• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Genel Haber
  • Kültür & Sanat
  • Gündem
  • Siyaset
  • Sağlık
  • Spor
  • Eğitim
  • Resmi İlanlar
  • Duyurular Haberler
  • Ara
SON DAKİKA:
16:33
Türki̇ye Ki̇ck Boks Şampi̇yonasında Türkiye İkinciliği
16:17
Sözer Akyıldırım’dan Yeni Kitap: “Sahra-yı Kerbela” İmza Günü Düzenleniyor.
15:20
Esra Ertekin Davasında İlk Duruşma: Kadınlar Adalet İçin Sokağa Döküldü
11:57
LE GRAND BURGER Sahiplerinin Tabela Heyecanı
11:55
KADİM AŞİRETLER FEDERASYONUNDAN 12 ŞEHİDİMİZ İÇİN TAZİYE MESAJI
09:44
Esra Ertekin Davasında İlk Duruşma Bugün Yapılacak
09:41
Karakoyunlu Kaymakamı Fatih Erdoğan’dan Esnaf Ziyareti
09:32
Dr. Nevruz Erez Devlet Hastanesi’nde Mesai Dışı Poliklinik Hizmeti Devam Ediyor
09:16
Vali Turan, Sokak Hayvanlarıyla İlgili Toplantıya Katıldı
09:15
Iğdır’lı Boksörlerden Büyük Başarı
08:16
Muhtarlardan Aralık Kaymakamı Fatih GÜLNAR’a Hayırlı Olsun Ziyareti
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Ziya Zakir ACAR
  3. IĞDIR TARİHİ ÜZERİNE
Yayınlanma: 26 Mart 2020 - 00:00

IĞDIR TARİHİ ÜZERİNE

26 Mart 2020 - 00:00
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Ziya Zakir ACAR
Ziya Zakir ACAR

IĞDIR TARİHİ ÜZERİNE
Güneşin Türkiye’mize doğduğu İlk Şehir!, Yemyeşil bir coğrafya, Türkiye’nin en yüksek Dağı, “Ağrı Dağı” Cennetten doğduğu rivayet edilen  nehir “Aras”; irili ufaklı dereler, çaylar, sisli sarp dağlar, bunların arasına serpilmiş tarihi dokular şehri! Anadolu’nun uç zirvesine kurulmuş bir gökyüzü serhat şehri Iğdır!
Bazı şehirlerimizin mimarı ve doğal güzelliklerinin yanında güçlü duygu iklimleri vardır. Geleneklerden aldıkları güçle geleceği şekillendirmeği, geçmişi göz ardı etmeden yeniliklere yelken açmayı severler.  Iğdır, böyle bir şehirdir.
 
Kökleri son derece derinde olan Iğdır, jeopolitik önemi dolayısıyla tarih boyunca birçok devlet ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bilindiği üzere Iğdır'ın adı; 24 Oğuz boyundan 21’ncisi sayılan İç-Oğuzlar-Üç-Ok kolunun ve Oğuz Han'ın altı oğlundan biri olan Cengiz Alp'in en büyük oğlu olan "Iğdır Beğ" den gelmektedir. Bu boyun ilk başbuğu Iğdır Beğ'dir. Iğdır'ın kelime olarak manası "iyi, büyük, yiğit başkan, ünlü ve sahip" gibi anlamlara, Yazıcıoğlu ve Resid-Üd-Din'e göre ise "iyi, ulu, bahadır" manalarına gelmektedir (Deniz Han’ın diğer oğulları Böğdüz, Yıva, Kınık’dır.)
 
  Eski çağlardan beri bu bölgenin merkezi Urartular çağından kaldığı anlaşılan Sürmeli adlarıyla anılan ve “Kitab-i Dede-Korkud’da Eski Oğuzlar/Arsaklılar’ın kışlak payitahtı olarak “Sürmelü” diye geçmektedir.
 
Eskiden Iğdır şehri, Ağrı Dağı’nın eteklerinde bulunuyordu.  O zamanlar Ağrı Dağı’nın kuzey yamacında ve günümüzde Korhan Yaylası ; (Iğdır Kalesi, Korhan Kalesi) denilen yüksek mekânda kurulmuş olan ve kuzey tarafından Sürmeli Çukuru ile Revan düzlüğüne bakan Iğdır Kalesi ile çevresinin 1664 yılında meydana gelen şiddetli bir depremden dolayı terk edilerek bugünkü ovaya geçilmişti.
 
