• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Genel Haber
  • Kültür & Sanat
  • Gündem
  • Siyaset
  • Sağlık
  • Spor
  • Eğitim
  • Resmi İlanlar
  • Duyurular Haberler
  • Ara
SON DAKİKA:
12:36
Iğdır Üniversitesi'nin 2024-2025 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni'nde Aleyna Tilki konseri sürprizi...
11:37
Iğdır Tuz Mağarası'nın bayram tatillerinde yoğun ilgi görmesi bekleniyor.
11:28
Göç Eden Leylekler Iğdır'a Geri Döndü, Yuvalarını Onarmaya Başladı
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Ziya Zakir ACAR
  3. Sabır ve Bedel Ödemek
Yayınlanma: 02 Nisan 2025 - 08:30

Sabır ve Bedel Ödemek

02 Nisan 2025 - 08:30
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Ziya Zakir ACAR
Ziya Zakir ACAR

Sabır ve Bedel Ödemek

Hayatımız meşakkatli, zor ve sarp yamaçlarla doludur. Doğal engeller, beklenmedik olaylar, çeşitli güçlükler ve bazı insanlar, yaşadığımız sürece bizi ziyadesiyle yorar ve yıpratırlar.

Sabır, erişebileceğimize inandığımız bir hedefe varmak için, usulünce çalışıp çabalamak, geçirilmesi gereken süreyi telaşsız ve sükûnetle beklemektir.

Baştan çıkartıcı etkilere karşı direnebilmek, zorluk ve sıkıntılara, şikâyet etmeden katlanabilmektir.

Kısaca sabır, acılara ve zorluklara dayanma gücüdür, manevi bir terbiyedir. Yakınlarımızın can kaybı, mal kaybı, ölüm, hastalık korkusu, savaş, açlık tehlikesi, ticari yatırımların zararı gibi, maddi ve manevi sıkıntılar, acılar insanın olgunlaşması adına birer imtihandır. Sabır, bu imtihandan başarıyla geçmesinin adıdır.

Sabır gücünü elde etmek için, sonuca ulaşma inancı ve azmini gösterebilmektir. Çünkü ancak inanarak sabredenler sonuca ulaşır. Çalışmaları usulüne uygun yapabilmektir. Her konuda sonuca ulaşmak için, belli bir sürenin geçmesi gerektiğini bilerek, o süreci çalışarak yaşamaktır. Baştan çıkarıcı etkilere karşı direnebilmektir. Vesvese verenin aşıladığı kuşku, korku, umutsuzluk, çaresizlik, cesaretsizlik gibi yıkıcı etkilere karşı durabilmektir.

 Bir başka gerçek ise, insan “sabır”ı kolay beceremez. Çünkü doğasında, yaradılışında, “Çabuk bıkma” özelliği vardır. Aynı olayların, değişiklik göstermeden sürüp gitmesini benimser. Heyecanı solar, hevesi söner. Ancak, doğru sabrı becerirse, hem kendini değiştirerek yükselir hem de olaylardaki değişimi fark eder. Bulduğunu da, emekle ve çabayla güzelleştirir, yeniler ve Yunus Emre’nin, “Her dem yeniden doğarız / Bizden kim usanası” sözünün sırrına erer. 

Sürekli ve inançla bir işi yürütmek, arzulara hâkim olmak kolay değildir. Hiddeti dizginlemek, dışarıdan gelen saldırı ve engellemelere direnmek de kolay değildir. Bu nedenlerle, her şey gibi sabır da öğrenile bilinir, öğrenilmelidir de. Bu öğretide, sabırlı ve bilgili insanların katkısı çok yararlı olabilir. Sonucunda insan, iyi ve doğru olanı yapmaya, kötü ve zararlı olandan sakınmaya alışarak, dayanma gücünü arttırarak, sabırlı olanlara özenerek, günün birinde sabır kudretini kuşanabilir. Sabır ile de, birçok bilgi ve beceriyi de kazanabilir. 


 

Sabır, kelime olarak tek gibi görünse de, dilimizde taşıdığı özelliklere göre ayrı tanımlamaları da içinde barındırır. Örnek olarak, dünya nimetlerinin azı ile yetinmek bir sabır gerektirir ve “Kanaat” olur. Güçlüklere katlanma şeklinde gösterilen sabıra “Tahammül” diyoruz. Süreklilik gösterdiğinde de “Sebat” adını alır ve insana üstünlük kazandırır. Sabır, ruhun melekesi olan güzel bir huydur. Yaşamda olgunlaşmanın, dünya imtihanında başarılı olmanın yolu sabır ile aşılır. Hayırlı iş işleyenlerin, usanç duymadan, sabırla hayra devam etmeleri, kendilerini manen yüceltir. İbadette de sabır gerekir ki, devamlılığı sağlanabilsin. 

