Yarın mübarek Ramazan ayının birinci günü, ilk günün vermiş olduğu yorgunluk, gerginlik mutlaka olacaktır. Gerçi çevremizde ve ülkemizde yaşanan gerginliklerin yanında tuttuğumuz oruç''un vereceği gerginlik çokta önemli olmasa gerek, yinede sabırlı olmakta, merhametli olmakta yarar var...
                Sabır ve Merhamet bir tek Ramazan ayına mahsus bir durum olmamalıdır.  Yaşamımızın tüm evresinde sabırlı ve merhametli davranmalı, insanlara eziyet, zorbalık etmemeli, kul hakkına azami hassasiyet ve ihtimam göstermemiz gerekmektedir...
              Ramazan ayında Allah''ın rızasını kazanmak için oruç tutarken, Allah''ın hoşnut olmadığı davranışlar içinde bulunup kul hakkını hiçe saymak, Allah''a şirk koşmak anlamına gelir. Hem Allah rızasını kazanmak için oruç tutacaksın, hem de insanların kalbini kırıp, haklarına tecavüz edeceksin. Böyle bir çelişkiye İslam Dininde yer yoktur. Zira Yüce Allah "kul hakkını  affetmeyip kul''un kendisine bırakmıştır." Bu emri  umursamayarak insanlara eziyet etmekte, kalplerini kırmakta, elimizde ki yetkileri kullanarak sınırlarımızı aşmaktayız...  En azından Rahmet ayında bu yanlış düşüncesizliklerimizden vazgeçmeli, Müslüman''a yakışır davranışlar içerisinde bulunmalıyız...  
                YA KRALA YALAKALIK, YA DA PROVOKATÖRLÜKTÜR
                Hani  bir atasözümüz vardır, "kraldan çok kralcılık yapılmaz" diye... Komşularımız ateş yumağı, ülkemize de kargaşa  salmak isteyen şer güçler  gece gündüz iş başında. PKK''nın 30 yılda başaramadığı ayrılığı, şimdiki kralcıklar bir anda başarmayı hedefliyorlar.
                Eline satır, sopa tutuşturulan guruplar bana şunu hatırlatıyor.
                Bir zamanlar PKK adına gösteri yapan guruplara diklenen Mlliyetçi, Ulusalcı gençliğe bazı Polisler göz yumuyordu.
                Şimdi ise iktidara karşı gösteri yapan guruplara, satır ve sopalarla müdahale eden kişilere göz yumuluyor.
                Devletin kolluk görevlileri her vatandaşına eşit davranmalıdır. Gösteri yapan kişileri öldürmeye veya yaralamaya yeltenen karşıt görüşlü sivillerin, işlediği veya işlemeye meylettikleri fiiller suç olarak görülmez ise, bu toplumsal ayrışmayı, kutuplaşmaya doğurur...
                Devlet bütün vatandaşlarına eşit olmalıdır… Müdahale ettiği göstericilere, karşıt guruplara müdahale etme hakkı tanımamalıdır. Polis’i destekler gibi yanında duran kişilerin dost olmayabileceğini hesaba katmalıdır.
                Ülkemizi, Suriye, Mısır, Irak gibi iç kargaşaya  sürüklemek isteyen, isyan çıkarmak isteyen unsurların varlığını bildiğimiz halde, o düşünce sahiplerinin ekmeğine yağ sürercesine yanlış adımlar atmamız, geleceğimize vuracağımız en ağır darbe olur...  
                Ramazan ayının Nuru hürmetine sağduyumuzu yitirmemeli, yaşadığımız ülkede huzur içinde yaşamanın yollarını aramalıyız... 
                Ülke yönetimi elbette ki kolay bir iş değildir. Ateşten gömlek giymeye benzer ülkeyi yönetmek... Adaletini yitiren yönetici yanar, yitirmeyen refaha kavuşur. Şimdilerde bu hassas dönemde “ağzı olan konuşuyor” misali, gerginlik yaratacak konuşmalar yapmaktan uzak durulmalıdır.
                Siyaset yapma adına, oy avcılığı yapma adına, güç bende istediğimi söylerim anlayışı bir yere kadar geçerli olsa da, bir yerden sonra işlevini yitirir.
                Lidere yaranmak için gereksiz konuşmalar yapan, boyundan büyük işlere kalkışan, haddini aşan devlet yöneticilerinin susturulması, hadleri bildirilmesi gerekmektedir...
                Toplumda ayrışmayı körükleyen kişilerin, söylediği sözlerden ötürü sırtları sıvazlanırsa ve o sözlerin akabinde bir huzursuzluk baş göstermişse, suçlu tepki gösterenler değil, toplumu gerenlerdir...
                 HİÇBİR HABER, YORUM DİKKATE ALINMIYOR
                Gazeteci yazdığı haberin ses getirmesini ister.
                Yerel gazete olduğumuzdan yazdığımız haberler kamuoyunda dikkate alınıp gündem oluştururken, devlet erkanı tarafından hiçbir şekilde dikkate alınmamakta, ya da alınıyorsa yazılan haber ve yorumların neticesi yazılı olarak ilgili gazeteye iletilmemektedir...
                Şehrimizin birçok sorununu gündeme getirmiş, yorumlamışızdır. Bu güne kadar yazmış olduğumuz konular hiçbir şekilde tarafımıza iletilmemiş, akıbetiyle ilgili açıklama yapılmamıştır. Bu durumu mülki idarenin dikkate almasını temenni ederiz...