27 Eylül 2020'de başlayıp, 10 Kasım 2020'de Azerbaycan’ın zaferiyle sona eren İkinci Karabağ Savaşı'nın ardından hem komşu Ermenistan'da hem de kardeş Azerbaycan'da çok hızlı gelişmeler yaşandı.
Savaşın ardından varılan anlaşmalar teker teker uygulamaya konuldukça Azerbaycan’ın ve Türkiye’nin eli bölgede giderek güçlenirken, Ermenistan savaş sonrasını doğru değerlendirerek, savaşta aldığı yenilgiyi ülkenin ve halkın kazanımına dönüştürmek için ilk günlerde pazarlık şansını artırmak adına itirazlar etse de sonraki süreçte Azerbaycan ile yaptığı tüm anlaşmalara sadık kalarak Azerbaycan’ın öz toprağı olan ve İkinci Karabağ Savaşı'ndan sonra terk edeceğinin sözünü verdiği Hankendi, Hocalı ve çevresindeki tüm yerleşim alanlarını Azerbaycan’a devretti.
Karabağ’ın tamamen devriyle birlikte bölgede inanılmaz bir değişim ve dönüşüm başladı. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, yakılıp yıkılan köyler ve şehirlerin, kısaca Karabağ’ın yeniden yapılanması için talimatlar vermiş ve bölge tamamen bir şantiye alanına çevrilmiş durumda.
Bu gelişmeler kendi mecrasında devam ederken gündemin en sıcak başlığı kesinlikle Zengezur Koridoru'ydu. İlk önce kadimden var olan koridor üzerinden hareket edildi. Ermeni Başbakan Nikol Paşinyan buna itiraz etti. Bu sefer koridor İran sınırına kaydırılarak Azerbaycan, İran, Nahçıvan, Türkiye şeklinde şekillenmeye başladı. Çalışmalar devam ederken Ermenistan "Bu koridor bizsiz olmaz," demeye başladı. Ermenistan da bu koridora dahil edildi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Paşinyan defalarca görüşme gerçekleştirdiler. Diplomasi trafiği inanılmaz hızlı devam etti.
Türkiye, Alican Kapısı'nın açılacağı hesabıyla yol çalışmalarını hızlandırmak için ölçümler yapmaya başladı. Biz ölçüm yaparken Ermenistan hem yol yapımını bitirdi hem de gümrük binalarını tamamladı. Ama biz estik, gürledik fakat sonu gelmedi. Zengezur Koridoru da aynı şekilde, açılması an meselesi iken, aylardır ne ses var ne seda. Yol yapım çalışmaları hangi aşamada, güzergah tam olarak neresi oldu, ne zaman faaliyete geçmesi planlanıyor, doğrusu kimsenin bilgisi yok. Ya da bilenler bilgi vermiyorlar.
Madem Ermenistan ile normalleştik, barış sağlandı, o zaman somut adımların atılması gerekmiyor mu? İşin içinde bizim bilmediğimiz, devlet sırrı ve devletin çıkarlarını gözeteceğimiz bir durum varsa buna bir şey diyemem. Böyle bir şey yoksa umarım yetkililer konuyla alakalı bir açıklama yapar, halkın kafasındaki sorular cevabını bulmuş olur. Kaldı ki Kars, Iğdır, Nahçıvan tren yolu da her gün ihale ediliyor ama henüz hiçbir adım atılmış değil. Yani işler çok yavaş ilerliyor. Böyle de giderse sanırım biz görmeyeceğiz.
Neye benziyor biliyor musunuz? Aralık ilçesine giderken Taşburun Köyü'nden başlayan ve yıllardır bitmeyen yol gibi. Defalarca ihale edildi ama ne işi yapan var, ne de işi bitiren. Sonlandırılmayan hizmet, geç geldiğinde bir anlam ifade etmiyor. Taşburun yolunda bugüne kadar onlarca kaza oldu, insanlar yaşamını yitirdi, sakat kalanlar oldu. Yaklaşık on yıldır da bir türlü bitirilmedi. Artık bitse bile insanlar "sağ olun, iyi ki de bitirdiniz" demezler. Hani derler ya; “Geç gelen adalet, adalet değildir.” Geç gelen hizmet de hizmet değildir.
Yani açılacaksa Zengezur Koridoru bir an önce açılmalıdır. Yapılacaksa tren yolu bir an önce yapılmalıdır. Açılacaksa Alican Kapısı beklemenin ne anlamı var? Yapılacaksa çevre yolu kimi, neyi bekliyor?
Tüm bu olumsuz gelişmeler doğal olarak bir demoralize durum da yaratmıyor değil. Dediğim gibi şu anda Karabağ’da inanılmaz bir yapılaşma var. Yollar, tüneller, oteller, konutlar, iş merkezleri, hava limanları gibi birçok alanda Karabağ yeniden yapılandırılıyor. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de istekle, gururla, heyecanla yapılanları bizzat bölgeye giderek takip ediyor. Zengezur Koridoru da Karabağ’da yapılan yatırımlar gibi hızlı ilerlese, karayolu ile o kadim yurda gitmek de son derece kolay olur.
Fazla söze gerek yok, umarız tez zamanda hem Zengezur Koridoru bir an önce açılır hem de Alican Kapısı.