Bin Bir Gece masallarını hepimiz biliyoruz. Şehrazat Şehriyar kendisini öldürmesin diye masal anlatmaya başlar. Masalın devamını merak eden Şehriyar, Şehrazat’ı öldüremez ve bu durum bin bir gece sürer. Bin bir gecenin sonunda Şehrazat’a âşık olur ve evlenirler. Çok basit ama içinde çok fazla incelik barındıran bir hikâyedir bu.

Masalın ve masalcının nasıl birbirlerinin önüne geçtiğini görürüz bu hikâyede. Masalı dinlemeyi kabul edenin nasıl başka bir masal kahramanına dönüştüğünü görürüz. Anlatıcının hem kendi hayatını kurtarışını hem de bir zulmü durduruşuna şahit oluruz. Eskilerin eskimeyen tabiri ile “seni öldürmeye gelen sende dirilsin” mantığı bu hikâyede de işlemeye devam eder.

Zor zamanlarda zor görevler üstlenen ve hep bedel ödeyen bizler olduk. Gençlik yıllarımızda 1970’li  yıllar… O yılar benim gençlik yıllarım, Anadolu halkının çileli yılları. Cehaletin, yoksulluğun hüküm sürdüğü acılarla dolu hüzünlü yıllar. İzleri derin oluyor acıların. Bu nedenle olsa gerek o yılar anılarımda hep taptaze yaşar durur. Bugünleri iyi anlayabilmek için geçmişi de bilmek gerekiyor.

Mahalleler bölünmüş, kardeşler arasında fikir ayrıcalığı. Sol, sağ kavgası. Bizler “Ay Yıldızlı” bayrağımızın gölgesinde, Vatanımızın, Milletimizin azizliğini bildik ve yanında yer aldık. Bedel ödedik. Adamın adamı olmakta yoktu, adam satmakta... Kula kul olmakta yoktu. Yalnız Yüce Allah’a kulluk eder, yalnız ondan yardım dilerdik... Ölümlerle eylenen tunç yürekli gençlerdik... Doğruyduk, dürüsttük, temizdik... Adımız geçince, bayrak gelirdi akla. Efendiydik, alçak gönüllü idik, asildik. Adımız geçince adam gelirdi akla. Yedi düvele örnektik, namertlik, kalleşlik haşa. Menfaat nedir bilmezdik... Bizler vatanını, milletini seven ülkücülerdik. Şimdi ne oldu söyle bize. O ruhu, o aşkı, yeniden anlat bize... Ülkücü denince, akan sular dururdu. Aşk bile, önünde oturur selam dururdu... Ölenlerimiz şehit, kalanlarımız gaziydi. Ülkücülük; tepeden tırnağa, muhteşem bir maziydi...

Bizim o gençlik yıllarımız ve ülküdaşlarımız birer birer gittiler, Dillerinde tekbir, dudaklarında Kürşat naraları, Uzun saçlarında kurt nefesi esen rüzgârlar, O Oğuzlar birer birer gittiler. Onlar, Oğuz mayası gök ışığın erleri, Onlar, Türk’ün kahraman çerileri. Mor dağların göğsünde kaldı pençe izleri,  Yolumuzu aydınlatır, öğüt dolu sözleri.

Bedel ödedik, ödemeye devam ediyoruz. O dönemlerde Turan demek suçtu, şimdi herkes Turancı olmuş.

Sabrettik, sabretmeye devam ediyoruz. Yüce yaratıcımız Allah (cc), Kur’an’-ı Kerim’de bizi zaman zaman imtihan edeceğini şöyle beyan eder: “Ant olsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele! Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, ‘Doğrusu biz Allah’a aitiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz’ derler. İşte rablerinin lütufları ve rahmeti bunlar içindir ve doğru yola ulaşmış olanlar da bunlardır.” (Bakara, 2/155-157)

 Evet, son dönemde ayette buyurulan imtihanların hepsini milletçe yaşadık. Bu durumda karamsar tabloyu kaldıracak ortadan birinci yol psikolojik açıdan güçlü olmamızdır. Sabırla nezaket birleşince, güç doğar. Ve unutma! Rabbin vazgeçenlerin değil, sabredenlerin yanındadır. Sabır kara bir dikeni yutmak, diken içini parçalayıp geçerken de hiç ses çıkarmamaktadır. ( Şeyh Edebali)

