Uluslararası Başarıda Bir Değerimiz:
Prof. Dr. Ekrem GÜREL
Uluslararası Başarıda Bir Değerimiz:
Prof. Dr. Ekrem GÜREL
Ekrem Gürel Hocamı yıllar öncesinden tanırım. Iğdır’ın yetiştirdiği insanları araştırırken ilk karşıma çıkan kişilerden biridir. Iğdır ile her zaman iç içe olmuştur. Tanıştığım günden beri iyi bir dostumdur.
Dostluk, bireyler arasında olumlu ilişkilerin temelini oluşturur ve toplumsal uyumun sağlanmasında kilit bir rol oynar. Dostluk, insanların birbirlerine destek olmalarını sağlar. Zor zamanlarda birlikte hareket etmek, sorunları birlikte çözmek, karşılıklı güveni artırır. Bu da toplumun güçlenmesine ve dayanıklılığının artmasına yardımcı olur. Dostluk aynı zamanda hoşgörüyü ve empatiyi geliştirir. Farklı geçmişlere, kültürlere ve inançlara sahip insanların bir arada yaşadığı toplumlarda, dostluk insanların birbirlerini anlamasını kolaylaştırır. Bu da çeşitliliğin zenginlik olarak kabul edilmesini sağlar.
Çalışma, başarının en önemli şartlarından birisidir belki de ilkidir. Çalışmadan, çabalamadan yol almak mümkün değildir. Büyük eserler, projeler hep yoğun çalışmaların ürünüdür. Çevremize baktığımızda, kendi yaşamımızdaki örnekleri değerlendirdiğimizde gece gündüz demeden, yılmadan çalışarak, terleyerek, uykusuz kalarak, sosyal yaşantıdan fedakârlıklar yaparak önemli başarılara imzalar atıldığına şahit oluyoruz. Bununla birlikte, elbette çalışmadan ve çabalamadan bir yerlere gelenler olduğunu da görüyoruz. Ekrem Hocam bunlardan biridir.
Kıymetli Dostum Prof. Dr. Ekrem GÜREL, çok önemli bir çalışmaya imza atmıştır. Başarılarının devamını diliyoruz. Hocamızın yaptığı çalışma ve proje ile ilgili bilgiler aşağıda belirtilmiştir.
TÜRKŞEKER 2023 ve TÜRKŞEKER 2053:
HASTALIKLARA DAYANIKLI İLK YERLİ VE MİLLİ ŞEKER PANCARI ÇEŞİTLERİMİZ
İnsan beslenmesinde önemli bir yere sahip olan şeker, dünyada en çok şeker kamışı ve şeker pancarı bitkilerinden üretilmektedir. Türkiye; Rusya, Fransa, ABD ve Almanya’dan sonra dünyanın 5inci; Rusya, Fransa ve Almanya’dan sonra ise Avrupa’nın 4üncü büyük şeker pancarı üreticisi ülke konumundadır. Şeker pancarı ülkemizin en yüksek ekonomik değere sahip endüstriyel bitkilerinden birisi olup, yaklaşık bir asırdır tarımı yapılmaktadır. Ekonomik değeri yüksek olan şeker pancarı, şeker ve alkol üretimi ile hayvan yemi ve gübre yapımında kullanılmaktadır. Ayrıca maya, antibiyotik ve biyoetanol ürünlerinin hammaddesini oluşturmakta ve küresel şeker talebinin yaklaşık %30’unu karşılamaktadır. Şeker pancarı üretimi ülkemizde sözleşmeli tarımın ilk örneklerinden biri olup tarımın sanayiye entegre olmasını sağlamış ve ülkemizde tarıma dayalı sanayinin gelişmesinde lokomotif görevi görmüştür. Şeker pancarı doğrudan veya dolaylı olarak yaklaşık 10 milyon kişiyi etkilemekte olup gıda, hayvancılık, ilaç sanayisi, ulaşım sektörü ve istihdam alanında ekonomiye yüksek oranda katma değer yaratmaktadır.
Türkşeker, ülkemizdeki şeker pancarı tarımı ve şeker üretimi konularında faaliyet gösteren, Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulmuş en köklü ve en büyük kamu sanayi kuruluşlarımızdan biridir. Ülkemizde yaklaşık bir asırdır şeker pancarı tarımı ve şeker üretimi yapılmasına rağmen, günümüz koşullarına cevap verecek ve hastalıklara dayanıklı yerli bir şeker pancarı çeşidimiz maalesef mevcut değildir. Tohum temini, Almanya ve Belçika başta olmak üzere tamamen Avrupa ülkelerinden sağlanmakta olup bunun için yılda yaklaşık 40 milyon Avro’luk bir bedel ödenmektedir. Siyasi bir kriz ya da benzeri bir sorun yaşanması ve buna bağlı olarak tohum temininin durdurulması halinde bu durum, ülkemizdeki şeker pancarı tarımının da tamamen durması, diğer bir ifade ile kendi şekerimizi üretemeyeceğimiz anlamına gelmektedir! Söz konusu bu dışa bağımlılık, şeker üretimi adına ülkemiz için sürekli bir milli ve stratejik sorun olmuştur.
