YEREL SEÇİMLER
31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerde aday olmak isteyenler kulis çalışması yapmakla beraber, adaylıklarını açıklayarak "Bu yarışta ben de varım" demeye başladılar.
Bugün itibari ile partilerin yapacağı ittifaklar henüz netlik kazanmış değil.
Ancak ilerleyen süreçte Ak Parti ve MHP’nin Cumhur ittifakı olarak tek aday ile seçime girebilme olasılığı oldukça yüksektir. Elbette bunun kararını yerel yöneticiler değil, genel merkezler verecektir.
Bir önceki dönemde Cumhur İttifakı belediye seçimlerinde tek partiyle seçime girmiş ve aday MHP’den gösterilmişti.
Partiler şu an itibariyle tabanlarından gelen adaylık tekliflerini değerlendirmekte, kiminle daha iyi yol alabiliriz değerlendirmesi yapmakta, anket çalışmaları ile doğru aday üzerinde karar kılacakları tahmin edilmektedir.
Ak Parti aday başvurularını almaya başladı.
Diğer partiler de yakında aday başvurularını almaya başlayacaklardır.
Kimlerin aday adaylığı için dilekçe vereceği şüphesiz ki merakla beklenilmektedir.
Keşke tüm siyasi partiler aday adaylığı başvuru ücreti konusunda anlaşarak yahut kanun veya yönetmelikle kararlaştırılarak yüksek bir meblağ ödenmesi konusunda mutabık kalınsa.
Çünkü hepimiz biliyoruz ki birçok aday adayı sırf isim yapmak için adaylık başvurusunda bulunmaktadır.
Aday adaylığı başvuru limiti yüksek olsa haliyle böyle bir girişimde bulunmanın bedelinin ağır olacağı sebebiyle kalabalık listeler de oluşmamış olurdu.
Süreç başladı, Aralık ayı içerisinde adayların netlik kazanacağı tahmin ediliyor. Adaylar netleştiğinde seçimi kimin kazanabileceğini üç aşağı beş yukarı tahmin edilir diye düşünüyorum.
Tüm siyasi partiler şu sıralar oldukça hareketli. Hem belediye başkanlıkları için hem il genel meclisi için ve belediye encümenliği için kulis yapıp müracaat edenler oldukça yoğunluk oluşturuyor.
İşte tam bu noktada parti yöneticilerine oldukça ağır bir sorumluluk yükleniyor.
Eğer parti yöneticileri nefisleri ile hareket ederlerse doğru adayları tespit edemez, adayın etrafını doğru kişilerle şekillendiremezler.
Geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarılırsa, elbette böyle bir hataya düşülmez. İnce eleyip sık dokunursa aday ve listesi bu titizlikle belirlenir ve parti ile aday güzel sonuçlar elde eder.
Aksi durum için zaten pek söylenecek bir söz kalmaz diye düşünüyorum.
Ancak şunu belirtmekte yarar görüyorum,
Iğdır iktidardan yana olup belediye başkanlığını kazanmalıdır.
Şehrimizin bu anlamda gerçekten çok ciddi yatırımlara ihtiyacı vardır.
Iğdır Belediyesinin yıllardır muhalefette kalması, genel bütçeden destek görmemesi, haliyle kendi yağıyla kavrularak kalkınmaya çalışması, gelişimini engellemektedir.
Demem o ki, siyasiler doğru adayı göstermelidir. Siyasi fikri her ne olursa olsun toplumun her kesimi, gösterilen aday üzerinde hemfikir olmalı ve seçmen de adayı destekleyip kazandırmalıdır.
GELELİM KENDİMLE İLGİLİ SORULARA
Genel seçimlerin ardından sık sık aday olmam konusunda eş dosttan teklifler almakta, adaylık açıklamamı yapmam konusunda telkinlerde bulunulmaktadır.
Bugüne kadar hiçbir ortamda ben adayım, aday olacağım şeklinde tek kelime etmememe rağmen tabandan gelen bu sesi saygıyla karşılayarak şu cevabı vermişimdir:
Ben, hiçbir ortamda 'ben adayım' dememişim, halkımız teveccüh gösterip beni adaylığa layık görüyorsa minnet duyarım. Bu kişilerin sayısı hiç önemli değil. Benimle alakalı bu teveccühte bulunan herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Dediğim gibi hiçbir platformda ben adayım demedim, böyle bir girişimim de söz konusu olmamıştır.
Ancak görev verilirse elbette ki bu görevi layıkıyla yapabilecek yeterliliği kendimde görüyorum.
Şayet verilmediği takdirde de ne kırılır ne gücenirim.
Çünkü verilen her bir yetki aynı zamanda bir sorumluluk aynı zamanda ödün vermek anlamına gelmektedir.
Iğdır Milletvekili Sayın Cantürk Alagöz’ü hepiniz takip ediyorsunuzdur.
Henüz daha seçileli 4-5 ay oldu. Günlük uykusu 3-4 saati geçmiyor.
Talepler, çözüm bekleyen sorunlar, şehrin kalkınması için hazırlanan projeler, projelerin takibi ve hayata geçirilmesi ve özel talepler hiç de kolay işler değildir.
Ancak bir sorumluluk yüklenmişsen bu sorumluluğu canla başla yapmak durumundadır seçilen.
Şayet bana da böyle bir görev verilirse elbette gece gündüz demeden bu işin üstesinden geleceğimi yakın tanıyanlar çok iyi bilmektedir.
Bunu şöyle yorumlayanlar da çıkacaktır:
"Ben aday değilim ama siz teklif edin ben aday olayım siyaseti izliyor."
Yok kardeşim, kesinlikle öyle bir durum söz konusu değil.
Bu yazıyı da kamuoyunda sıkça karşılaştığım sorulara yanıt olsun diye açıklama yapmak adına paylaşıyorum.
BEN ADAY OLSAM BÖYLE OLSUN İSTERİM
Ben aday gösterilirsem kesinlikle başkan yardımcısı ve meclis üyeleri toplumu temsil eder. Her kesim kendini belediyede aidiyet sahibi hisseder.
Türk/Kürt ifadelerini bilerek kullanmamaya çalışıyorum.
Çünkü siyasette bu ifadeler ayrıştırma adına sık sık zikredilir.
Oysa benim asıl amacım birleştirmeye yöneliktir.
Ben insanların ayrışmasından kesinlikle haz duymam.
Milletvekilimiz Sayın Cantürk Alagöz’ün Iğdır’da yarattığı birlik, dayanışma, kenetlenme, çok az bir kesimi rahatsız etse de eminim ki çoğunluğu mutlu kılmıştır.
Benim yaşam tarzım da böyle olduğundan, vazgeçilmezlerimden vazgeçmeyeceğimi yakın dostlarım çok iyi bilirler.
Durum bu, bunun ötesinde kesinlikle hiçbir girişimim söz konusu değildir.
