Orada bulunan tüm parti liderleri zamanında Erdoğan aleyhinde atıp tutan, kükreyip ortalığı inleten, muhalefet etme adına Erdoğan ve partisine söylemedik laf bırakmayan liderlerdi.
Ülkenin siyasi, ekonomik ve dış ilişkiler ortamının gergin olduğu bir anda, PKK ile barışma sürecinin devam ettiği bir ortamda, Erdoğan’ın sözde köşeye sıkıştığını iddia eden liderler, tabir yerindeyse Başkan Erdoğan’ın bir işaretiyle hepsi el pençe divan önünde saf tutup tokalaşma yarışına girdiler.
O tarihi fotoğraf karesine girmeyen sadece CHP idi.
Eğer CHP’li belediyelere operasyon yapılmamış olsaydı, eğer CHP’ye operasyon yapılmamış olsaydı emin olun Özgür Özel de orada olacaktı.
Yani bu fotoğraf bana şunu kanıtladı:
Hiçbir parti din değil, hiçbir parti diğerinden farklı değil. Vatan, millet sloganı atan hiçbir partinin oy çalmaktan öteye bir dünyasının olmadığını net bir şekilde görmekteyiz.
Fotoğraf karesine baktığımızda aklımdan şu geçti:
Özellikle sosyal medyada Hakan Fidan’ın ABD ziyareti sonrası yaptığı açıklama ve NTV Washington temsilcisi Hüseyin Günay’ın Beyaz Saray önünde yaptığı değerlendirme ülke gündemini meşgul ederken, bir anda meclis çatısı altında Cumhurbaşkanlığı liderliğinde verilen fotoğraf tüm tartışmaları ikinci plana itti.
Kaan motoruyla başlayan tartışma, Cem Küçük’ün “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kaan’ın motorunun ABD’den geleceğinden haberi yok” açıklaması, art arda gelen skandal gaflardı.
Ama hiç kimse kalkıp da şunu ifade etmedi:
Arkadaş, birçok ülke ürettikleri bir cihazın bazı parçalarını başka ülkelerden temin etmektedir.
Biz de Kaan’ın motorunu dışarıdan alıyoruz ama geri kalan, en az motor kadar önemli olan yazılım ve gövde aksamlarını Türk mühendisler üretiyor. Bu da önemli bir başarı değil mi?
Öz eleştiri yapmak gerekirse; üretemediğimiz için üzülüp, ürettiklerimizle övünmeliyiz.
Üniversiteleri, fikri bizimle aynı olmasa da bilim insanları ile yönetirsek üretim yapabiliriz. Ama imam hatip mezunu diye, “badem bıyıklı” diye teknik üniversitelerin başına atarsak, motor üretemeyiz elbet.
Mesela, ülkemizin gururu Bayraktar firmasında acaba kaç imam hatipli çalışıyor?
Yani özel bir şirkette mesleğine uygun iş olanağı yokken, siyasi tercih yapıp alakası olmayan yerlere sırf imam hatipli diye atama yapmak doğru değildir.
Demem o ki, ülke olarak birçok eksiğimiz var. Fotoğraf karesinde bulunan siyasi parti liderleri de zaman zaman ekrana çıkıp bu eksikleri dile getiriyor, iktidarda olan Erdoğan’ı eleştiriyor ve kendileri iş başına geldiklerinde bu olumsuzlukları düzelteceklerini beyan ediyorlar.
Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan da her şeyin farkında, her şeyden haberdar. Siyasi bir liderdir; liderliğini devam ettirebilmek için diğer liderlerin yaptıkları gibi o da çeşitli siyasi hamleler yapmakta, Trump ile görüşüp tavizler vermekte, “otorite” ABD’ye tavizler sunmaktadır.
Bugün yarın ülkemizden İran’a yönelik ambargolar devreye girerse hiç şaşırmayın derim.
Sözü uzatmaya gerek yok: Erdoğan parmağını şıklattı, siyasi liderler el pençe divan esas duruşa geçti.
Yarın yine çıkar, ekranlarda esip gürlerler.
Yorumlar 1
Kalan Karakter: