Yasal prosedür gereği, 29 Mart 2014 yılında Mahalli seçim süresi bitiyor… Yani ortalama bir tarih belirlenecek olursa, yaklaşık 29 ay sonra Mahalli seçimler yapılacak… Belediye Başkanlıkları, İl Genel Meclis azaları ve Muhtarlar yeniden seçilecekler…
Sayılı günler çabuk geçer derler ya, mahalli seçimlerde bir çırpıda geçip gidiyor… Yarısı gitti, yarısı kaldı.
Hatta zirveden aşağı inmeye bile başladı…
Sözün doğrusu hiç dinmeyen siyasi gündem, yine aynı heyecanla ve farklı fikirlerle gündemdeki yerini koruyor…
Ufak ama önemli bir fark var diğer gündemlerden... MHP ve BDP’nin birer milletvekili var… Daha önce BDP’nin Milletvekili vardı... MHP’nin yoktu… Şimdi ikisinin de muhalefette olan birer Milletvekilleri var… Doğal olarak ikisinin de tansiyonu düşmüş durumda… Eski hırçınlıkları kalmadı desek yeridir…
Toplumun nabzını tutmak için vatandaşla konuşmak gerek, çoğunlukla öyle yapıyorum. Yaptığım görüşmeleri süzgeçten geçiriyor, önemli olanları köşe yazıma veya facebook sayfama taşıyarak tartışmaya açıyorum… Belediye seçimlerinin yaklaştığını söylerken bir nabız tutma adına dile getirdiğimi mutlaka anlamışsınızdır… Kimse yüksek sesle konuşup kendini deşifre etmek istemiyor. Edenlerde genelde kendi çıkarları doğrultusunda sözlerini ifade ediyorlar. Eğer ki kişinin kendi çıkarı söz konusu ise, sözünü esirgemiyor... Değilse, susmak gümüştür deyip geçiştiriyor…
Her gün halkın içindeyim. Çeşitli kesimlerle konuşuyor, görüşlerini dinliyorum. İş adamları ve bürokratlar muhalefette kalmanın sıkıntısını dile getirerek: “Hiçbir mevkide işlerimiz yürümüyor. Iğdır’ı duyan üst bürokratlar zorluk çıkarıyor. Gümrüklerde en çok eziyeti bizler çekiyoruz” diyorlar…
Bürokratlarda: “Hiçbir kuruma İl Müdürü atanmıyoruz. Atananlarımız da zaman içersinde görevlerinden uzaklaştırılıyorlar” serzenişinde bulunuyorlar…
Anlayacağınız ikili sohbetlerde dile getirilen sözler, kesinlikle genelde konuşulmuyor… Adına toplum baskısı mı dersiniz, iktidar korkusu mu dersiniz, yoksa başka bir şey mi orasını bilmem. Bildiğim şey insanların konuşmaktan kaçındığı, serzenişlerini ise kısık sesle ikili sohbetlerde dile getirişleridir...
Azeri Türkleri cenahında sessiz söylenti aynen şöyledir. “Ak Partiden belediye başkanlığını kazansak fenamı olur.” Ancak geçmişte yaşanan tecrübeler, ikiye bölünmeler bir daha yaşanır mı endişesi, insanların duygularını kısık sesle dile getirmelerine sebep olmaktadır…
Her insanın her daim mutlaka bir beklentisi olur… Ülke gerçeklerini görüp, ona göre mahallinde tedbir almamak, işin olumsuzluğuna inat etmekle eş değerdir…
Dün var olan toplumsal öfkeler, çekişmeler, kinler geride kalmıştır… Yeni bir sayfa açılmış, Iğdır siyaseti farklı kişiler üzerinden şekil almaya başlamıştır… Yeni simaların, yeni sorunlarla gündeme gelmesini istemiyorsak, kişilere hak ettikleri değerden fazlasını göstermeyecek, toplumsal çıkarın önde tutulmasına hassasiyet gösterilecektir…
Nasrettin hoca misali, tepsinin şerbetli tarafını önüne çekmeye çalışanlara fırsat verilmemeli, yeni oluşumlara açık olunmalı, toplum beklentileri göz ardı edilmemelidir…
Belediye Seçimine 29 Ay Var
Cabbar Şıktaş
Yorumlar