• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Genel Haber
  • Kültür & Sanat
  • Gündem
  • Siyaset
  • Sağlık
  • Spor
  • Eğitim
  • Resmi İlanlar
  • Duyurular Haberler
  • Ara
SON DAKİKA:
00:27
Iğdır Valisi Ercan Turan'dan Aşura Çadırına Anlamlı Ziyaret
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Ziya Zakir ACAR
  3. Aşık Alesker/ Aşıq Ələsgər
Yayınlanma: 03 Aralık 2021 - 00:00

Aşık Alesker/ Aşıq Ələsgər

03 Aralık 2021 - 00:00
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Ziya Zakir ACAR
Ziya Zakir ACAR

Aşık Alesker/ Aşıq Ələsgər

Bu dünyanı men tecrübe eyledim
Namert köprü salsa onda ad olmaz
Bir mert ile ağu yesen şirindi
Yüz namertle şeker yesen dad olmaz

Usta-çırak ilişkisi içerisinde yetişen âşıklar yüzyıllardır sazlarıyla, sözleriyle içinde yaşadıkları toplumların duygularına tercüman olmaktadırlar.  Aşıklık geleneği zaman içerisinde geniş bir coğrafyaya yayılmış ve gerek Türkiye’de gerekse Türk soylu diğer devletlerde özellikle Azerbaycan’da çeşitli âşık muhitlerinin teşekkül etmesine yol açmıştır. Günümüzde bu geleneğin en güçlü yaşatıldığı yerlerin başında Azerbaycan gelmektedir. Azerbaycan âşık edebiyatı içerisinde ise  Aşık Elesger ayrı bir yere ve öneme sahiptir. Azerbaycan’ın Batısında yer alan Göyçe bölgesinin Ağkilse köyünde doğup büyüyen Elesger, yetiştirdiği âşıklar ile başlı başına bir ekol olmuştur. Yaşadığı bölgenin âşıklık geleneği ile bütünleşen Elesger, Göyçe âşık mektebinin en önemli ismi olarak dikkat çeker. Onun yetiştirdiği âşıkların her biri ayrı bölgede birer ekol haline gelmiş ve âşıklık geleneğini sürdürmektedirler. Sazıyla, sözüyle Azerbaycan kültürüne çok büyük hizmetlerde bulunmuş olan Elesger, kendisinden sonra yetişmiş olan bütün âşıklar için örnek olmuştur.

Aşkı ve güzellikleri terennüm eden saz ve söz ustalarının yüzyıllardan beri Azerbaycan’daki gerçek mekânı GÖYCE bölgesidir. Göyce Bölgesi Azerbaycan’ın kadım arazisidir. 1988 Yılına kadara burada Azerbaycan Türkleri oturmaktaydı. Dede Korkut nağmelerinde sürekli söz edilen yerlerdendir.

Dede Korkut’tan tutun da, destanlara varıncaya dek, dillerde ve gönüllerde dolaşan hikâyelerin günümüze ulaşabilmesi; şiir tekniğine, yaratma gücüne ve şahsî olgunluğa erişmiş birçok âşık şairin varlığıyla mümkün olabilmiştir. 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başları arasında;  şık Elesger’i yetiştiren üstatların, bizzat Elesger’in, onun âşık sülâlesinin ve âşık zamandaşlarının bu bölgelerden şöhretlenerek çıkmış bulunması, Azerbaycan’da ozanlık sanatına ne denli değer verildiğini ortaya koyar.  şıkların yaratıcılık mekânı; sazlı sözlü meclisler, bayram ve eğlence günleri, yaylaklar, bağlar, bahçeler ve çeşme başlarıdır. Elesger, her sanatkârda olduğu gibi muhammeslerini, müseddeslerini, müstezatlarım, muammalarını, koşmaların, dudak deymezlerini, dil dönmezlerini, tecnislerini, gazellerini, divanlarını, destanlarını kısaca bu üstün deyişlerini böyle yerlerde terennüm etmişse de bu deyişler söylendiği anda kaleme alınmadığı için gereğiyle toplanamamış, birçok eseri dağılmış, kaybolmuştur.
 Aşık Alesker/ Aşıq Ələsgər,( 1821-1926), 19. yüzyıl Azerbaycan saz üstatlarının en önemli temsilcisi, Azerbaycan âşık edebiyatının klasiklerinden biridir. 1821 yılında bugünkü Ermenistan sınırları içerisinde kalan eski bir Türk yurdu olan, Basarkeçer’in Ağkilse köyünde âşık şiirinin ve sazın vurgunu olan Alimemmed’in ailesinde dünyaya geldi. 

