• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Genel Haber
  • Kültür & Sanat
  • Gündem
  • Siyaset
  • Sağlık
  • Spor
  • Eğitim
  • Resmi İlanlar
  • Duyurular Haberler
  • Ara
SON DAKİKA:
09:44
Esra Ertekin Davasında İlk Duruşma Bugün Yapılacak
09:41
Karakoyunlu Kaymakamı Fatih Erdoğan’dan Esnaf Ziyareti
09:32
Dr. Nevruz Erez Devlet Hastanesi’nde Mesai Dışı Poliklinik Hizmeti Devam Ediyor
09:16
Vali Turan, Sokak Hayvanlarıyla İlgili Toplantıya Katıldı
09:15
Iğdır’lı Boksörlerden Büyük Başarı
08:16
Muhtarlardan Aralık Kaymakamı Fatih GÜLNAR’a Hayırlı Olsun Ziyareti
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Ziya Zakir ACAR
  3. SARIKAMIŞ DESTANINDA MİLLİ RUH
Yayınlanma: 22 Aralık 2020 - 00:00

SARIKAMIŞ DESTANINDA MİLLİ RUH

22 Aralık 2020 - 00:00
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Ziya Zakir ACAR
Ziya Zakir ACAR

SARIKAMIŞ DESTANINDA MİLLİ RUH

Sarıkamış şehadetinin sene-i devrindeyiz. Yaralarımız kabuk bağladığı ve üzerinden bir asır geçmiş olmasına rağmen hafızalarımız hala tap taze…

Sarıkamış şehitlerimizin huzurunda, bütün şehitlerimize, gazilerimize şükran ve minnet duygularımı sunuyorum. Kabirlerinden nur eksilmesin, Mekânları cennet olsun, Allah’ın rahmeti onları kuşatsın.
İman¸ cesaret¸ fedakârlık ve asalet abidesi masal kahramanı binlerce Mehmetçiğin; kış kıyamette¸ paltosuz¸ postalsız¸ gömlek ve çarıkla¸ 2400 rakımlı ve -40 dereceli Allahuekber Dağlarına ve cehennemî tipinin ortasında verilen vatan mücadelesi…

Şanlı tarihimizin¸ şerefle dolu yaprakları yanında az da olsa acı ve hüzün yüklü yaprakları da vardır ve belki de bunların millî hafızaya kazınmış en acıklı ve unutulmaz olanı Sarıkamış Harekatı’dır. O gün bugündür üzerine sayısız söz söylenen ve yeni yeni yazılıp çizilmeye başlanan Sarıkamış¸ “Osmanlı’nın Beyaz Kerbela'sı” olarak tarih sayfalarında buzdan bir kor halinde ışıldamakta.

Sarıkamış¸ Türk milletinin tarihinde bir şereftir. Türk Milleti¸ son harpte bilhassa iki yerde tabiat ve imkânsızlıkla boğuşturuldu: Çöl ve Sarıkamış! Allah'ın birini ateşten¸ birini buzdan yarattığı iki müthiş cehennemden Türk sabrı¸ Türk cüreti imtihandan geçti.

Sarıkamış şehitleri¸ bir güneş aksinin hasreti ile öldüler. Fakat Türk'ün ruhu oldu? Bu ruh gösterdi ki¸ hâlâ güneşten daha zorlu ve buzdan daha yakıcıdır.
Bugün, başta Sarıkamış ve vatan uğruna canlarını feda eden şehitlerimiz ile Karabağ şehitlerimiz olmak üzere, tüm şehitlerimize, Mehmet Akif’in şu dizeleriyle seslenmek istiyorum:

Gök kubbenin altında yatar, al kan içinde,
Ey yolcu, şu topraklar için can veren erler.
Hakk’ın bu veli kulları taş türbeye girmez;
Gufrana bürünmüş, yalnız Fatiha bekler.

Millet için, vatan için, bayrak, inanç, namus ve şeref için canlarını ortaya koyan Mehmetler, bugün bizlerden dua bekliyor, bugün bizlerden bir Fatiha bekliyor...

Millet olarak, şehitlerimizi unutmayacağımızı, dualarımızla, Fatihalarımızla, minnet ve şükran ifadelerimizle onların aziz ruhlarını ve muhterem hatıralarını her zaman yâd edeceğiz.

"Dondurucu soğukta ve tipi altında şehit olurken bile kol kola giren ve ebediyete yol alan Mehmetlerimizin bu destanı, birer fedakârlık ve kahramanlık örneği olmanın yanı sıra birlik ve kardeşlik dersidir. Sarıkamış, aziz milletimizin her bir karışı kanla, canla kazanılmış bu mukaddes vatanı müdafaa etmek uğruna ne denli zorluğu göze alabileceğinin ispatıdır."

Sarıkamış'ın, Çanakkale gibi milletin destansı kahramanlıklarını hatırlamak adına ülkenin geleceği açısından çok önemlidir. "Sarıkamış ruhu, milletimizin onurlu duruşu, Çanakkale, Milli Mücadele ve 15 Temmuz ruhudur. Bu canım topraklar üzerinde kirli emelleri olanlara en büyük dersi işte bu ruh vermiştir. Bu ruh yaşadığı müddetçe vatanımız üzerinde kirli emelleri olanlar korkmalı, aziz milletimizin gönlü rahat olmalıdır.

Sarıkamış üstünde kar,
Kar altında Mehmet’im yatar.
Gülüm donmuş, kara dönmüş
Gören sanmış yârin sarar

Kimi yemen, kimi Harput
Üzerinde ince çaput.
Avut yiğit, gönlün avut
Yar sarmazsa, Mevla’m sarar

Yemen’den, üzerlerinde sahra elbiseleriyle, sahra kıyafetleriyle buraya gelmiş Mehmetlerin, Allah-u Ekber Dağları’nda çektiği acıyı anlatmak mümkün değil.
Hani diyorlar ya... G H KAR YAĞARDI, G H KARANLIK... Bu dağlar, ALLAHU EKBER Dağları, 1914 ve 1915 kışında, beyaz ölümü, sessiz ölümü Mehmetçiğin adeta üzerine yağdırdı. 1915 baharında, yağmur yağıp gün ışıyınca, Mehmetlerin Şehit bedenleri bu topraklar üzerinde ışıldamaya başladı. Sarıkamış’ta kırılan gonca gülün tazeleri bir bir yer yüzüne çıkmaya başladı.
Türk Dünyasından Mehmetler, Sarıkamış’a şu marşla uğurlanmıştı:

ŞEHİTSEN, SECDELER YÜCE RUHUNA DER
YER ALLAHU EKBER, GÖK ALLAHU EKBER...

