığını Iğdır’da aramaya kalkıyor.
Iğdır'a gelen Muzaffer Ergöz ve bir yakını Doğu Anadolu Tarım ve Hayvancılık Yem, Eğitim, Sağlık, Gıda, Enerji, Turizm, İhr. Ve İth. Tic. Ltd. Şti.'nin müdürü olarak Ak Parti Iğdır İl Başkanı Ali Kemal Ayaz ve ardından Iğdır Valisi Ercan Turan ile görüşüp onları da ikna etmeye çalışıyor. Ancak İl Başkanı ve Vali’den de beklediği karşılığı göremeyen Muzaffer Ergöz, bu sefer kolları sıvayıp siyasete girmeye karar veriyor.
Bahsettikleri tüm planlardan da anlaşılacağı üzere Gündüz Güneş'i öncelikle Ak Parti'den aday göstermek istiyorlardı. Bunun için çeşitli kanallardan da Ak Parti İl Başkanı Ali Kemal Ayaz’ı Gündüz Güneş’in adaylığına razı etmeye çalışıyorlardı. Ayaz da, müracaat etsin genel merkezimiz gerekli değerlendirmeyi yapar, diyerek noktayı koyuyordu. Gündüz Güneş de bu süreçte ne Ali Kemal Ayaz ile ne de Cantürk Alagöz ile bire bir görüşmüş değildir. Sadece aracıların kendisine ilettikleri ile yetinmiştir. Ak Parti’ye resmi veya gayri resmi müracaatı da söz konusu değildir.
Etraftan ne dediler bilmiyorum ancak "söz verilmiş kişi" imajı yaratılmaya çalışıldığı ortadadır.
Nitekim daha önce deneyimi olan birkaç seçime girip çıkan bir siyasetçinin siyasi ayrıntıları daha iyi bilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Peki yukarıda sözünü ettiğimiz ve Iğdır’ı parsellemek için yoğun mesai harcayan ve müdürlüğünü de Muzaffer Ersöz’ün yaptığı Borluk Numune şirketinin devamı olan Doğu Anadolu Tarım ve Hayvancılık Yem, Eğitim, Sağlık, Gıda, Enerji, Turizm, İhr. Ve İth. Tic. Ltd. şirketinin üçüncü ve kurucu ortağı kimdir diye araştırma yapınca karşımıza kim çıkıyor? Yüzde 50 hisse oranıyla Gündüz Güneş çıkıyor.
Borluk Numune Çiftliği Tarım Hayvancılık Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, 2015'te Gündüz Güneş, Ergöz kardeşler ve dördüncü bir ortakla kuruluyor. Ancak ardından şirket unvan değişikliğine gidiyor ve İsmail Ergöz ile Gündüz Güneş tüm payları alarak ortaklık yapısını ikiye düşürüyor, müdür olarak da Muzaffer Ergöz tayin ediliyor.
Görülen odur ki, genel seçimlerin ardından derin bir planlama yapılmış, Gündüz Güneş’in belediye başkanı seçilmesi ile birlikte yukarıda sıraladığımız projeler hayata geçirilecek, Iğdır parsellenecek ve birileri de amacına ulaşmış olacaktır.
“Iğdır Ovası İsraillilere mi Satılıyor” diye ulusal basında da birçok haberin yer aldığı kamuoyu tarafından da bilinen bir gerçektir.
Yani anladığımız kadarıyla birileri hiç boş durmuyor.
Belli ki birileri, yumuşak bir karın görür görmez oradan sızıp kötü amellerini ortaya koymaya çalışıyor.
Ve elbette ki tüm bunlar bir tesadüf veya alelade bir denk geliş de değildir.
Bazılarının zihinlerindeki "Iğdır Rüyası" gizliden gizliye planlanan, organize edilen ve hiç de masumane olmayan bir iş haline gelmiştir.