Sabrınız Bol Olsun

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • ERMENİLERİN TÜRKLERE UYGULADIKLARI SOYKIIRMLAR - 24 Nisan 2025
  • ÇANAKKALE RUHU - 18 Mart 2025
  • Türklük Sevdasıyla Tutuşan Şah İsmail - 07 Şubat 2025
  • 20 OCAK KATLİAMININ 35. YIL DÖNÜMÜ ANMA PROGRAMI ARDINDAN - 23 Ocak 2025
  • 31 ARALIK DÜNYA AZERBAYCANLILARININ DAYANIŞMA GÜNÜ VE TÜRK DÜNYASI - 01 Ocak 2025
  • BÜYÜK ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ARDINDAN - 09 Kasım 2024
  • MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE CUMHURİYET - 29 Ekim 2024
  • KISKANÇLIK VE HASETLİK ÜZERİNE - 25 Ekim 2024
  • BİR FESTİVALİN ARDINDAN (TUZLUCA KİTAP-KÜLTÜR VE ÇOCUK FEATİVALİ) - 04 Ekim 2024
  • ​​​​​​​Dik durmayı, birlikteliği, mücadeleyi sembolize eden Anıt: Dilucu Şehitleri Anıtı - 13 Eylül 2024
  • "MİLLETİMİZİN YÜKSELİŞİNİN TAÇLANDIRILDIĞI 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI" - 26 Ağustos 2024
  • Uluslararası Başarıda Bir Değerimiz: Prof. Dr. Ekrem GÜREL - 12 Ağustos 2024
  • Liyakat ve Dik Duruş örneği: Iğdır İl Emniyet Müdürü  - 26 Temmuz 2024
  •  "İnsanın doğup büyüdüğü, babasının doğup büyüdüğü yerlere sahip çıkması, aslında bir medeniyettir!"  - 13 Temmuz 2024
  • TÜRK DÜNYASININ BİRLİĞİ; TÜRK MİLLETİ VE İNSANLIĞIN GELECEĞİDİR. - 06 Mayıs 2024
  • Bir Şehrin Ruh Güzelliğine Ulaşamamak - 03 Nisan 2024
  • Ali Kemal AYAZ ve Iğdır’a Gelen Yatırımlar - 13 Mart 2024
  • Zor Zamanlarda Milli Ruh ve Birlik-Beraberlik - 04 Mart 2024
  • “Bu şehirde artık birlik ve beraberlik zamanı” - 22 Ocak 2024
  • IĞDIR’IN TURİZM POTANSİYELİ AKTİF HALE GETİRİLMELİ - 29 Kasım 2023
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Köşe Yazarları
Cabbar ŞIKTAŞ
Cabbar ŞIKTAŞ
AZERBAYCAN RÜZGARI
Dr. Cengiz Çelik
Dr. Cengiz Çelik
IĞDIR SINIRI ve NÜKLEER SANTRAL TEHDİDİ
Ziya Zakir ACAR
Ziya Zakir ACAR
ERMENİLERİN TÜRKLERE UYGULADIKLARI SOYKIIRMLAR
Serdar ÜNSAL
Serdar ÜNSAL
NEVRUZ BAYRAMI GELENEĞİNİN EN GÜZEL UNSURU" BAYRAM PAYI"
Arslantürk AKYILDIZ
Arslantürk AKYILDIZ
BAHARIN MÜJDECİSİ NEVRUZ
Ekrem BAYDAR
Ekrem BAYDAR
  KÖPRÜLERİ YIKMAYALIM
Çok Okunan Haberler
Genç İş İnsanı Adem Güner Hayatını Kaybetti
Genç İş İnsanı Adem Güner Hayatını Kaybetti
Prof. Dr. Ekrem Gürel Kimdir? 
Prof. Dr. Ekrem Gürel Kimdir? 
Cantürk Alagöz’den Iğdır FK Futbolcularına Veda
Cantürk Alagöz’den Iğdır FK Futbolcularına Veda
Ana Sayfa
Genel Haber
Kültür & Sanat
Gündem
Siyaset
Sağlık
Spor
Eğitim
Resmi İlanlar
Duyurular
Haberler
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Duyurular
  • Eğitim
  • Genel Haber
  • Gündem
  • Haberler
  • Kültür & Sanat
  • Resmi İlanlar
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.