Suriye'de Alevi Katliamı Var

Dünya suskun. Allah adına yalan konuşanlar suskun. Hakkı inkâr edenler, çıkarları için dini kendilerine göre şekillendirenler, Allah kelamını dillerinden düşürmeyip aynı zamanda Allah’ı yalanlarına ortak edenler suskun.

Peki, niye suskunlar biliyor musunuz?

Çünkü gelişini zaferle kutladıkları, ülkemizde ve birçok ülkede kırmızı bültenle aranan terörist dediğimiz Colani, dün Suriye’de Türk askeri de dâhil olmak üzere rastgele binlerce insanı katlederken, bugün “Cumhurbaşkanı” unvanıyla bölgede yaşayan ve Alevi olarak bilinen insanları katlediyor.

Alparslan Kuytul Hoca, bir konuşmasında Colani’ye yöneltilen bir sorudan bahsediyor:
“Bu kadar insan öldürdün, ne söylemek istersin?”
Colani’nin cevabı: “O zaman gençtim.”
Bakın, “Ben öldürmedim” demiyor. “Gençtim ve öldürdüm” diyor. Ve biz bunu alkışlıyoruz!

ABD’nin yaşlı ve bunak başkanı Donald Trump, seçildiği gün savaş tamtamları çalarak göreve başlayacağını açıkça ilan etmişti. Müslümanların gözünün içine baka baka Gazze’yi işgal edeceğini, burayı İsrail topraklarına katacağını söyledi. Ama ne hikmetse hiç kimseden çıt çıkmadı.

Niye çıksın ki? Adını “Zalim Esat” koydukları Esad rejimini yıkmanın asıl nedeni, Esad’ın halkına zulmetmesi falan değildi. Bu sadece aptal Müslümanların inanması için kurgulanan bir algı operasyonuydu. Gerçek amaç, İsrail’i güvenceye almaktı. Çünkü “Zalim” dedikleri Esad, Suriye’den Filistin, Gazze ve Lübnan’a her türlü desteği sağlıyordu. Bunun önüne geçmek için Esad’ın iktidardan uzaklaştırılması gerekiyordu. Nitekim öyle de oldu.

Vehhabi El Nusra terör örgütünün lideri Colani, elini kolunu sallayarak Suriye’nin başına geçirildi. Dün binlerce insanı katleden, hatta Türk askerlerini vahşice infaz eden bu kişi, şimdi kıyafet değiştirerek sözde İslam’ı temsil eder bir pozisyonda devlet yönetiyor.

Ve öyle böyle de yönetmiyor! Kendinden olmayanları, kadın-çocuk demeden katlediyor; ırzlarına, namuslarına el uzatıyor.

Dedim ya, dünya suskun. Elbette suskun olacaklar… Sonuçta katledilenler Alevi!

Ama işin en ilginç yanı, Sünni Gazze için de herkes suskun.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, Trump’un sözlerinin kabul edilemez olduğunu kısık bir sesle dile getirmesi, aslında ABD açısından pek de dikkate alınan bir tepki değil. Yani kamuoyuna “Biz bu işe karşıyız” mesajı verilmiş olsa da, kimsenin umursadığını sanmıyorum. Belki de halkın gazını almak için bir şeyler söyleme icazeti verilmiştir.

Sonuç olarak Siyonizm herkesi susturdu, sindirdi ve hizaya getirerek “Dünyanın patronu biziz” dedi. Biz ise gündemimizi meşgul etmek için bir yandan Apo ile görüşüp, diğer yandan Apo’ya elçi gönderen partinin belediyelerine kayyum atayarak vatandaşın kafasını karıştırıp duruyoruz.

Ortadoğu siyaseti gerçekten karmaşık. Suriye’nin çiçeği burnunda “Cumhurbaşkanı” terörist Colani, eğer İslam’ı temsil ediyorsa, İsrail’in Suriye topraklarını işgaline neden ses çıkarmıyor? Ya da ABD ve İsrail’in Filistin ve Gazze konusundaki açıklamalarına neden tek kelime etmiyor? İsrail, ateşkese rağmen “Hamas’ı bitireceğiz” dediğinde Colani’nin kimden yana olacağını hiç sorguladınız mı?

Her konuda ahkâm kesen, her şeye uzman gözüyle bakan ordinaryüs profesörlerin hepsi sus pus olmuş durumda. Hiç kimse konuşmuyor, konuşamıyor. Herkes bir zamanlar Fetullah Gülen’in otorite olarak gösterdiği ABD ve İsrail’e boyun eğmiş. Netanyahu’yu görünce iki büklüm olanlar, kenara çekildiklerinde aslan kesilip bol keseden atıp tutuyorlar.

Velhasıl gidişat hiç iyi değil. Ortadoğu’daki yangın artık içimize sıçramış durumda. Ekonomik kriz 7’den 70’e herkesi mahvediyor. Böyle giderse hepimizi küle çevireceği de kaçınılmazdır.

Bu da şu anlama geliyor: İnsanlar açlıkla imtihan edilecek, sadakalarla da eşeğini bulan köylü gibi sevinecek…

Umarım Mevlam güzel eyler.