Alesker, 14-15 yaşlarında köyün zenginlerinden Kerbelayı Kurban’a hizmetçi olarak verildi. Onun kızı güzel Sehinbanı’yı sevdi, kızdan sevgisine karşılık aldı. Kerbelayi Kurban’m kardeşi Pullu Meherrem onların kavuşmasına imkân vermedi, Sehinbanı’yı oğlu Mustafa’ya aldı.

Bu olaydan sarsılan Elesker saz çalmaya, söz koşmaya başladı. Babası onu 16 yaşında Kizılvenkli  Aşık Ali’ye uşak verdi. 

Elesker âşıklık sanatının sırlarını üstadı Ali’den öğrendi. Azerbaycan âşık kültürünü araştıranlardan Hümmet Alizade, onların ‘üstat-çırak’ münasebetleri konusunda şunları yazar: “ Aşık Elesker, üstadı  şık Ali ile düğün, nişan meclislerine gittiğinde bazen onun dediklerine kulak asmaz, kendi şiirlerini okurmuş. Elesker’in bu hareketi üstadının hoşuna gitmezmiş, bu hareketten vazgeçmesi için ona nasihatler verirmiş. Bir gün yine büyük bir düğün meclisinde üstatla çırak arasında bir sürtüşme olur.  Aşık Ali’nin sözü Elesker’e dokunur, Elesker öfkelenir. Üstadı ile atışmayı kafaya koyar.
Üstat-çırak birbiri ile ters düşer. Meclis iki gruba ayrılır. Bir taraf  Aşık Ali’yi savunurken diğer taraf Elesker’i müdafaa eder. Atışma süresince çok “herbe-zorbalar, üstat nameler, divaniler, tenisler ve dudakdeğmezler” söylenir. Nihayet Elesker açıkça ve şimdiye kadar hiçbir âşık tarafından karşılığı söylenemeyen “A yağa-yağa” teennisini söyler.  Aşık Ali,  Aşık Elesker’e cevap veremez; meclisi bırakıp gider. Bu hadiseden sonra Elesker, üstadından ayrılır, müstakil bir sanatkâr gibi âşıklığa başlar. Elesker, üstadını bağlaması neticesinde geniş kitle arasında daha büyük şöhret kazanır. Yakın ve uzak yerlerden çok çırak Elesker’in yanına gelir.”
19. yy. ortalarına doğru artık  Aşık Elesker bütün Kafkasya’da tanınan bir âşık oldu. Tiflis’te Rusça yayınlanan “Kavkaz” gazetesi 1851 yılında ondan, olağanüstü sesi, saz çalma mahareti ve söz koşma kabiliyeti olan bir sanatkâr olarak söz eder. Sevgilisi Sehinbanı’dan zorla ayrı bırakıldıktan sonra,  Aşık Elesker 40 yaşına kadar bekâr kalmış, 1862 yılında, Kelbecer’in Yanşak köyünden olan Anahanım’la evlenmiştir. Elesker’in oğlu Aşık Talib de üstad bir aşık olarak tanınmıştır.