Türk Dünyasından, Kudüs’ten gelen nice erler, nice Mehmetler, Allah-u Ekber Dağı’nda, dayanılmaz uykuya, soğuğa, ayaza, açlığa, susuzluğa son raddeye kadar kahramanca direnip, ruhlarını sükûnetle sahibine teslim ettiler.
Bütün şehitlerimize minnet duygularımızı ifade etmekte gerçekten yetersiz kalıyoruz.Ama bugün burada, aziz şehitlerimizin manevi huzurunda, onların aziz hatırasına sesleniyorum:
Aziz Şehitler...
Bizler, bugün, torunlarınız olarak burada, huzurunuzdayız.
Sizler, Allah-u Ekber Dağları’nda bir destan yazdınız.
Sizler, burada, fedakârlığın, tahammülün, inancın ve sevdanın olduğu kadar, kahramanlığın ve kardeşliğin de destanını yazdınız.
Sizin yazdığınız bu destana sahip çıkacak, sizin kutsal emanetinizi asla ve asla yere düşürmeyeceğiz.
Canınızla, kanınızla yazdığınız kahramanlık anıtı olan vatanımıza, sizin kadar sahip çıkacak, onu yüceltmeye, onu büyütmeye devam edeceğiz.
Sizin hatıranıza halel getirmeyecek, aziz ruhlarınızı, şehit bedenlerinizi incitmeyeceğiz.
Sizin bize en büyük vasiyetiniz olan kardeşliği yıpratmayacak, tıpkı sizler gibi, kardeşliğimize uzanan harici ellere karşı göğsümüzü siper etmeye devam edeceğiz.
Sizler, Sarıkamış cephelerinde, Allah-u Ekber Dağlarında, Bitlis’te, Bayburt’ta, Oltu’da, Tortum’da, Erzurum’da, Kop Dağı’nda, Bardızı’da, Soğanlı’da; Vanlı, Iğdırlı, Diyabakırlı, Edirneli, Üsküplü, Gazzeli, Bakülü kardeşlerinizle omuz omuza çarpıştınız, beraber şehadet şerbetini içtiniz.
Ruhunuz şad olsun. Mekânınız Cennet olsun.
 Sizlerle bir mektup paylaşmak istiyorum. 4 Kasım 1914’te Iğdırlı Ali Çavuş, arkadaşlarıyla beraber, Yemen Çöllerinden sağ kurtulan askerler olarak, 4 ay yol yürüyerek Sarıkamış’a geldiler. Sarıkamış’ın korkunç soğuğu karşısında Yemen’in çöl sıcaklarını aradığını belirten Ali Çavuş, ‘Kıymetli Valideciğim, 4 ay yol yürüyerek Yemen Çöllerinden Sarıkamış’a geldik. Yemen çöllerinin korkunç sıcaklığını Sarıkamış soğuğu karşısında arar vaziyetteyiz, çünkü Yemen’den yazlık kıyafetlerle geldik. Ama neyse ki başkomutan vekilimiz (Enver Paşa) yakın zamanda Sarıkamış’a gelecek ve bizlere kışlık giyecek ve yiyecek getirecekler.”
İman abidesi insan, kış kıyamette paltosuz, postalsız, gömlekle, çarıkla cehennemî tipinin ortasında vatan mücadelesi için ordadır. O günlere şahit olan Iğdırlı Ali Çavuş’un mektubu, olayın küçük bir boyutunu günümüze söyle taşır: 

“Bu yaz, iki alayımızla Yemen’den buraya naklolduk. Yola koyulmamızdan dört ay sonra buraya ulaştık ki, Arabistan’ın cehennemî sıcağı Köprüköy’deki ayaz yanında nimet-i İlahi imiş. Burada çadırın perdesi buza kesmiş oğlak kulağı gibi kırılmakta ve kopmakta. Bölük kumandanım, beni sıhhiyeye nakletmiş ise de, tabip ve ilaç yokluğundan çaresiz kalıp tekraren takımıma döndüm. Akşam yaklaşınca Köprüköy’e civar dağlardan tipi boşanır. Kumandanımız, gelecek Cuma, Başkumandan Enver Paşa Hazretleri’nin teftiş ve hücum için geleceğini müjdeledi. O gelinceye kadar da yün içlik, çorap ve paltoların verileceğini ve Yemen yazlıklarını atacağımızı müjdeledi. 
“Allah, devlete ve millete zeval vermesin.” Başkumandan Paşa Hazretleri’nin gelmesi ile Moskof’un kahrolacağından ve kâfirin, karşımızdaki tepelerde geceleri seyrettiğimiz ocaklı ve mutfaklı karargâhlarını ele geçireceğimizden subaylarımız çok emin. Şafak söktüğünde 2059 rakımlı Kızkulağı Tepesi’nden Moskof obüs yağdırır ama şükür olsun,” zafer bizim olacak.” Gece bastırdığında, tepelerdeki Moskof ocaklarının ateşi gözlerimizdeki ayazı tandır közüne tebdil eyler. 
         Iğdırlı Ali Çavuş yazlık giysiler içerisinde titreye titreye bu mektubu yazdıktan sonra donarak şehit oluyor.
      İstanbul’dan gelecek olan kışlık giysileri beklerken, Karadeniz’de başka bir facia yaşanıyordu. Ruslar,  Osmanlı ordusuna erzak, mühimmat ve giyecek getirmekte olan gemileri sulara gömmüşlerdi.
Ruhları Şad Oldun.
                                                 Ziya Zakir ACAR