Ülkemizin stratejik konumu göz önüne alındığında, hem dünyanın ve Avrupa’nın en büyük şeker pancarı üreticisi ülkelerden birisi olması hem de dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alması bakımından, yerli ve milli şeker pancarı çeşidi geliştirmek, Türk Milleti adına Türkşeker’in çok önemli bir stratejik hedefi olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Songül Gürel ve Prof. Dr. Ekrem Gürel, yerli şeker pancarı çeşitlerinin ıslahı konusunda yaklaşık 30 yıldır hem Şeker Enstitüsü’nde hem de üniversitede bilimsel çalışmalar yapmaktadır. Bu amaca yönelik olarak Türkşeker, yukarıda anılan bu temel soruna kalıcı bir çözüm üretmek amacıyla; Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Songül Gürel ve Prof. Dr. Ekrem Gürel ile Kastamonu Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Cengiz Baloğlu ile “Hastalık ve Zararlılara Dayanıklı Yerli ve Milli Şeker Pancarı Çeşitlerinin Islahı ve Tohum Üretimi” başlıklı 3 yıllık üniversite-sanayi iş birliği protokolü imzalanmıştır. Bu ortak ulusal proje kapsamında, yerli şeker pancarı çeşidi geliştirme çalışmalarına son yıllarda büyük bir hız verilmiş ve Türkşeker’e bağlı Şeker Enstitüsü bünyesinde uzun yıllardır yürütülen ıslah çalışmalarına verilen bu destek meyvesini vermiştir. Türkşeker’in vizyoner üst yöneticileri, Şeker Enstitüsü’nün özverili çalışanları ile projede yer alan bilim insanlarının gayretleriyle Cumhuriyet tarihinin ilk yerli ve milli, Rhizomania hastalığına dayanıklı şeker pancarı çeşitleri geliştirilerek, Çeşit adlarındaki “2023” Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına, “2053” ise İstanbul’un fethinin 600’üncü yılına atfen kullanılmış, her iki çeşit te Milli Çeşit Listesi’ne kaydedilmiştir. Ülkemizde benzeri olmayan bu proje, şeker pancarının hem klasik hem biyoteknolojik ıslah çalışmalarını içermektedir. Ayrıca şeker pancarı tohumlarında hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılık genlerine ait moleküler markörlerin şeker pancarı genomunda taramaları ve şeker pancarı tohumlarının genetik analizleri yapılmaktadır. Böylece çağımızın modern moleküler biyolojik yöntemleri kullanılarak kalite ve verimin en üst düzeyde olacağı yerli şeker pancarı çeşitlerinin geliştirilmesinde önemli adımlar atılmıştır.
Hasadı yapılan ilk milli ve yerli şeker pancarı tohumlarının verimleri ve kaliteleri, dünyanın en iyi çeşitleriyle rekabet edebilecek düzeyde görülüyor. Önümüzdeki 5 ila 7 yıl içerisinde ise hem ülkemizin tüm ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek hem de ihraç edilecek bir düzeye erişmesi öngörülmektedir. Böylece kalite ve verimin en üst düzeyde olacağı yerli şeker pancarı çeşitlerinin geliştirilmesi süreçlerindeki bu önemli adımlar tamamlanmış olacaktır. Ayrıca çeşitli hastalık ve zararlılar ile kuraklığa dayanıklı çeşitlerin de ıslahı devam etmekte olup, önümüzdeki yıllarda bu çeşitlerin de tescili hedeflenmiştir. Diğer taraftan, ülkemizde zaman içerisinde ihtiyaç duyuldukça, birçok hastalığa, zararlıya, kuraklığa ve herbisite dayanıklı olacak yeni ve alternatif çeşitlerin de geliştirilmesi hedefine yönelik olarak, kendi yerel yabani pancar gen kaynaklarımızın moleküler yöntemlerle taranarak envanterinin çıkarılması çalışmaları da yine Türkşeker’e bağlı Şeker Enstitüsü bünyesinde büyük bir gayretle devam etmektedir.
Bu proje, bilim insanlarına üniversite-sanayi iş birliğinin önemi ve sahada uygulamalarının mümkün olduğunu göstermiş ve genç nesillere başarılı bir rol model olmuştur. Türkşeker’in her kademedeki başarılı üst yöneticileri, Şeker Enstitüsü’nün özverili çalışanları ile projede yer alan bilim insanlarının gayretleriyle elde edilen ilk yerli ve milli hastalıklara dayanıklı şeker pancarı çeşitlerimizin ulusal ve uluslararası camiada Türkşeker’i daha tanınır hale getireceğine ve Türkiye’nin 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’ne yakışır ve 2023 Vizyonu hedefleri ile uyumlu çıktılar olduğuna inanmaktayız.
Prof. Dr Ekrem GÜREL, Bolu İzzet Abant Üniversitesi Dekanı ve Ana Bilim Dalı Başkanıdır. Sayın Hocamıza başarılarının devamını dileriz.
Ziya Zakir ACAR