Elesker, âşık şiirinin bütün türlerini kapsayan zengin bir miras bırakıp gitmiştir. Hayatta olduğu döneminde hiçbir kitabı yayınlanmadığından, şiirlerinin büyük bir kısmı kaybolmuştur. Şiirlerinin büyük kısmı sözlü gelenekte devam ettiği için onlar da yazıya alınmamış, zaman geçtikçe unutulmuş, hafızalardan silinmiştir.
1918 yılında Ermenistan’da iktidara gelen Taşnaklar, Azerbaycan Türklerini hedef alan katliamlara başlayınca,  Aşık Alesker, ailesi ile birlikte Azerbaycan’ın Terter bölgesine yerleşmiştir. Burada bir müddet değirmencilik yapmış ve ihtiyar çağlarında yazdığı şiirlerinin birinde kendi durumundan acı acı yakınarak şöyle demiştir:
Dad senin elinden çerx-i kecmedar,
Üreyimde yüz dermansız yaram var,
 Aşıq deyirmançı, ağa çarvadar,
Serraf gelsin bu bazarı dolaşırı.

Çağdaşlarının anlattıklarına göre Aşık Alesker, uzun boylu, alnı açık, iri yapılı, bedence çok sağlam ve kuvvetli bir adam olarak anlatılır. Kara gözleri, kalın, kara çatık kaşları, dolgun yüzü vardır.

Aşık Elesker 1921 yılında durumu nispeten düzelince yeniden, doğduğu köye, Ağkilse’ye dönmüş, lâkin yaşlılık ve hastalık yüzünden artık saz çalıp söz koşamamıştır. 1926 yılı Mart ayının 7 sinde 105 yaşında Ağkilse köyünde vefat etmiş, burada da defnedilmiştir. 1988 yılında Basarkeçer bölgesi Türk halkı göçe zorlanması ile buradaki Türkler yeniden topraklarını terk etmişlerdir.

Birçok eski Türk eserinin de olduğu gibi  şık Elesker’in Ağkilse köyündeki mezarı da Ermeni güçleri tarafından tahrip edilerek yok edilmiştir.
Deyişlerinden örnekler:
Gözel, sana malûm olsun,/Alışmışam, yanarım men. /Elâ gözler süzülende,/ Canımdan usanıram men.
Hangi dağın maralısan?/ Hayıf, bizden aralısan!/Sen de yardan yaralısan,/ Duruşundan kanıram men.
Menim adım Eleskerdi,/ Derdim dillerde ezberdi. /Halların dürdü, gevherdi,/ Sarrafıyam, tanıram men.
Gel, ey mihr-ı muhabbetim, /Yüzün menden niye döndü? /Ağzı şeker, lebi kend’im,/ Yüzün menden niye döndü?
Ayrılıktan ölüm yeydi,/ Hasretin kaddimi eydi./ Ne dedim, hatrına deydi,/ Yüzün menden niye döndü?
Aşığa yoktur kadağa,/ Müştaktır dile, dudağa./ Elesker sana sadağa, /Yüzün menden niye döndü?
Gözüm bir ala göz hanıma düşdü./Atdı müjgan okun, deydi sineme/Cadu gamzeleri canıma düşdü./İşaret eyledim, derdimi bildi./Gördüm hem gözeldi, hem ehl-i dildi./Başını buladı, gözünden güldü./Gülende gadası canıma düşdü.
İnsan payız öle yazda dirile
Zimistanda boran garı çekmeye
Günü günden işi düşer müşgüle
Herkes namus geyret arı çekmeye
Ruhu Şad Olsun