Iğdır üzerine çalışma yapan araştırmacılar, genel olarak tarihi akışı ortak noktada yazmışlardır. Iğdır’ın tarihi kronolojiyi kısaca özetleyelim.
Yörenin ilk yerleşik kavimi M.Ö. 4. binde Orta Asya’dan gelip, Azerbaycan ile Doğu Anadolu bölgesine yerleşen Hurriler’dir. Bölge, Kral Menua (810–785) zamanında Urartu devletine bağlanmıştır. MÖ.7. yüzyılda Kafkaslardan Anadolu’ya gelen Sakalar, Gence, Karabağ, Ağrı Dağı etrafı (Iğdır Ovası ve Doğubayazıt), Orta Aras Havzası ve Gökçe Göl çevrelerine yerleştiler. Azerbaycan ile birlikte Iğdır ve çevresi, Büyük İskender’in Asya seferine kadar Pers hâkimiyetinde kaldı (MÖ. 550-336). Hz. Osman döneminde ikinci defa Müslümanların eline geçen bölge ve Sürmeli Çukuru, Emeviler döneminde anlaşma yoluyla Bizans’a verildi. Jeopolitik önemi nedeniyle Bizans ile rakipleri arasında bölgede hâkimiyet mücadeleleri devam etti. Dahası 9. Yüzyılda Kars ve Sürmeli Çukuru bölgelerinde Bagratlı Krallığı ortaya çıktı. Sürmeli Çukuru bölgesi, 10. Yüzyılda Bagratlı Kral Abbas’ın eline geçti. 
 
Selçuklular ile başlayan bu düzenli ve planlı göç hareketi sayesinde Türkmenler Anadolu’ya iskân edilmiş ve Orta Asya’daki Türk devletlerinin siyasi ve kültürel mirası Anadolu’ya taşınmıştı. Çağrı Bey’in oğlu olan Alparslan, Tuğrul Bey’in ölümü üzerine 1064 yılında tahta geçti ve aynı yıl Rum seferine çıktı. Aras Nehri’ni geçtikten sonra ordusunu ikiye böldü. Kendisi Revan üzerinden hareket ederken, diğer kolun başındaki Melik Şah, Nizamü’l-Mülk ile birlikte Sürmeli Çukuru ’nu fethe girişti. 1064 yılında Selçuklular, Bizans’tan ilk olarak Ağrı Dağı ile Aras arasındaki Sürmeli Çukuru ve Sürmeli Iğdır Kara Kalesi’ni fethettiler. Bu seferlerde Alparslan ile Melik Şah’ın aldıkları kaleler: Iğdır Korganı, Sürmeli Iğdır Kara Kalesi, Kulb, Ağca Kala, Karabağ, Çıldır Ağca Kalesi, Çıldır Albız Kalesi, Ani Şehri ve Kars idi.
Melik Şah’ın 1092’de ölmesiyle oğulları arasında taht kavgaları çıktı. Henüz Melik Şah zamanında Kutalmışoğlu Süleyman Şah, 1077 yılında Anadolu Selçuklu Devleti’ni kurmuştu. Bu Selçuklu Devleti, Anadolu birliğini sağlayarak Erzurum, Kars, Ardahan ve Iğdır bölgelerine de hâkim olmuştu. Bölgede devam eden siyasi gelişmelerin ardından, Orta Asya’dan Cengiz Han’ın önünden kaçarak bölgeye gelen Harzemşah hükümdarı Celaleddin, yeni gelişmelerin yaşanmasına zemin hazırladı. Celaleddin, 1225 senesinde Sürmeli Çukuruna giriş yaptığı zaman Sürmeli Emirliği’nin başında Şerafeddin Azdera ile Hüsameddin Hızır bulunuyordu. Bu iki emir, Celaleddin’in ordusuna katılıp Tiflis’in fethinde görev aldılar.
 
Bu arada Anadolu’ya gelen Türk boyları arasında Kayılar da vardı. Osmanlı Devleti’ni kuracak olan Kayı boyu, yıllarca Sürmeli Çukurunda kaldı. Kayıların beyi Süleyman Şah, Fırat Nehri’ni geçerken suya kapılıp boğulunca dört oğlundan Sungur Tigin ile Gündoğdu geri dönüp İran’a gitmişlerdi. Ertuğrul Bey ve kardeşi Dündar Bey ise dört yüz çadırlık ahalisiyle birlikte Sürmeli Çukurunda uzun süre yaşadı.
 