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • IĞDIR GÜNDEMİ - 04 Temmuz 2025
  • Güneşin İlk Doğduğu Kent Iğdır'a Güneş Gibi Doğan Rektör - 04 Haziran 2025
  • ERMENİLERİN TÜRKLERE UYGULADIKLARI SOYKIIRMLAR - 24 Nisan 2025
  • Sabır ve Bedel Ödemek - 02 Nisan 2025
  • ÇANAKKALE RUHU - 18 Mart 2025
  • Türklük Sevdasıyla Tutuşan Şah İsmail - 07 Şubat 2025
  • 20 OCAK KATLİAMININ 35. YIL DÖNÜMÜ ANMA PROGRAMI ARDINDAN - 23 Ocak 2025
  • 31 ARALIK DÜNYA AZERBAYCANLILARININ DAYANIŞMA GÜNÜ VE TÜRK DÜNYASI - 01 Ocak 2025
  • BÜYÜK ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ARDINDAN - 09 Kasım 2024
  • MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE CUMHURİYET - 29 Ekim 2024
  • KISKANÇLIK VE HASETLİK ÜZERİNE - 25 Ekim 2024
  • BİR FESTİVALİN ARDINDAN (TUZLUCA KİTAP-KÜLTÜR VE ÇOCUK FEATİVALİ) - 04 Ekim 2024
  • ​​​​​​​Dik durmayı, birlikteliği, mücadeleyi sembolize eden Anıt: Dilucu Şehitleri Anıtı - 13 Eylül 2024
  • "MİLLETİMİZİN YÜKSELİŞİNİN TAÇLANDIRILDIĞI 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI" - 26 Ağustos 2024
  • Uluslararası Başarıda Bir Değerimiz: Prof. Dr. Ekrem GÜREL - 12 Ağustos 2024
  • Liyakat ve Dik Duruş örneği: Iğdır İl Emniyet Müdürü  - 26 Temmuz 2024
  •  "İnsanın doğup büyüdüğü, babasının doğup büyüdüğü yerlere sahip çıkması, aslında bir medeniyettir!"  - 13 Temmuz 2024
  • TÜRK DÜNYASININ BİRLİĞİ; TÜRK MİLLETİ VE İNSANLIĞIN GELECEĞİDİR. - 06 Mayıs 2024
  • Bir Şehrin Ruh Güzelliğine Ulaşamamak - 03 Nisan 2024
  • Ali Kemal AYAZ ve Iğdır’a Gelen Yatırımlar - 13 Mart 2024
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Köşe Yazarları
Ziya Zakir ACAR
Ziya Zakir ACAR
IĞDIR GÜNDEMİ
Cabbar ŞIKTAŞ
Cabbar ŞIKTAŞ
Konuşan Kur'an'ın Evlatlarının Şehadeti
Serdar ÜNSAL
Serdar ÜNSAL
İstikbal Göklerdedir: Sadece İnanç Yetmez, Teknoloji Şart
Dr. Cengiz Çelik
Dr. Cengiz Çelik
IĞDIR SINIRI ve NÜKLEER SANTRAL TEHDİDİ
Arslantürk AKYILDIZ
Arslantürk AKYILDIZ
BAHARIN MÜJDECİSİ NEVRUZ
Ekrem BAYDAR
Ekrem BAYDAR
  KÖPRÜLERİ YIKMAYALIM
Çok Okunan Haberler
Iğdırlı Gazeteci ve İş İnsanı Nihat Aras Didim’de Yeni İşletmesini Hizmete Açtı
Iğdırlı Gazeteci ve İş İnsanı Nihat Aras Didim’de Yeni İşletmesini...
Iğdır'da Ot Balyası Fiyatları Yükselişte: Hayvancılığın Merkezi Iğdır'da  Çiftçinin Yüzü Güldü
Iğdır'da Ot Balyası Fiyatları Yükselişte: Hayvancılığın Merkezi...
İstanbul Mali Şube'den Beylikdüzü'nde operasyon
İstanbul Mali Şube'den Beylikdüzü'nde operasyon
Ana Sayfa
Genel Haber
Kültür & Sanat
Gündem
Siyaset
Sağlık
Spor
Eğitim
Resmi İlanlar
Duyurular
Haberler
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Duyurular
  • Eğitim
  • Genel Haber
  • Gündem
  • Haberler
  • Kültür & Sanat
  • Resmi İlanlar
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.