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Güneşin İlk Doğduğu Kent Iğdır'a Güneş Gibi Doğan Rektör - 04 Haziran 2025
  • ERMENİLERİN TÜRKLERE UYGULADIKLARI SOYKIIRMLAR - 24 Nisan 2025
  • Sabır ve Bedel Ödemek - 02 Nisan 2025
  • ÇANAKKALE RUHU - 18 Mart 2025
  • Türklük Sevdasıyla Tutuşan Şah İsmail - 07 Şubat 2025
  • 20 OCAK KATLİAMININ 35. YIL DÖNÜMÜ ANMA PROGRAMI ARDINDAN - 23 Ocak 2025
  • 31 ARALIK DÜNYA AZERBAYCANLILARININ DAYANIŞMA GÜNÜ VE TÜRK DÜNYASI - 01 Ocak 2025
  • BÜYÜK ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ARDINDAN - 09 Kasım 2024
  • MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE CUMHURİYET - 29 Ekim 2024
  • KISKANÇLIK VE HASETLİK ÜZERİNE - 25 Ekim 2024
  • BİR FESTİVALİN ARDINDAN (TUZLUCA KİTAP-KÜLTÜR VE ÇOCUK FEATİVALİ) - 04 Ekim 2024
  • ​​​​​​​Dik durmayı, birlikteliği, mücadeleyi sembolize eden Anıt: Dilucu Şehitleri Anıtı - 13 Eylül 2024
  • "MİLLETİMİZİN YÜKSELİŞİNİN TAÇLANDIRILDIĞI 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI" - 26 Ağustos 2024
  • Uluslararası Başarıda Bir Değerimiz: Prof. Dr. Ekrem GÜREL - 12 Ağustos 2024
  • Liyakat ve Dik Duruş örneği: Iğdır İl Emniyet Müdürü  - 26 Temmuz 2024
  •  "İnsanın doğup büyüdüğü, babasının doğup büyüdüğü yerlere sahip çıkması, aslında bir medeniyettir!"  - 13 Temmuz 2024
  • TÜRK DÜNYASININ BİRLİĞİ; TÜRK MİLLETİ VE İNSANLIĞIN GELECEĞİDİR. - 06 Mayıs 2024
  • Bir Şehrin Ruh Güzelliğine Ulaşamamak - 03 Nisan 2024
  • Ali Kemal AYAZ ve Iğdır’a Gelen Yatırımlar - 13 Mart 2024
  • Zor Zamanlarda Milli Ruh ve Birlik-Beraberlik - 04 Mart 2024
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Köşe Yazarları
Serdar ÜNSAL
Serdar ÜNSAL
İstikbal Göklerdedir: Sadece İnanç Yetmez, Teknoloji Şart
Cabbar ŞIKTAŞ
Cabbar ŞIKTAŞ
SAVAŞ SONRASI
Ziya Zakir ACAR
Ziya Zakir ACAR
Güneşin İlk Doğduğu Kent Iğdır'a Güneş Gibi Doğan Rektör
Dr. Cengiz Çelik
Dr. Cengiz Çelik
IĞDIR SINIRI ve NÜKLEER SANTRAL TEHDİDİ
Arslantürk AKYILDIZ
Arslantürk AKYILDIZ
BAHARIN MÜJDECİSİ NEVRUZ
Ekrem BAYDAR
Ekrem BAYDAR
  KÖPRÜLERİ YIKMAYALIM
Çok Okunan Haberler
Iğdırlı Gazeteci ve İş İnsanı Nihat Aras Didim’de Yeni İşletmesini Hizmete Açtı
Iğdırlı Gazeteci ve İş İnsanı Nihat Aras Didim’de Yeni İşletmesini...
İstanbul Mali Şube'den Beylikdüzü'nde operasyon
İstanbul Mali Şube'den Beylikdüzü'nde operasyon
Denizli'nin gizli cenneti Çınaraltı yerli ve yabancı turistlerin gözdesi oldu
Denizli'nin gizli cenneti Çınaraltı yerli ve yabancı turistlerin...
Ana Sayfa
Genel Haber
Kültür & Sanat
Gündem
Siyaset
Sağlık
Spor
Eğitim
Resmi İlanlar
Duyurular
Haberler
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Duyurular
  • Eğitim
  • Genel Haber
  • Gündem
  • Haberler
  • Kültür & Sanat
  • Resmi İlanlar
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.