Cengiz’in torunu Mengü’nün Ön Asya’ya han tayin ettiği Hülagü, 1253’te İran, Irak ve Kafkasya’yı içine alan Anadolu topraklarında hâkimiyet kurdu ve büyük hana bağlı anlamına gelen il-han unvanını aldı. Sahat Çukuru ve bölgesi 1238-56 yılları arasında Cengizlilerin, 1256-1355 yılları arasında da İlhanlıların hâkimiyeti altında kalmıştı. Hülagü, kışları Urmiye Gölü kıyısındaki kışlık sarayında, yazları ise Ağrı Dağı eteklerindeki yazlık sarayında geçirirdi. Hülagü’nün Alatağ yazlık sarayı, Iğdır’da Ağrı Dağı sırtındaki Serdar Bulağı Yaylası’nda idi. İlhanlılar yazın burada yaylayıp İran ve Anadolu’yu idare ederlerdi. İlhanlılar, Iğdır’ı da kapsayan bölgeyi üç vilayet şeklinde düzenlemişlerdi. Bunlar, bugünkü Iğdır ili (Sürmeli Çukuru), Kağızman Demir Kapısı’ndan Ağrı Dağı’nın doğusuna kadar Aras boylarını içine alan Ahlat Emirliği ve sancak merkezi Alatağ idi.
 
Iğdır yöresine 14. yüzyılın ikinci yarısında Celayirliler, aynı yüzyılın sonlarına doğru Karakoyunlular hâkim oldular. Karakoyunlu Beyliği, 1374 yılından sonra Musul ve Van Gölü çevresini hâkimiyet altına aldı. Aynı dönemde Timur da bölgeye ilgi duymaya başlamıştı. Timur, Tebriz’denkalkarak Nahcivan yakınlarında Aras Nehri’ni geçti. Sahat Çukuru bölgesinde Gerni Kalesi’ni aldıktan sonra Sürmeli Kalesi’ni de kuşatıp çetin bir savaşın ardından bu kaleyi ele geçirdi. Daha sonraları bölgeye Akkoyunlular hâkim oldular. Iğdır Ovası bu dönemde Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’ın kışlağıydı. 1501 senesinde Şirvan Şah’ını öldürdü. Ardından Tebriz’de tahta geçerek ve Safevi Devleti’ni kurdu. Bölge Safevilerin eline geçti. Osmanlı ordusu, Çaldıran Savaşı sonrasında İstanbul’a dönüşte Ağrı Dağı’nın kuzeyinden ve Nahçıvan üzerinden geçerek Sahat (Saad) Çukuru’na (Iğdır) girdi. Bölgede dokuz yıl süren savaşlardan sonra 20 Kasım 1612’de Osmanlı Devleti ile Safeviler arasında İstanbul’da yapılan Nasuh Paşa Antlaşması’yla Saad Çukuru, Nahçıvan, Karabağ ile Güney ve Kuzey Azerbaycan’ın tamamı Safevilere bırakıldı...
 
Güney Azerbaycan’daki birçok yerle birlikte Nahcivan ve Revan’ı aldı. Bölgede yeni bir idari düzenle yaparak Sürmeli, Iğdır ve Aralık adlı nahiyeleri Revan eyaletine bağladı...
1985 Yılında Iğdır Merkez Halk Eğitimi Müdür Yardımcılığına; Değerli büyüğüm Şeref IĞDIR ile birlikte atandım. Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Yüksel GÜNDE idi. Kendisini rahmetle anıyorum. Bu dönemde Iğdır kültürüne daha çok hizmet etme imkânı buldum. Öğretmenlik yaptığım yıllarda da eksikliğini hissettiğim Iğdır’da okullarda derslerde işlenen İlçemizi tanıtacak hiçbir kaynak bulunmamaktaydı.
 
Iğdır üzerine yazılan Veli Orkun’un 1955 Yılında basımını gerçekleştirdiği “Sürmeli çukuru IĞDIR Tarih ve Coğrafyası” isimli kitabı, Fahrettin Kırzıoğlu’nun “Kars Tarihi” ile Nizamettin ONK’un şiirlerin çoğunlukta yer aldığı kitapları mevcuttu. Ancak bu kaynak kitapları da bulmak çok zordu. Yeterli sayıda yoktu. 
Beni araştırma ve yazarlığa sevk eden bu durumdan yola çıkarak Iğdır üzerine kaynak aramaya başladım. İlk olarak Daktiloda yazıp teksir makinasında çıkardığım “Sürmeli Çukurun ’da Iğdır” isimli çalışma ile Iğdır’ı kısaca anlatan dergi şeklinde bir kaynak hazırladım. Daha sonraları bu çalışmam Kıymetli Hocam Müslüm Oğuz’un destekleriyle Manisa’da kitap olarak basıldı. 
 
