Bazen düşünceye dalar, geçmişi ve günümüzü karşılaştırarak aradaki farkı kendimce değerlendiririm.
Sosyal, kültürel, siyasal, ekonomik gidişatı hafızamda canlandırdığımda dünün bugünden farksız olduğunu, bugünün de yarından farksız olacağını karşılaştırma sonrası kendimce kararlaştırırım.
1992 yılında Iğdır il olduğunda muhteşem bir sevinç yaşamıştık. Artık Kars ilinden kurtulduğumuzu, Kars’tan alamadığımız yatırımların artık direkt olarak bize akıtılacağını, kısa sürede büyük bir kent olacağımızı düşünüyorduk. Zira Nahçıvan kapısı açıldığında da aynı duygular kaplamıştı içimizi. Nahçıvan kapısı ilk açıldığı yıllarda, bilinçli olarak tanınan imtiyazla Nahçıvan’dan mazot ticareti yapılmış; hem Nahçıvan’da hem de Iğdır’da mazotla birlikte bina yapımı artmıştı. Yani gelişmemiz sadece bina yapımı olmuş, bazı kişilerin mülk edinmesi gibi kısmi zenginleşmeler yaşanmış, bununla birlikte dışa açılma cesareti gösterip Azerbaycan’da bin bir türlü zorluklara rağmen yatırım yaparak iş kuranlar olmuştur.
Şimdi ise sözde açık olan Nahçıvan kapısı kapalı gibi. Ticaret sınırlı, iletişim heyecansız, diyaloglar soyut.
Öte yandan Azerbaycan-Nahçıvan ile sıkı bir gardaşlık bağı var, ancak bürokrasi bu gardaşlıktan nasibini almış diyemeyiz.
Bugünlerde Azerbaycan ile Ermenistan arasında oldukça sıkı ilişkiler yaşanıyor. Paşinyan artık rahatlıkla Azerbaycan hava yollarını kullanarak seyahat edebiliyor.
Türkiye ile Ermenistan arasındaki iletişim de her geçen gün gelişiyor. Görüşmeler sıklaştığı gibi samimiyet de artıyor.
Yıllardır Zengezur Koridoru’nun açılacağı heyecanı bölgede üst seviyede hissediliyor. Buna paralel olarak Ermenistan Alican sınır kapısının açılacağı da gündemde. Hatta Ermenistan tarafının Alican sınırında yol ve gümrük binalarını yaptığı da söyleniyor.
Türkiye’nin, Ermenistan’ın anayasasında yer alan “Türkiye’den toprak talebi” maddesini kaldırmasını beklediğinden kapıyı şimdilik açmadığı bilinmektedir.
Bu sorun nasıl çözülür, Ermenistan parlamentosu toplanıp bu sorunu çözebilir mi bilmiyoruz. Ama beklenti, çözüleceği yönündedir.
Zengezur ve Alican kapısıyla alakalı konuşulanlar var ancak henüz ortada bir belirginlik olmaması, “Iğdır’da neler oluyor?” sorusuna yanıt bulunamadığını göstermektedir.
Kapı açılsa Iğdır’da güzel şeyler olacağı kesindir.
Ama şimdilik net bir cevap bulunmuş değildir.
Tuzluca Karakoyunlu Muamması
Tuzluca ilçesinin Karakoyunlu köyünde mülkiyeti vatandaşa ait olan bir arazinin önce sit alanı ilan edilmesi ve sonra da define aramak için kazı yapılmasının ardından şehirde konuşulan dedikodular henüz yanıt bulmuş değildir.
Karakoyunlu köyünde yaşanan kazı çalışması sonucu ne oldu, define bulundu mu, bulunduysa ne kadar bulundu, devletten mi yoksa bir şahıstan mı kaynaklı yapıldı henüz bilinmemektedir. Yetkililerin herhangi bir açıklama yapmaması, şehir efsanelerinin her geçen gün artmasına sebep olmaktadır.
Şu ana kadar açıklama yapılmamış olması, söylenenlerin doğru olduğu anlamı taşır.
Alican Kapısından Resmi Geçiş
Türkiye ile Ermenistan arasında sıklaşan görüşmeler neticesinde Türkiye’den bir heyetin Alican Sınır Kapısı’ndan Erivan’a geçeceği belirtilmiştir.
Plakası Kapalı Resmi Araçlar
Iğdır’da tuhaf bir şekilde plakasının yarısı kapalı vaziyette dolaşan resmi araçlar dikkat çekti.
Iğdır Ekonomisi Berbat
Bu arada toplum hep beklentilerle avutuluyor.
“Hep yarınlarda şu olacak da işler rayına oturacak” beklentisi, artık ümitlerin tamamen kırılmasına vesile oldu. Çünkü her gün aynı şeyi düşünerek hareket etmek bıkkınlık yaratır ve bir dönem sonra artık ümitler kırılır.
Şu anda esnafın ümidi kırılmış durumda. Çünkü hiç kimse ticaret yapamıyor; her şey ateş pahası. Esnaf aldığını satamıyor, sattığını alamıyor.
Bunlara ilave olarak bir de her gün ağırlaşan sorumluluklar ekleniyor.
Sonu nereye varacak bilmiyoruz.
Umarız iyi olur.
Yorumlar
Kalan Karakter: