KABİNE VE MECLİS
14 Mayıs milletvekilliği, 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından yeminler edildi, bakanlar belirlendi ve hükûmet yoluna devam etmeye başladı.
600 koltuklu mecliste görev alan milletvekilleri teker teker kürsüye çıkarak namusları ve şerefleri üzerine yemin edip göreve başladılar.
Giydikleri üniforma ateşten bir üniformadır.
Her ne kadar apoletleri bol olsa da sorumlulukları bu apoletlerden çok daha ağırdır.
Şüphesiz vekiller, Türkiye vekilidir. Mecliste karar alırken ülke genelini ilgilendiren kararlara imza atarlar ancak özelde seçim bölgelerine de çalışırlar. Seçim bölgelerinin sorunlarıyla daha çok ilgilenirler.
Şehrimizden seçilmiş iki milletvekili var. Birisi iktidarda olan Ak Parti milletvekili Cantürk Alagöz, diğeri muhalefette yer alan YSP milletvekili Yılmaz Hun.
Milletvekili Yılmaz Hun kavgayla, gürültüyle işi olmayan özünde iyi bir insandır; ne var ki sisteme muhalif bir siyasi partinin mensubu olduğundan dolayı şehrin sorunlarının çözümü noktası pek bir iş yükü olacağını sanmıyorum. Ancak yine de altını çizerek söyleyebilirim ki Yılmaz Hun hiçbir zaman şiddet, çatışma, otoriteye başkaldırı gibi eylemlerin içerisinde olmayacak bir yapıya sahiptir.
Ak Parti milletvekili Cantürk Alagöz’ün konumu çok farklı, hem iktidar olmasının verdiği sorumluluk hem de iş dünyasında bulunması sebebiyle yatırım ve kalkınmada öncülük edeceği gerçeği iş yükünü bir hayli artıracaktır.
Aslında işkolik bir yapısı olan Cantürk Alagöz üstlendiği sorumluluktan asla korku ve endişe duymamaktadır. Aksine, "Seçim vaatleri işin prosedür kısmıdır; şehrimizin yıllarca ihmal edilmiş birçok sorunu var ve bu sorunların giderilmesi gerekmektedir." diyerek kendinden emin olduğunu ve yapacaklarının salt seçim vaatleriyle sınırlı kalmayacağını vurgulamaktadır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de verdiği samimi pozlar, yarınlar için güzel gelişmelerin olacağına bir işarettir, diyebiliriz.
Zira Türkiye’de oyunu en çok artıran il olma unvanı hem milletvekili Cantürk Alagöz’ün hem de Ak Parti Iğdır İl Başkanı Ali Kemal Ayaz’ın elini oldukça güçlendirmiştir.
4 dönemdir milletvekili seçilen Şamil Ayrım yeniden mecliste ve her ne kadar İstanbul Milletvekili seçilmiş olsa da Iğdır ile olan bağları oldukça sağlam ve her konuda destekleri yine Iğdır’dan yana olacağından Iğdır açısından bir kazanım olarak görülmektedir.
Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’ın ortaya koyduğu politika muhalifler açısından doğru karşılanmasa da fevkalade başarılı bir politika sergilediğini söylememiz mümkündür.
Cumhurbaşkanı adayı olarak yarışa katıldığında yazdığı senaryoların hepsi harfiyen gerçekleşti ve dediklerinin hepsi oldu.
Kabine açıklanmadan önce kendisiyle yaptığım görüşmede, kabinede yer almasını istemiştim. Ama o kabinede yer almak istemediğini vurgulamış, böyle daha faydalı olacağını belirtmişti.
Nitekim bu dediğini de yaptı ve kabinede yer almadı.
Dr. Sinan Oğan kabinede yer almadı ve ülke kamuoyuna şunu deklare etmiş oldu; “Şahsi çıkarların hiçbir önemi yok, önceliğimiz ülkemizin çıkarları ve yarınlarıdır. İlk günden bu düşünce doğrultusunda hareket ettik ve hedefimize de ulaştık.”
Dr. Sinan Oğan’ın şu an itibariyle bulunduğu konum hiç şüphesiz etkili bir konumdur. Bakanlar kurulunun açıklandığı toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sinan Oğan’a teşekkür etmesi ve dakikalarca alkışlatması son derece güzel bir gelişmedir.
Kabinede birbirinden değerli Bakanlar görev aldılar.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bana göre doğru bir karar olmuştur. Dış dünyada güven veren bir sima ve yarınlarımızda bunun meyvesini ülkecek toplayacağız diye düşünüyorum.
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu görevini tamamladı ama ben bir Iğdırlı olarak Iğdır’a yaptığı spor yatırımlarından ötürü teşekkür etmek istiyorum.
Yeni atanan Gençlik ve Spor Bakanımızın Osman Aşkın Bak’a da yeni yatırımlarla Iğdır’ın yıllardır ihmal edilmiş sorunlarının bitirilmesine katkı sunmasını temenni ediyoruz.
GENELKURMAY BAŞKANLIĞINA FAHRİ BİR IĞDIRLI TERFİ ETTİ
2001-2003 yıllarında Iğdır’da 5. Hudut Alay Komutanlığı yapan Kurmay Kıdemli Albay Musa Avsever o yıllarda bir Iğdırlı kadar içtenlikle görev yapar, bir an bile durmaksızın Telçeker’den Ağrı Dağı-Iğdır sınır hattı boyunca gece gündüz demeden sahada Mehmetçikle beraber vatan nöbetini icra ederdi.
O yıllarda çok sık görüşürdük. Çok geceler karargahta sohbet eder, istişare eder, fikir alışverişinde bulunurduk. İyi bir asker, iyi bir komutandı. Şefkatliydi. Merhametliydi. Askerinin en iyi koşulda görevini yapması için imkanları ölçüsünde ne gerekiyorsa yapardı.
Görevini tamamlayıp Iğdır’dan ayrıldığında diyaloğu olan herkesle vedalaştı. Ama Iğdır’ı hiç unutmadı. İletişimini hiç koparmadı. Dün Genelkurmay başkanı olarak terfi ettiğinden ötürü tebrik etmek için aradığımda "Sevgili dostum!" diye karşılaması bir anda 5. Hudut Alay Komutanlığındaki günlerini hatırlattı.
Kıymetli Paşam, yeni görevinizde sizlere üstün başarılar diliyorum.
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN
Herkesin hemfikir olduğu konu şudur:
Hakan Fidan ile ilgili hiç kimse bir şey bilmez...
MİT Başkanı olduğu dönemde hiçbir şekilde gayri ciddi bir davranışına rastlanmadı.
Mümkün olduğu kadar medyadan, polemiklerden uzak durmaya çalıştı.
Sır küpü tabirinin en çok yakıştığı kişi diyebiliriz.
Aslen Vanlıdır, aslında o da muallak. Van'a nereden geldiği henüz tam olarak bilinmiyor.
Dışişleri bakanlığı isabetli bir karar olmuştur.
Bilgi birikimi, bölgeyi tanıması, yakın komşularla iyi ilişkilerinin olması, hiç şüphesiz yarınlarda iyi sonuçlar doğuracaktır.
BAKANLAR KURULU
Ülkemizin her bölgesinden kişilerin bakanlar kurulunda yer alması güzel oldu.
Doğu ve Güneydoğu’ya öncelik tanınması dengeler açısından iyi bir gelişme olarak algılandı.
Yeni bakanlar kurulunun başarılı olacağı iyimserliği oldukça yüksek.
Yeni hükümete ve bakanlar kuruluna başarılar dilerim.