Bir çalışmanın mükemmel olması için çok araştırmak ve okumak gerekir. Nitekim Iğdır’ı karış karış dolaştım. Halk Eğitimi Merkezi Müdür Yardımcılığı ve Müdürlüğüm döneminde, Aralık İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Tuzluca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü dönemimde Iğdır merkez ve ilçe köylerini, mezralarını, dağlarını, meralarını, arazilerini, tarihi yerlerini adım adım gezdim, görüntüledim. Bu alışkanlığım halen devam etmektedir. Ağrı Dağını karış karış dolaştım. Aras Nehrini Bingöl’den aldım Hazar’a kadar inceledim. Kollarını, doğduğu yerden döküldüğü yerlere kadar bizzat gidip gördüm, görüntüledim. Sürmeli Çukurunda Iğdır, Şiirlerde Iğdır, Iğdır ve Çevresinde Nevruz, Kültür ve Turizm Yönleriyle Iğdır, Bütün Yönleriyle Aralık İlçesi, Iğdır Yöresi Halk Türküleri, Her Yönüyle Iğdır (1. 2 ve 3. Baskı), Görenlerin Gözüyle Iğdır’da Ermeni Katliamı, Tarihi Yönleriyle Tuzluca, Iğdırlı Şehit ve Gazilerimiz, Can Araz, Aras Türk Cumhuriyeti, İlçemiz Tuzluca çalışmalarımı kendi imkânlarımla yaptım.  Bir yerin tarihini yazarken yazılı kaynak, belge vazgeçilmez unsurdur. Kişilerin anıları da kaynak olarak değerlendirilir ancak bazı zaman kişiler anılarını yanlı olarak yazabilir ve anlatabilirler.  Iğdır’ın tarihi misyonunu tarihçiler yazarken hemen hepsinin ortak noktası aynıdır. Iğdır ve çevresinde yaşayan devletler Subarlar ve Hurriler, Urartular, Kimmerler, Sakalar, Medler, Persler ve büyük İskender, Selevkoslu Devri ve Partların ortaya çıkışları, Artaksiyas Krallığı ve Arşaklılar, Küçük Arsaklılar, İslam Devri, Selçuklular, Çingizliler, İlhanlılar, Karakoyunlular ve Timur Devri, Akkoyunlular, Safevi ve Osmanlılar.
Iğdır üzerine 1955 Yılında Veli ORKUN tarafından yazılan ilk kaynaklardan olan “Sürmeli çukuru IĞDIR Tarih ve Coğrafyası” isimli kitabın 33. Sayfasında “Beşeri Durum” başlığında yazılan yazınını aynısı:
 
“Iğdır sınırları içerisinde yaşayan vatandaşlarının hepsi Türk’tür. Azınlık olarak hiçbir yabancı ırka rastlanmaz. Yerli ahali daha ziyade köylerde oturmaktadır. Kasaba içinde ise Anadolu’nun ve Kafkas ’yanın çeşitli bölgelerinden gelen ırkdaşlarımız teşkil etmektedir. Iğdır’da yaşayan insanlar menşelerine göre dört guruba ayırabiliriz. 1, Yerli Halk 2. Kafkas Muhacirleri 3. Balkan Muhacirleri, 4. Anadolu’nun Muhtelif yerlerinden gelenler. 
 
1-Yerli halk: Oğuz boylarının Anadolu’ya dağılışı sıralarında bölgeye gelip yerleşen Türklerdir…
2-Kafkas Muhacirleri: Gerek 1878 Osmanlı Rus savaşında ve gerekse 1914 Birinci Cihan Harbinden sonra Kafkasya’nın muhtelif yerlerinden göç ederek gelen Azeri Türkleridir. Iğdır’da bulunan ırkdaşlarımız çoğunluk halindedir. Ekseriyeti Revan ve İran Azerbaycan’ı Türklerinden olan bu öz Türk oğullarını bazı cahil ve kötü niyetli kimseler Acem ve Kürt diye adlandırmaktadırlar. Soy ve sopları bakımından Oğuz Türklerine, menşeleri bakımında da Orta Asya ve Batı Türklerine dayanan bu ırkdaşlarımız çeşitli istila ve işgallerin tesiri altında kalarak türlü adlar almışlardır…”
 
Aynı Kitabın 43. Sayfasında “Iğdır Havalisinde Oynana Milli Oyunlar: Şeh Şamil, Enzeli, Karabağ, Dinme, Teşi, Hala-Bacı, Sarı Çiçek, Terekeme, Lezginka, Nazlı-Bahar, Ceylan, Keşengi, Mirzai, Koççeri, Beşaçılan, Sarı Gelin, Temur Ağa, Hoş Bilezik, Enzeli… Oyunları yer almaktadır… 
 
Yine Aynı Kitabın 44. Sayfasında Halk arasında kullanılan mahalli sözlerin hepsi Azerbaycan lehçesinde yer almaktadır. 
 
