Azerbaycan mevzusu açılmışken şu gerçeğin altını bir kez daha çizmek gerekiyor.
1932 yılından önce Türkiye’nin Azerbaycan ile doğrudan kara sınırı mevcut değildi. Atatürk, Ankara’ya davet ettiği Rıza Şah Pehlevi’yi ağırlarken, Pehlevi’den Dilucu bölgesini talep eder. Pehlevi, Atatürk’ün bu teklifine karşılık, “Ne demek paşam, lafı olmaz, hediye ettim,” der. Ancak Atatürk bunu kabul etmez ve kendi parasıyla bir miktar ödeme yaparak Dilucu bölgesini satın alır.
Atatürk’ün, “Azerbaycan’ın sevinci sevincimiz, kederi kederimizdir.” sözü, işte bu yaşanmış hadiseden kaynaklanmaktadır.
Azerbaycan ile Türkiye’yi birbirine bağlayan Dilucu bölgesinin böyle stratejik bir önemi vardır. 1932’li yıllarda, teknolojinin olmadığı bir dönemde Atatürk’ün böylesine deha dolu bir hamleyle bu bölgeyi Türkiye topraklarına katması, onun ileri görüşlülüğünün en büyük göstergelerinden biridir.
Atatürk, o tarihlerde Dilucu hamlesini yaparken şöyle demişti:
“Gün gelecek, SSCB dağıldığında biz Türk kardeşlerimizle doğrudan bağ kurmuş olacağız.”
Gerçekten de öyle oldu.
SSCB 1990 yılında dağıldıktan sonra Türkiye, hızlı bir şekilde Nahçıvan’a bir köprü inşa etti ve karşılıklı geçişleri başlattı.
1992 yılında açılışı yapılan Hasret Köprüsü, o tarihten itibaren Türkiye’nin en çok önem verdiği sınır kapılarından biri olmuştur.
Geçtiğimiz günlerde yine tarihi bir ana hep birlikte şahitlik ettik.
Normalde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’a gidecek ve oradan açılışa canlı yayın üzerinden katılacaktı. Ancak Erdoğan’ın yoğun programı nedeniyle plan değişti ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Türkiye’ye gelerek açılışa bizzat katıldı.
Bu tür bir değişiklik, başka iki ülke arasında yaşansa diplomatik bir krize neden olabilirdi. Ancak Türkiye ile Azerbaycan arasında böyle bir konu gündeme bile gelmedi; hatta kimse farkına bile varmadı.
Türkiye’den Nahçıvan’a BOTAŞ ve SOCAR iş birliği ile çekilen doğal gaz boru hattının açılışı, Aralık Dilucu’da gerçekleştirildi. Açılışa, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov ve AK Parti Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz katıldı. Erdoğan ve Aliyev ise canlı yayın ile açılışı gerçekleştirdi.
Bu tarihi ana şahitlik etmek, Iğdır açısından son derece önemli bir gelişmedir.
Azerbaycan ile karayolu ile bağlandık, enerji ile bağlandık. Demiryolu bağlantımız 3-5 yıl içinde tamamlanacak. Büyük proje bu kararlılıkla sürdürüldüğünde ve bölge ülkelerinin de rızası alındığında, Zengezur Koridoru ile bu bağ taçlanacaktır.
Ülkeyi yönetenler, Atatürk’ün izinde hareket etmekte ve onun koyduğu hedefler doğrultusunda ilerlemektedir.
Siyasi olarak itiraz edenler olsa da bu gerçek değişmez. Türkiye’de değişmeyen bir kural vardır: Göreve gelen devlet başkanı, ilk yurt dışı ziyaretini önce Azerbaycan’a, ardından Kıbrıs’a gerçekleştirir. Aynı durum, Azerbaycan için de geçerlidir.
Yani kardeşlik bağları dört bir koldan sımsıkı sarılmış, bizler de bu birliğin harcı, çimentosu olmuşuzdur.
Enerji Bakanları, Alagöz Holding Iğdır FK’yı Ziyaret Etti
Açılış öncesinde bir dizi ziyaret gerçekleştiren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov, Alagöz Holding Iğdır FK tesislerini ziyaret etti.
Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz, bakanlara Iğdır FK hakkında bilgi verdi ve tesisi gezdirdi.
Her iki bakan, yapılan yatırımlardan dolayı Cantürk Alagöz’ü tebrik ederken şu değerlendirmede bulundu:
“Bu şu anlama geliyor ki, birkaç yıl içinde Iğdır altyapısından yetişen futbolcuları ülkemizin birçok takımında ve hatta yurt dışında görmek mümkün olacak. Bu, Iğdır açısından son derece önemli bir gelişmedir.”
Sözün özü…
Iğdır’ın gelişimi sadece belirli alanlarda ilerlemekle mümkün olmaz. Eğer Iğdır gelişecekse, her alanda büyüme göstermelidir.
Tarımda, hayvancılıkta, ticarette, lojistikte, sanayide ve küçük-büyük işletmelerde, sporda kalkınma sağlanmalıdır.
Bu bağlamda Iğdır’ın daha kat etmesi gereken uzun bir yol var. Birlik ve beraberlik, bu sürecin başarıya ulaşmasını kolaylaştıracaktır.
Biz, bu noktada başta Cantürk Alagöz olmak üzere, hükümetin doğru adımlar atacağına inanıyor ve güveniyoruz.