En çok kaynak olması önerilen kitap olarak gösterildiği için Veli Orkun Hocamızın yazdığı bu kitaptan örnek vermek mecburiyeti hissettim. Iğdır üzerine yazılan çalışmalarda her zaman birlik ve beraberlik temaları işlenmiş, Iğdır’ın kurtuluşunda emeği geçen kahramanlara ayrım yapılmadan yer verilmiştir. Iğdır’ı anlatan çalışmalarımda özellikle bu hususları belgeler dâhilinde hassasiyetle işledim.   Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü dönemimde Tarihi eserlerin yanında türbe ve anıt mezarların da tescilini yaptırdım. (Aralık İlçesi Gödekli Kümbeti, Kolikent Guli Cevher Ağa Kümbeti, Merkez Suveren Kerem Güneş, Tuzluca Gaziler Şamil Ayrım Anıt Mezarı vs.)
 
Her yıl düzenli olarak Iğdır’ın Düşman İşgalinden kurtuluşunu sivil toplum örgütü olarak (Iğdır-Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini Yaşatma ve Destekleme Derneği) kutlamaları kapsamında programlar yapmaktayız. Nitekim 2019 Yılında Iğdır’ın Kurtuluşunun 99. Yılı anısına Sayın Valimiz Enver ÜNLÜ’nün himayelerinde yapılan programda: 13 Kasım 2019 Günü Iğdır’ın Kurtuluşunda emeği geçen kahramanlarımızın mezarları (“Iğdır-Tuzluca Havalisi Milli Mücadele Teşkilat, ” Ayrım Elleri İslam Şurası Başkanı Şamil Bey, Merkez İslam Şurası Reisi Kerem Bey, Melekli İslam Şurası Başkanı Ali Ekber Ramazanoğlu, Merkez İslam Şurası Reisi Ali Mirze Bey, Aşiret Reisi Ahmet HASO) torunları,  dernek üyelerimiz ve öğrenciler tarafından ziyaret edildi, Kur’an-ı Kerim okundu, tarafımdan kahramanlarımız anlatıldı. 14 Kasım 2019 Günü Kültür Müdürlüğü Salonunda yapılan programda İsmi anılan kahramanlarımızın ismi Kütüphane salonlarına verildi, açılışını ve kurdele kesimi Sayın Valimiz ve torunları tarafından yapıldı.
Iğdır’ın Kurtuluşunda emeği geçen kahramanlarımızı (Aralık İlçesi ve Karakoyunlu İlçesi)  yakın zamanda ziyaretlerimize ve anmaya devam ederek eksikliklerimiz gidereceğiz. 
Görüldüğü gibi Iğdır’da birlik ve beraberliğimiz geçmişte olduğu gibi şimdi de devam etmektedir. Yalan yanlış bilgilerle, hatıralarla bu birliğimizi bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. 
 
Beldelerimiz, İlçelerimiz, Köylerimiz Milli Mücadelede önemli kahramanlar yetiştirmiştir. Melekli Beldemiz de bunlardan biridir. Ali Ekber RAMAZANOĞLU(Tufan) (Melekli İslam Şurası Başkanı) gibi tarihe damga vuran yiğitler yetiştirmiştir. Her Yönüyle Iğdır kitabımda “Iğdır Güzellemesi isimli şiirimin bir dörtlüğünde:
 
Dağ döşünde lale üste kana bak,
Ekerek’te petekteki bala bak,
Melekli’de şöhret ile şana bak,
Ömür sürer gocalar yüz Iğdır’ımda.
 
Kan döktü atalar, güzel ovaya,
Merkezde yükselir beş kılıç Ay’a,
Korhan Yaylasında tarihi Kale,
Türklüğe şan katan ün Iğdır’ımda.
 
Altay’da doğdum, büyüttü zaman,
Tuna’da su içtim, oldum bir tufan,
Bırakalım küslüğü, olalım candan
İçelim bol şerbeti can Iğdır’ımda.

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • IĞDIR GÜNDEMİ - 04 Temmuz 2025
  • Güneşin İlk Doğduğu Kent Iğdır'a Güneş Gibi Doğan Rektör - 04 Haziran 2025
  • ERMENİLERİN TÜRKLERE UYGULADIKLARI SOYKIIRMLAR - 24 Nisan 2025
  • Sabır ve Bedel Ödemek - 02 Nisan 2025
  • ÇANAKKALE RUHU - 18 Mart 2025
  • Türklük Sevdasıyla Tutuşan Şah İsmail - 07 Şubat 2025
  • 20 OCAK KATLİAMININ 35. YIL DÖNÜMÜ ANMA PROGRAMI ARDINDAN - 23 Ocak 2025
  • 31 ARALIK DÜNYA AZERBAYCANLILARININ DAYANIŞMA GÜNÜ VE TÜRK DÜNYASI - 01 Ocak 2025
  • BÜYÜK ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ARDINDAN - 09 Kasım 2024
  • MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE CUMHURİYET - 29 Ekim 2024
  • KISKANÇLIK VE HASETLİK ÜZERİNE - 25 Ekim 2024
  • BİR FESTİVALİN ARDINDAN (TUZLUCA KİTAP-KÜLTÜR VE ÇOCUK FEATİVALİ) - 04 Ekim 2024
  • ​​​​​​​Dik durmayı, birlikteliği, mücadeleyi sembolize eden Anıt: Dilucu Şehitleri Anıtı - 13 Eylül 2024
  • "MİLLETİMİZİN YÜKSELİŞİNİN TAÇLANDIRILDIĞI 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI" - 26 Ağustos 2024
  • Uluslararası Başarıda Bir Değerimiz: Prof. Dr. Ekrem GÜREL - 12 Ağustos 2024
  • Liyakat ve Dik Duruş örneği: Iğdır İl Emniyet Müdürü  - 26 Temmuz 2024
  •  "İnsanın doğup büyüdüğü, babasının doğup büyüdüğü yerlere sahip çıkması, aslında bir medeniyettir!"  - 13 Temmuz 2024
  • TÜRK DÜNYASININ BİRLİĞİ; TÜRK MİLLETİ VE İNSANLIĞIN GELECEĞİDİR. - 06 Mayıs 2024
  • Bir Şehrin Ruh Güzelliğine Ulaşamamak - 03 Nisan 2024
  • Ali Kemal AYAZ ve Iğdır’a Gelen Yatırımlar - 13 Mart 2024
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Köşe Yazarları
Ziya Zakir ACAR
Ziya Zakir ACAR
IĞDIR GÜNDEMİ
Cabbar ŞIKTAŞ
Cabbar ŞIKTAŞ
Konuşan Kur'an'ın Evlatlarının Şehadeti
Serdar ÜNSAL
Serdar ÜNSAL
İstikbal Göklerdedir: Sadece İnanç Yetmez, Teknoloji Şart
Dr. Cengiz Çelik
Dr. Cengiz Çelik
IĞDIR SINIRI ve NÜKLEER SANTRAL TEHDİDİ
Arslantürk AKYILDIZ
Arslantürk AKYILDIZ
BAHARIN MÜJDECİSİ NEVRUZ
Ekrem BAYDAR
Ekrem BAYDAR
  KÖPRÜLERİ YIKMAYALIM
Çok Okunan Haberler
Iğdırlı Gazeteci ve İş İnsanı Nihat Aras Didim’de Yeni İşletmesini Hizmete Açtı
Iğdırlı Gazeteci ve İş İnsanı Nihat Aras Didim’de Yeni İşletmesini...
Iğdır'da Ot Balyası Fiyatları Yükselişte: Hayvancılığın Merkezi Iğdır'da  Çiftçinin Yüzü Güldü
Iğdır'da Ot Balyası Fiyatları Yükselişte: Hayvancılığın Merkezi...
İstanbul Mali Şube'den Beylikdüzü'nde operasyon
İstanbul Mali Şube'den Beylikdüzü'nde operasyon
Ana Sayfa
Genel Haber
Kültür & Sanat
Gündem
Siyaset
Sağlık
Spor
Eğitim
Resmi İlanlar
Duyurular
Haberler
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Duyurular
  • Eğitim
  • Genel Haber
  • Gündem
  • Haberler
  • Kültür & Sanat
  • Resmi İlanlar
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.